BIST 9.368
DOLAR 34,53
EURO 36,18
ALTIN 2.984,63

Türk’ün Türk’ten Başka Düşmanı Yok!

Türk’ün Türk’ten Başka Düşmanı Yok!

Bu yazı biraz ortaya karışık olabilir. Bir konudan diğerine anlamsızca geçiş yapabilirim. Mesela çok ciddi bir konu hakkında örnek verirken, içtiğim karanfilli/tarçınlı şerbetin tadından bahsedebilirim, sokak köpeklerinden tırstığımı yazabilirim.

Burada anlaşalım. Kafam karışık…

Tüm Dünya insanları kendi vatanlarını özlerler.

Kendi ülkesinde doğmayanlar da dahildir buna.

Özlersin, burnunda tüter öyle işte…

Almanya’daki ekonomik çöküşün ardından, İsviçre’ye akın akın gelen Almanlar, ülkelerine geri dönüyorlar:

“Biz burada yapamayız” diyorlar.

Avrupa’da yaşayan Türkler de öyle işte. Üçüncü ve dördüncü jenerasyon bu duyguları yaşamıyor olsa da, birinci ve ikinci jenerasyon, otuz senedir dönme hazırlıklarında, hikaye hep bu...

Dönen döndüğüne pişman, dönmeyen kaldığına. “Biz artık kendi ülkemizin yabancısı olmuşuz” cümleleri kurulur. Ülkenin durumu tehlikeli bulunur; trafiği, insanları bahane edilir, böyle geçip gider günler…

Avrupa’da yaşayan bir Türk olarak, bir yazar/çizer olarak, en son ülkemde yaptığım tatil ve gözlemlerimden yola çıkarak; “Bir Avrupalı Türk Türkiye’de yaşayabilir mi, zorlanır mı?” sorusuna hiç düşünmeden “Asla yapamaz” cevabını veriyorum.

Hemen tespitimin nedenlerine gelelim; Bırakalım Avrupa Türk’ünü, Türkiye’de yaşayan Türk kendi ülkesinde yaşamayı beceremiyor.

Türkiye’deki Türk vatandaşı daha nasıl yaşaması gerektiğini, neye inandığını, neye inanmadığını, kime güvendiğini, kime güvenmediğini, nasıl tartışılması gerektiğini, kimi istediğini, kimi istemediğini bilmiyor efenim… Durum ne vahim!

Türkiye’deki Türk; Avrupalı hayranı, Türkiye’deki Türk; Rus hayranı, Türkiye’deki Türk; Arap hayranı, Türkiye’deki Türk; Amerikan hayranı…

Hiç abartmıyorum!

Kendisi hariç herkese hayran Türk milleti!

Hemen bir başkası olabiliyor!

Kiminle konuşsan, Avrupa ya da Amerika’da yaşamayı düşünüyor. Hayaller böyle…

Sayın okuyucum, yazdıklarıma tepki gösterebilirsiniz ama Türk insanının ‘Vatan/Millet/Sakarya günleri sizlere ömür…

Herkes kaçma peşinde. Ve satma peşinde(!)

Twitter’da; “Ülkemde bu kadar çok Arap görmek istemiyorum” dediğim için, astılar kestiler beni, bin bir türlü hakaret işittim.

Avrupa’daki Türklere hakaret ettiler.

Bunu Arapları korumak için mi yaptılar sanıyorsunuz?

Tabii ki hayır! Türk insanı öyle bir duruma gelmiş ki herkes birbirinden nefret ediyor.

Gezi olaylarında daha bariz görülen bu durum, gitgide daha da belirginleşiyor.

Türkiye’de olan tüm gelişmeleri sosyal medya üzerinden harfi harfine anlatan (her iki taraf) bu kitle bize şunu gösteriyor ki artık şu “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” lafı “Türk’ün Türk’ten başka düşmanı yoktur” olarak değiştirilmeli. Bu da benim naçizane iddiam olsun.

Ve bu söz de böylece kayıtlara geçsin!

Evet! Türk’ün Türk’ten başka düşmanı yok arkadaşlar…

Ülkemiz dünyanın cennet köşelerinden biri olabilir. Ama bu dünyada cennetten köşe çok!

Bir ülkede başörtüsü ve mini etek gündem belirliyorsa, 11-14 yaşındaki kızlar evlenmeye zorlanıyorsa (BKZ; Niğde), şort giyip dolaştığında, en çok kadınlar öldüresiye bakıyorsa, Bodrum vb. tatil yerlerinde, pazarlarda, minik kız çocukları için dansöz kıyafetleri (6-10 yaş grubu) satılıyorsa, neden bunları satıyorsunuz diye sorduğumda, mantıklı bir cevap alamıyorsam, ben bu ülke topluca deliriyor derim. Daha acımasız da olabilirim…

Soruyorum size, küçük kız çocukları için neden dansöz kıyafeti satılır?

Küçük kız çocuklarına neden bunlar giydirilir?

Ve ülkemize gelen yabancı turist…

Şimdi Turizm bakanlığına, 2013’de ne kadar turist girişi olduğunu sorsam, böbürlene böbürlene anlatacak ve bana şahane bir rakam verecek.

Ama ülkemize gelen turistin kalitesi maalesef çok düşük.

Daha da düşmüş.

Bu konuyu Turizmcilere bırakıp sokak köpeklerine gelmek istiyorum…

Ne çok sokak köpeği var! Antalya/Kaş merkezde, insandan çok sokak köpeği vardı. Ve bu köpekler grup halinde dolaşıyorlar.

Bodrum desen aynı ve bravo gerçekten içiçe yaşamaya alışmış görünüyor herkes.

Turistlerin tırstıkları bir gerçek. Bu sokak hayvanları için bir barınak yapılsa, belirli bir yere toplansa...vs. vs. hayvanseverler evdeki kedicik ve köpeklerinizi o kadar şımartacağınıza, mesela bunlara kafa yorsanız, hayvansever olarak…

Ve Türk Hava Yolları lokum ikramı... Ben sevdim bu ikramı ama bir de kolonya olsa tam olacak ha bir de Türk kahvesi diyor ve Bodrum merkezdeki kalabalığı biraz sorgulamak istiyorum…

Atatürk havaalanında Arap istilasından nasıl baygınlık geçirecek gibi olmuşsam, Bodrum merkezdeki kalabalık da öyle… İstanbul’a nasıl bir göç olduysa, Bodrum’a da öyle bir feci göç durumu vardı… Akşam öyle yolda yürümeniz ne mümkün! Her taraf çocuk arabası, salına salına yürüyen büyük gruplar…

Bişi sorucam? Ama sadece merak ettiğimden…

Çocuklu aileler neden Bodrum’u tercih ediyorlar?

Peki…

Gelelim İstiklal’e…

Gezi olaylarından sonra, hareketinden hiçbir şey kaybetmemiş. Flash TV tadında yani. Son derece coşkulu, kutlama havasında, ‘At kadehi elinden, bin parçaya bölünsün’ modunda, iyi işte, biz neleri aşmadık ki, unutmadık ki…

Herkes son derece şikayetçi ama keyifler yerinde… Olsun da zaten.

Dedim ya ortaya karışık…

https://www.facebook.com/aylaname

twitter.com/Aylaname