BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Tutulmanin keyfini çıkarın

Güneş tutulması ve deprem arasında bağ var mı?

Abone ol

Güneş tutulmaları ile büyük depremler arasındaki ilişkinin tesadüften öteye geçmediğini söyleyen Dr. Ataç, 'Türkiye'de böyle bir şanssızlık, Marmara depreminden önce yaşandı. Tamamen rastlantı' diyor

DERYA SAZAK: 29 Mart'ta gözlenecek tam Güneş tutulması, 17 Ağustos Marmara depreminde yaşanan acıların etkisiyle, deprem senaryolarının ortaya atılmasına neden oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nde çalışan uzmanlar olarak, Güneş tutulmaları ile deprem oluş zamanları ve sayıları arasında bağlantı kurulamayacağını açıkladınız. Buna rağmen insanlar kaygılı. 17 Ağustos'tan 6 gün önce yaşanan Güneş tutulması bu hurafenin ortaya atılmasına neden oluyor. Bilimsel açıdan durum nedir?

TAMER ATAÇ: Dünya ayın gölgesinden geçtiğinde Güneş tutulması meydana gelir. Ayın yörünge düzlemiyle Dünyamızın Güneş etrafında dönerken çizdiği yörünge düzlemi arasında 5 derece 17 dakikalık bir açı var. Bu iki düzlem birbirini bir doğru boyunca, iki düzlemin ara kesiti boyunca kesiyor. Tutulmanın olabilmesi için ayın Dünya ile Güneş'in arasından geçerken mutlaka bu ara kesitin üzerinde olması gerekiyor. Bu olay 173 günde bir oluyor. Yeniay evresi (hilal) dediğimiz sırada, Dünya, ay ve Güneş aynı doğrultuda sıralanıyor. Güneş tutulması sonuçta dünya üzerine düşen ayın gölge hareketidir.
Güneş aydan 400 defa daha büyük ve aralarındaki mesafe birbirinin 400 katı. Görünen büyüklükleri tesadüfen örtüşüyor bu iki gök cisminin. Tam tutulma anında ay bize yeterince yakınsa Güneş'i tamamen örtüyor. Tam tutulma oluyor.

15 dakika gözlenecek
Tutulma nasıl bir seyir izleyecek?
29 Mart'ta Brezilya'nın doğusunda başlayıp önce okyanusu daha sonra Afrika'yı kat ettikten sonra Akdeniz'i geçecek ve 12.30 civarında Türkiye'ye girecek.

Türkiye'de güneyde etkili gözlenecek.
Evet, Antalya kıyılarından başlayacak . Konya, Karaman, Nevşehir, Kırşehir, sonra Amasya , Tokat ve Ordu'dan Karadeniz'e çıkacak. Bundan önceki tam tutulma hattı, kuzeydi, Karadeniz'den başlayıp Elazığ, Diyarbakır'dan ülkemizden çıkmıştı. 15 dakika içerisinde Türkiye'yi kat ediyor.

Her yıl 1319 deprem oluyor
Deprem bağlantısına girelim isterseniz. Yeniay evrelerinde büyük depremlerin oluşunda artış kaydedilmiş mi?
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nden Prof. Zeynel Tunca ve yardımcı Doç. Tansel Ak arkadaşlarımızın bu konuda yaptığı çalışmalar var. Yeniay evrelerinde deprem sayılarında bir artış görmemişler. Yüz yıl geriye gitmişler.
Kandilli'de bizim çalışmalarımız var: USGS'nin (United States Geological Survey) verilerini taradık.
Dünyada her yıl 5 ile 5. 9 arasında 1319 deprem oluyor. Her gün iki üç tane deprem oluyor. 6 ile 6. 9 arasında 134 deprem, 7 ile 7. 9 arasında 17 deprem gerçekleşiyor.
Her ay neredeyse 1 tane 7'den büyük deprem, yılda bir de 8'in üzerinde... Her 173 günde bir Güneş tutulması olduğunu biliyoruz. Tutulma hatları nereden geçecek, 3 bin yıllık katalog halinde tutulmaların ileriye dönük her türlü bilgisini tutuyoruz. Güneş tutulmalarıyla büyük depremler arasındaki ilişki tesadüften öteye geçmiyor ve çok az.
Türkiye'de böyle bir şanssızlık, Marmara depreminden önce yaşandı. Tamamen rastlantı. 1973'ten, Aralık 2004'e dek geçen evreyi inceledik, 32 yılda 487 büyük deprem olmuş dünyada.
Bir animasyon hazırladık, tutulma tarihlerinden 6 gün öncesi ve 6 gün sonrasını kapsayan 13 günlük sürede Türkiye'de meydana gelen depremlerin hiçbirisi - Marmara depremi dışında - Güneş tutulması takvimine denk gelmiyor. 

Keyfini çıkarın

Tam ya da halkalı tutulmalar, deprem faylarını tetiklemiyor, öyle mi?
Depremlerin yüzde 90'ı tutulmalardan farklı tarihlerde olmuştur. 17 Ağustos dışında tutulma hatlarıyla hiçbir ilgisi yok. Tabii ülkemiz deprem kuşağı içinde bir ülke ve "Deprem olmayacak" diyebilmemiz mümkün değil. 2005 yılında 2'den büyük 7597 tane deprem olmuş ülkemizde. Geçen yüzyıla baktığımızda her 30 ayda bir büyük deprem olma ihtimali söz konusu. Bunlar yerküre hareketleri. Ancak, şunu yaptık. 32 yıllık manzarayı animasyonlarla göz önüne koyduk. Bu haritalara baktığınız zaman böyle bir ilişkiyi savunabilmek çok zor.

