Oğulları bir polis kurşunuyla öldü ama dava edilen onlar oldu. Bugün mahkemeleri vardı.
Abone ol İzmir'de, ''dur'' ihtarına uymadığı gerekçesiyle açılan uyarı ateşi sonucunda yaşamını yitiren Baran Tursun'un, ölümüne neden olduğu iddia edilen polis memurunun yargılaması sırasında yaptıkları basın açıklamalarındaki ifadeler nedeniyle Tursun ailesi ile aralarında İHD İzmir Şubesi üyelerinin de bulunduğu aileye destek veren 6 sanık hakkında ''yargı görevini yapanı etkilemek'' (TCK 277) suçundan açılan davaya yeniden başlandı.Mahkeme öncesinde, duruşmaya müşteki olarak girmek üzere adliyeye gelen, Tursun'u öldürdüğü iddiasıyla yargılanan polis memuru Oral Emre Atar'a Tursun ailesi tepki gösterdi. Tursun ailesini avukatları sakinleştirdi. Polis memuru Atar ise tepki üzerine duruşmaya girmedi.
DURUŞMA
Karşıyaka 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz olarak yargılanan Baran Tursun'un babası Mehmet Tursun, annesi Berrin Tursun, kardeşi Şelale Tursun, aileye destek veren sivil toplum kuruluşu üyeleri Lütfü Demirkapı ve Ahmet Alagöz ile avukatlar katıldı. Polis memuru Oral Emre Atar'ın avukatlarından Tolga Yurdakul, müvekkillerini istendiği takdirde duruşmada hazır edebileceklerini, ancak duruşma öncesindeki tepkiler nedeniyle salona getirmeyi uygun bulmadıklarını söyledi.
Yargıç, Adalet Bakanlığı'nın TCK 301. maddeden aileye dava açılmasına izin vermediğini, TCK'nın 277. maddesi ile anne Şelale Tursun'a ''O polisin gözlerini oyacağım'' biçimindeki ifadesi nedeniyle de görevli memura hakaret ve tehdit suçlarından açılan davaya ise devam edileceğini bildirdi.
Tursun ailesinin avukatları, Adalet Bakanlığı'nın 301. madde için izin vermediğini, TCK'nın 44. maddesinde yer alan ''İşlediği bir fiil nedeniyle birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır'' biçimindeki ifade nedeniyle, davanın düşürülmesini istedi.
Oral Emre Atar'ın avukatı Muammer Yurdakul ise Adalet Bakanlığı'nın yargı organı olmadığını vurgulayarak, ''301. maddeye getirilen yenilikle Adalet Bakanlığı izin mercii durumuna getirilmiştir. Adalet Bakanlığı'nın izin vermemesi, suçun işlenmediği anlamına gelmez. Dolayısıyla TCK 277. ve TCK 125. maddelerden yargılamaya devam edilmelidir'' dedi.
Yargıç, sanık avukatların istemini reddederek duruşmayı sürdürdü.
Mehmet Tursun, ''Adalet Bakanlığı benim hangi sözlerimi suç kapsamında görmedi, burada hangi sözlerim nedeniyle yargılanıyorum bunu bilmek istiyorum. Cevap alamadığım için susma hakkımı kullanıyorum'' dedi. Tursun ailesinin diğer bireyleri de susma haklarını kullandılar. Diğer sanıklar ise suçlu olduklarına inanmadıklarını kaydettiler. Sözlerinin tutanağa yanlış geçtiğini öne süren Mehmet Tursun ve avukatları ile yargıç arasında zaman zaman gerginlikler yaşandı.
Yargılama, diğer sanıklar ile polis memuru Oral Emre Atar'ın dinlenmesi için ertelendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ-
Karşıyaka ilçesi Bayraklı semtinde 25 Kasım 2007'de, polis ekiplerinin ''dur'' ihtarına uymadığı için kovaladıkları Baran Tursun yönetimindeki 35 AL 9207 plakalı araç, ağaçlara ve elektrik direğine çarpmıştı. E.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan ve başının arka kısmında kurşun yarası belirlenen Tursun, bir süre yaşam destek ünitesine bağlı tutulduktan sonra yaşamını yitirmişti.
Kovalamaca sırasında uyarı ateşi açtığı iddiasıyla gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan polis memuru Oral Emre Atar, ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
İlk duruşmada Tursun'un kardeşi Şelale Tursun, yanında getirdiği yumurtaları sanık Oral Emre Atar'a atmıştı. Baba Mehmet Tursun ise dava görülürken duruşma salonundan ayrılarak, Karşıyaka Adalet Sarayı önünde basın mensuplarına açıklamalar yapmıştı. Cebinden çıkardığı kalemi kıran Tursun, ''Mahkemede figüran olmak istemiyoruz. Adalete güvenmiyoruz'' biçiminde açıklamalarda bulunmuştu.
Cumhuriyet Savcısı Erol Bingöl de açıklamaları nedeniyle Mehmet Tursun ile 8 sanık hakkında TCK 301. ve 277. maddelerden dava açmıştı. Adalet Bakanlığı, TCK 301. maddeden dava izni vermediğini bildirmişti.