BIST 9.949
DOLAR 35,15
EURO 36,70
ALTIN 2.975,47
HABER /  GÜNCEL

Tutuklu vekillere beklenmeyen destek!

Bülent Arınç, Kanal D Ana Haber'de Mehmet Ali Birand’ın sorularını yanıtlarken gündeme ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın gündeminde hem tutuklu vekiller, hem de Bağımsız Milletvekili Hatip Dicle var. Kanal D haberde Mehmet Ali Birand'ın sorularını yanıtlayan Arınç, tutuklu vekillerin serbest bırakılması gerektiğini belirtirken, YSK'nın Hatip Dicle kararının ardından BDP'nin sert çıkışını da eleştirdi.

Arınç, "Türkiye’de gerginlikleri en uç noktaya kadar götürüp sokakları ateşe verdirmenin, bir yerlere onları tatmin atmek amacıyla baskı, tehdit şantaj mesajları göndermenin ben doğru olmadığını düşünüyorum. Bir kanun nizam var. Beğenmeseniz de şuan yürürlükte. Gelin değiştirelim. Değiştirmediğimiz sürece biz hukuku uygulamıyoruz demek bir hukuk devletinde mümkün olamaz. Ben aklı selimin galip geleceğine de inanıyorum. Ama bugünlerin heyecanı içerisinde aşırı tepki veriyorlar" dedi.

İNSANİ BİR REFLEKS

Ergenekon tutuklusu milletvekilleri Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Engin Alan’ın durumunu da değerlendiren Arınç, “Aday gösterildiler ve seçildiler. Artık geçmişe dönmeyecek. Ben iki açıdan bakmıştım meseleye. Tutuklu bulunan insanların cezaevinden çıkmak amacıyla aday olup seçilmeyi istemeleri bence insani bir düşünce. Yanlıştır ama insanidir. Bu bir reflekstir. Bir içgüdüdür. Ben niye cezaevinde kalayım canım. Zaten haksız yere cezaevinde tutuluyorum. Ben kendimi kurtarmalıyım. Beni tahliye etmiyorlar. Mecburum adaylığımı koymaya. Ama esas sorun onları aday yapabilecek partilerde. Onlarda bunu kabullendiğine göre ben halkın tepkisini sandıkta göreceğimizi söylemiştim” diye konuştu.

SERBEST KALMALILAR

Konuya hukuk açısından baktığını dile getiren Arınç şunları söyledi:

 “Tutuklamaların sebepleri CMK’da bellidir. Kaçma endişesi, delilleri yok etme vs.. Suçun ağır cezalık olmazsa tabii. Bu mahkemenin takdirine bağlı olan bir durum. Ama bir milletvekili milletin oylarıyla seçilmişse, bu insanın artık yeri yurdu da bellidir ve kaçma şüphesinin artık oratadan kalkması gerekir. Suç ağır cezalık bir suç olmasına rağmen seçilmek onu bütün bunların dışına çıkarır. Ama yazılı kanuna göre mahkeme ‘Bu suç ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren ağır bir suç. Seçilmiş olsalar dahi tahliye etmiyorum’ diyebilir. Ben kendi kanaatimi söylüyorum. Halkın oyları ile seçilmiş olarak görevine başlaycaksa, artık ceza muhakemesi maddelerinde yazanları bir kenara bırakmak gerekir ki, geçmişte de böyle oldu, onları serbest bırakmak sanki hem vicdanen hem hukuken daha doğru olur.”