Orhanlı beldesinde topraktan çıkarılan zehirli atık dolu varillerle ilgili iğrenç bir gerçek ortaya çıktı.
Abone olİstanbul'un Tuzla ilçesinin Orhanlı beldesinde topraktan çıkarılan zehirli atık dolu varillerin dışında, 200-300 kadar zehirli atık varilinin, içi toprağa boşaltıldıktan sonra hurdacılara satıldığı ortaya çıktı.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, tehlikeli atıklarla bunun çevre ve insan sağlığına etkisini görüşmek üzere toplandı.
Komisyona bilgi veren İstanbul Çevre İl Müdürü Mehmet Emin Birpınar, olayın ardından Tuzla'nın Orhanlı beldesi çevresinde 640 varili topraktan çıkardıklarını söyledi.
Birpınar, "eğer gözaltına alınan kepçe operatörü bize anlatmasıydı, çok büyük alana gömülmüş olan varilleri bulmamız çok zor alabilirdi, aylarca sürebilirdi. Ancak yerlerini gösterdiği için sekiz günde bulabildik'" dedi.
Birpınar operatörün kendilerine ayrıca, bazı varilleri içindekileri boşaltıp gömdükten sonra hurda olarak sattıklarını söylediğini de ifade etti.
Variller Ramazan'da gömülmüş
Varillerin içindeki zehirli atıkların toprağa karışması için delinerek gömüldüğünü söyleyen Birpınar, "varillerin gömüldüğü alan bir mesire yeri. Bin kadar varil, tek bir yerden gönderilerek Ramazan ayı boyunca iş makinalarıyla toprağa gömülmüş" diye konuştu.
Tuzla'da ortaya çıkartılan zehirli atık içeren varillerin, çevre bakımından 'Türkiye'nin 11 eylülü' olduğunu vurgulayan Birpınar, "şimdi o bölgede bir yere bir atık kamyonu yanaşsa vatandaş tir tir titriyor" dedi.
İZAYDAŞ'ın, Tuzla'daki olaydan önce yüzde 25 kapasite ile çalıştığını, bu olaydan sonra oranın yüzde 60'a çıktığını belirten Birpınar, İZAYDAŞ'ın bugün atıkları imha etmek için başvuran şirketlere 2007 yılına gün verdiğini söyledi.
Variller 20 martta ortaya çıkmıştı
Tuzla'nın Orhanlı beldesinde 20 martta toprağa gömülü halde çok sayıda varil bulunmuş, 8 nisanda varillerdeki atıklardan alınan numunelerin kanserojen madde içerdiği belirlenmişti.
Beldede kısa süre arayla toprağa gömülü halde yeni variller bulunmuş ve atıklardan numune alınarak laboratuvarlara gönderilmişti. Atık dolu varillerin bertaraf edilmek üzere İZAYDAŞ'a gönderilmesi işlemi 16 nisanda başlamıştı.
Yılda 5 milyon ton tehlikeli atık üretilen Türkiye'de, tesadüfen bulunan variller
kimseyi şaşırtmamıştı çünkü özellikle küçük sanayi tesislerin, maliyetleri bahane ederek atıklarını doğaya bıraktığı biliniyordu.
Tehlikeli atık varilleriyle ilgili 28 nisanda açıklanan TÜBİTAK raporu 'bölgede radyoaktivite belirtisi olmadığını ama atıkların bir bölümünün oldukça zehirli olduğunu' ortaya koymuştu.
TÜBİTAK raporunda varillerle ilgili süreç:
Metal detektörleri ile yapılan tespit sonucu gömülü atıklar Konaşlı Dere Yatağı Mevkii ve Değirmendere mevkiinde çıkarıldı.
Varillerin yüzeye çıkarılması, varillerden akan madde ile kontamine olmuş toprağın kazınarak alınması ve bunların bertarafa gönderilmesi 16 nisanda başlayıp, 23 nisanda tamamlandı.
Toplam 640 adet atık kimyasal varil (430 adet 200 kilogramlık büyük metal varil, 210 adet orta boy farklı malzemeden variller) 2 bin çuval kontamine granül atık, kırpıntı ve benzeri ile yaklaşık 560 ton kontamine toprak olmak üzere toplam 876 bin 580 kilogram atık çıkarıldı.
Bu atıklar lisanslı kamyonlarla düzenlenen 37 sefer ile İZAYDAŞ'a gönderildi.
Varillerin içindeki maddelerden ve varillerin çıkarıldığı topraktan günlük olarak numuneler alındı ve bu numuneler kimyasal niteliğinin belirlenmesi ve toksisite analizlerinin yapılması için TÜBİTAK-MAM Kimya ve Çevre Enstitüsü'ne gönderildi.
Konaşlı Dere Yatağı mevkiinde alınan 12 numuneye ait 25 nisan tarihli TÜBİTAK-MAM analiz raporunda toksisite değerlendirmesine göre '8 adet katı numune - oldukça toksik (oldukça zehirli), 3 adet sıvı numune - çok toksik (çok zehirli), 1 adet katı numune - az toksik (az zehirli)' olarak belirlendi.
(Toksik: Solunduğunda veya yenildiğinde ya da deriye nüfuz ettiğinde, sağlık yönünden ciddi, akut veya kronik risk oluşturan ve hatta ölüme neden olan madde ve preparatlar)
'Oldukça toksik' olarak belirlenen 8 adet katı atık numunesinin EC50 (efektif konsantrasyon; bakterinin yüzde 50'sini inhibe eden seyrelme oranı) değeri yüzde 6.25 seyrelme oranıyla yapılan analizinde dahi yüzde 100'e ulaşan zehirli etki değeri gösterdi.
Raporda, "bu numunelerin alınan 12 numune içinde zehirli etkisinin en yüksek olması, tehlike riskinin ne denli büyük olduğunu açıkça gözönüne sermektedir. Diğer 4 numune de yüksek oranda zehirlilik içermektedir" denildi.