BIST 9.895
DOLAR 35,21
EURO 36,66
ALTIN 2.966,71
HABER /  GÜNCEL

TÜSİAD emeklilik raporunu açıkladı

TÜSİAD'ın emeklilikle ilgili raporu basına tanıtıldı. 1999 yılında alınan önlemlere rağmen kayıt dışının önlemediğine dikkat çekilen raporda kalıcı çözümler istendi.

Abone ol

TÜSİAD, emeklilik yaşının "bugün için 55-56 olması" önerisinde bulundu. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, sosyal güvenlik sisteminin mevcut yapısıyla sürdürülemeyeceğini belirterek, sistemin temel yapısını değiştirmeden kalıcı çözümler getirilmesini istedi. TÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu'na bağlı İstihdam ve Sosyal Güvenlik Çalışma Grubu faaliyetleri çerçevesinde hazırlanan "Türk Emeklilik Sisteminde Reform: Mevcut Durum ve Alternatif Stratejiler" raporu, The Marmara Pera Oteli'nde düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Raporda, Türkiye'de ortalama yaşam beklentisinin 69 olduğuna dikkat çekilerek, emeklilik yaşının "bugün için 55-56 olması" önerildi. SABANCI:"KALICI ÇÖZÜM ŞART" İngiltere'de bulunan TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın rapora ilişkin hazırladığı konuşma metni, Yönetim Kurulu üyesi Arzuhan Yalçındağ tarafından okundu. Ömer Sabancı, 1999 yılından bu yana sosyal güvenlik sistemine yönelik alınan tüm önlemlere rağmen kayıt dışı çalınmanın önlenemediği, sosyal sigorta kurumlarının finansman açıklarının büyüyerek sürmesinin durdurulamadığı ve bu kurumların kurumsal yapısıyla ilgili düzenlemelerin yetersiz kaldığını kaydetti. Mevcut sosyal güvenlik sisteminin kaynakların etkin, doğru kullanımını sağlayamadığını, yoksulluğu önlemede yetersiz kaldığını belirten Sabancı, kurumların artarak süren finansman açıklarının, makroekonomik dengeler ve temel ekonomik göstergeleri olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Sabancı, vergi yükü bakımından OECD ülkeleri içinde ilk sıralarda yer alan Türkiye'de, yüksek oranlı primlerin kayıt dışı çalışmayı teşvik edici bir etki yarattığını, var olan sistemin, rekabet gücünü azaltan, yeni kaynak ve istihdam yaratma politikalarını güçleştiren bir işleyişe sahip olduğunu belirtti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı tarafından hazırlanan reform taslağına da değinen Sabancı, taslak metinde yapılan tahminlere göre, sosyal güvenlik kurumlarının açıklarının giderek artacağına dikkat çekti. AB ülkelerinde çok daha küçük boyuttaki açıklar için, çok daha radikal sosyal güvenlik reformlarının uygulamaya konulduğunu belirtti. Sabancı, mevcut sosyal güvenlik sisteminin sürdürülemeyeceğini, sistemin ana felsefesini ve temel yapısını değiştirmeden kalıcı çözümler getirilmesi gerektiğini kaydetti. Sabancı, sistemde kalıcı bir reformun; mevcut sistemin işleyişinden ve finansman açıklarından kaynaklanan ekonomik yükün ortadan kaldırılmasını ve ekonomik politikaların, sosyal güvenlik açıklarının yarattığı baskılardan ve sınırlılıklardan uzak ve daha istikrarlı bir ortamda uygulanabilmesini sağlayacağını kaydetti. "SİSTEM YOKSUL KESİMİ KAPSAMIYOR" Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Tuncay Teksöz de yaptığı konuşmada, sosyal güvenlik sorununun daha çok finansman açıklarıyla gündeme geldiğini, ancak tek sorunun bu olmadığını vurguladı. Sosyal güvenlik sisteminin asıl amacının yoksullukla mücadele olması gerektiğini söyleyen Teksöz, mevcut sistemin ise toplumun en yoksul kesimini kapsamadığına işaret etti. Çalışanların yüzde 50'sinin kayıt dışı olduğunu vurgulayan Teksöz, "Kayıt dışı olanların yüzde 82'si toplumun en yüksek kesimini oluşturuyor. Bunlar;yevmiyeli, kendi hesabına çalışanlar ve ücretsiz aile işçileri. Üç kesimin yoksulluk oranı, işsizlerin yoksulluk oranından daha yüksek" dedi. Teksöz, sosyal güvenlik sisteminin yoksul kesime kaynak aktaramadığını kaydederek, "Sistem, 2004 yılında 50 katrilyon lira, yani milli gelirin yüzde 12'si kadar bir kaynağı bir kesimden alıyor, diğer kesime veriyor" diye konuştu. TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Arzuhan Yalçındağ ise sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi hedefinin sadece Türkiye'nin değil, AB'nin de önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını söyledi. Yalçındağ, iyi bir emeklilik sisteminin, kişilerin sosyal güvenliğini sağlarken, ekonomik büyümeyi de desteklemesi gerektiğini belirterek, "AB'ye tam üyeliği gündemde olan ülkemizde, rekabet gücünü korumak için kaynak yaratan ve istihdamı artıran politikalar uygulanması ve emeklilik sisteminin, temel ekonomik göstergeleri olumsuz etkilemeyecek şekilde yeniden yapılandırılması kaçınılmaz olarak görülmelidir" dedi. Sorunların çözümünün ötesinde, ekonomik ve sosyal yapıda gelecekte meydana gelecek değişikliklerle uyumlu, istikrarlı ve sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin oluşturulmasının önemine dikkat çeken Yalçındağ, bunun yolunun ise sistemdeki sorunların en önemli bölümünü oluşturan emeklilik sisteminin reforma tabi tutulmasıyla sağlanabileceğini söyledi.