Deprem söylentisi nereden çıkıyor?
17 Ağustos depremini yaşamamız büyük bir travma yarattı. 1999 yılı Ağustos'unda Güneş tutulmasını izlemeye giderken aklımızdan böyle bir acıyı yaşayacağımız geçmiyordu. Çok üzücü şeyler yaşadık. Bunun etkisi var. Ekim 2005'te Madrid'den geçen bir halkalı Güneş tutulması oldu. Türkiye'deki gibi hurafeler ortaya atılmadı.

Gelgit hareketlerinin denizler, okyanuslar üzerindeki etkisinin depremlerle ilişkisi konusunda ne söyleyebilirsiniz?
Tutulmalarla hilal evresinin birbirine çok benzediğini söylemiştik. İşte bu dönemlerde ayla Güneş'in çekim etkileri birbirine ekleniyor. Gelgit olaylarını daha çok denizlerdeki ve okyanuslardaki suların çekilmesinde ve kabarmasında görüyoruz. Dolunay evresinde de bu sefer araya dünya giriyor. Ay, dünya ve Güneş yine aynı doğrultu üzerinde oluyor. Her 14 günde bir üç gök cismi sıralanıyorlar, benzer durum oluşuyor. Ve bunların depremler üzerinde etkisini savunabilmek çok zor.

Venüs fark edilecek
17 Ağustos depreminden 6 gün önce Türkiye'de tam Güneş tutulması gözlenmemiş olsa bunları konuşmayacaktık.
Bir panik havası oluştu. Bu sendromdan çıkmalıyız. Annemle konuştum, yaşı epey ileri çocukluğumuzda 'tutulma oldu, deprem olacak mı? diye beklentilerimiz olur muydu diye? Onların çocukluğunda da olmazmış. Türkiye deprem bakımından çok aktif, 17 Ağustos'ta Marmara'da yaşadığımıza benzer üzücü rastlantılar olabiliyor. Deprem riski her zaman olacak, hurafelere inanmayıp Güneş tutulmasının keyfini çıkarmaya bakalım. Heyecan verici bir olay, o 2 - 3 dakika içinde Mars'ı Venüs'ü bile görebilirsiniz. Tabii bir gök haritanız olursa. Venüs, akşamyıldızı ya da sabahyıldızı dediğimiz gezegen. Tutulma sırasında Venüs'ü tam tutulma anında çıplak gözle fark etmek Mars'tan daha kolay olacak, eğer tam tutulma hattındaysanız.

Keyfini çıkaralım diyorsunuz?
İyi seyirler.

Türkiye gözlem konusunda iyi

Türkiye'nin uzay araştırmalarında yeri ve iddiası nedir?
Daha çok gözlem konusunda Türkiye iyi, bu alanda bilim dünyasına yararlı katkılarda bulunabiliyor. Akdeniz Üniversitesi'nde TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin bir merkezi var, Saklıkent'te. Kuzey ülkelerine göre optik açıdan gözlem yapabilmek için havanın açık olduğu gün sayısı bizde fazla olduğu için avantajlıyız.
Türkiye'deki astronomların yaptığı çalışmaların çok saygın yeri var, dünya bilim çevrelerinde. Kandilli Rasathanesi'nin de köklü bir geçmişi var, 1911'de kurulmuş, 1947'den beri Güneşten 'leke' gözlemleri yapıyoruz.
Bunları dünyanın başka ülkelerindeki rasathanelere gönderiyoruz. Böylece Güneş etkinliği indeksi hazırlanıyor. Laboratuvarlarımızın doğrudan katkısı var bu çalışmalarda. Ayrıca güneş patlamalarını izliyor, bunların fotoğraflarını çekiyoruz. Tabii daha modern hale getirilmesi için uğraş veriyoruz. 

NASA büyük ilgi gösteriyor

Güneş tutulması sizin için ne anlam ifade ediyor?
Kandilli Rasathanesi'nin esas konusu Güneş etkinliğini takip etmek, güneşle ilgili araştırmalar yapmak, topladığı verileri yayımlamak. Bir gözlemevimiz var, orada çalışıyoruz. Güneş tutulmalarının önemi bizim için şudur: Güneş atmosferinin ancak tutulmalar sırasında görülebilen bir katmanı var.
Taçküre, 'krona' diyoruz. Onu görmemiz heyecan verici. Ancak tutulma anında doğal bir laboratuvar oluyor, bilim insanları için. 29 Mart'ta Manavgat'a akın var. NASA'dan, dünyanın pek çok yerinden kilolarca malzemeyle, teleskoplar ve gözlem araçlarıyla gelecekler. Tam tutulmanın yaşanacağı 3 dakika 45 saniye içinde fotoğraflar çekecekler. Elde edilecek veriler bilimsel araştırmalarda kullanılacak.

Söyleşi: Derya Sazak
Kaynak: www.milliyet.com.tr