İş dünyasının en etkili kuruluşlarından TÜSİAD, yeni anayasaya ilişkin tavrını net bir şekilde ortaya koydu.
Abone olTÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, iş dünyasının taleplerini dile getirirken, sert bir tavırla hükümeti eleştirmekten de geri durmadı.
İstedikleri anayasanın ''herhangi bir anayasa olmadığının" üstünü çizen Boyner, Kanun Hükmünde Kararnamelerle yapılan değişiklikleri de "Çözüm, Meclis'i by-pass değil" sözleriyle eleştirdi.
İşte Boyner'in tartışma yaratacak o sözleri...
HERHANGİ BİR ANAYASA DEĞİL
''İstediğimiz herhangi bir anayasa değil. Özgürlüklerin çekincesiz korunduğu; hakların kısıtlanmadığı, kuvvetler ayrılığı dengesinin işlediği, yargının tarafsız ve bağımsız şekilde çalışmasının garanti altına alındığı, yasama organının denetleme görevini bihakkın yapabildiği, hesap vermenin istisna değil kural olduğu, her türlü azınlığın sesinin bastırılmadığı, seçim sisteminin insanın adalet duygusunu zedelemediği, partiler kanununun tabanın ve seçmenin sesinin duyulmasına imkan tanıdığı, güçlendirilmiş bir Parlamenter sistem anayasası arzuluyoruz.
RAFA KALDIRIN
Milletin egemenliğini temsil eden Meclis;in 21. Yüzyıl Türkiye'sine yakışan bir Anayasa hazırlayarak, otoriter bir zihniyetin kullanma kılavuzu şeklinde düzenlenmiş 1982 Anayasasını, kabul edilişinin otuzuncu yılında rafa kaldırmasını bekliyoruz.
Meclis;in toplumun birikiminden daha fazla yararlanmasını sağlamak üzere sivil toplum örgütleriyle yakın görüş alışverişi içinde olmasının da Parlamenter sistemimizin güçlenmesine katkı yapacağına inanıyoruz.''
MECLİS'E BY-PASS ELEŞTİRİSİ
Tüm parlamenter sistemlerde yasamanın ağır işleyişinden şikayet edildiğini kaydeden Boyner, ancak bunun çözümünün Meclis'in by-pass edilmesi olmaması gerektiğini söyledi.
Boyner, ''içtüzük etkili yasama faaliyetine engelse, o zaman yapılacak işin 12 Mart yarı darbe döneminin Kanun Hükmünde Kararname uygulamasına sarılmak değil, içtüzüğü etkinliği arttırıcı yönde değiştirmek olması'' gerektiğine işaret etti.
TÜRKİYE'YE YAKIŞMAYAN KARELER
''Demokrasinin yalnızca çoğunluğun yönetimi olmadığı gerçeğini de artık iyice sindirmemiz gerekiyor'' diyen Boyner, bir demokraside her şeyin sayısal çoğunlukla ölçülemeyeceğini kaydetti.
Boyner, kamuoyunun geniş kesimlerinin giderek, yılarca süren tutukluluk sürelerinin infaza dönüşmesinden ve uluslararası kuruluşların dahi sahip çıktığı gazetecilerin hapiste olmasından vicdanen büyük rahatsızlık duymaya başladığını söyledi.
YARGIYA BİR ELEŞTİRİ DE BOYNER'DEN
TÜSİAD Başkanı Boyner, iddianamelerin somut kanıttan çok demokratik hukuk devletlerinde örneği görülmeyen gizli tanıklık ifadelerine yaslanarak hazırlanmasının, sanıkların özel hayatlarının telefon kayıtlarından sızdırılmasının vakayı adiyeden sayılması, küçücük bir kız çocuğuna insafsızca tecavüz edenlerin ''rıza'' ve iyi hal öne sürülerek en düşük cezalarla neredeyse mükâfatlandırılmaları, kadına yönelik şiddetin cinnet boyutlarına gelmesinin, ''model ülke'' olma iddiasındaki bir Türkiye'ye yakışmayan kareler olduğuna dikkat çekti.