BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

TUSİAD'tan Başmüzakereci tanımı

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) hükümete sunduğu raporda, Başmüzakereci tanımı yapıldı. Raporda Başmüzakereci'nin tanımı şöyle:

Abone ol

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) hükümete sunduğu raporda, Başmüzakereci tanımı yapıldı. Raporda, Başmüzakereci'nin "mesleki yaşamında İngilizce ve Fransızca bilgisi, AB hukuku, ekonomisi ve siyaseti hakkında derin bilgi sahibi olması, kamu, özel sektör ve sivil toplum ihtiyaçlarını yakından izleyen uzlaştırıcı bir yapıda olmasının", süreci başarılı kılacak önemli bir unsur olduğu vurgulandı. Ömer Sabancı başkanlığındaki TÜSİAD heyetinin, iki günlük Ankara ziyareti kapsamında hükümet yetkililerine sunduğu "Ekonomik, Siyasi ve Sosyal Gelişmeler ve Türkiye-AB İlişkileri Hakkında TÜSİAD Görüşleri" konulu raporda, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğu ve müzakere sürecinin uzun olacağı ifade edilirken, Başmüzakereci'nin devlet içi dengelerle de doğrudan muhatap olmasının, etkinliği azaltabileceği kaydedildi. Raporda, Türkiye çapında bir ülkede üst düzeyde bir siyasetçinin Müzakere Heyeti Başkanı olması ve Başmüzakereci ve yardımcıları görevlerinin diplomat, bürokrat ve kamu dışından kişilere verilmesinin yararlı olacağı belirtildi. Raporda, Türkiye'nin, AB üyeliği sürecinde bu tarihten sonra her türlü müzakere aşamasını, "duygusallıktan uzak, akılcı ve gerçekçi bir anlayışla sürdürmesinin, müzakerelerin ilk aşamasında gerçekleştirilecek tarama sürecini başarılı ve hızlı şekilde tamamlaması gereğini ortaya çıkardığı da vurgulandı. Türkiye'de parlamenter sistemin, tarihi bir sürecin ürünü olduğu belirtilen raporda, bu sistemin özünü değiştirecek girişimlerin, "siyasal sistemde bir belirsizliğin kapılarını açacağı" kaydedildi. TÜSİAD raporunda, "TÜSİAD, siyasi istikrar,demokrasi ve yönetimde etkinlik açısından başkanlık sisteminin, parlamenter sisteme bir üstünlüğü olmadığı görüşündedir. Kaldı ki bu sistemin çok farklı tarihsel koşullardan gelen ve federal bir yapıya sahip ABD dışında bu açılardan başarı sağlanmış bir örneğine rastlanılmamıştır" görüşleri yer aldı. Raporda, Türkiye'de özellikle yabancı sermaye bakımından cazibeyi arttırmak için, Kurumlar Vergisi oranının yüzde 20 seviyesine indirilmesi gerektiği belirtilerek, KDV iadelerinin halen bir çok sorun içerdiğine işaret edildi.