Kerkük'te yüzlerce Türkmen'in tutuklanıp cezaevlerine atılması Türkiye'de bulunan Türkmen derneklerinin tepkisini çekti. Kemal Beyatlı buradaki uygulamaları anlattı.
Abone olIrak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Kemal Beyatlı, Kerkük'te yüzlerce Türkmen ve Arabın Kürtlerce kaçırıldığı ve tutuklandığı iddiasına ilişkin, ''Türkmenlerin şevkini kırmak, insanları yıpratmak, aciz bırakmak gibi bir yöntem kullanıyorlar'' dedi. Beyatlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, birkaç yıldır Irak'ın kuzeyinde Barzani bölgesinde bazı cezaevleri oluşturulduğunu, Irak'tan Türkiye'ye gelen veya Türkiye'den Irak'a geçen Türkmenlerin Habur Sınır Kapısı'nda formalite bir sorgulamadan geçirildikten sonra bu cezaevlerine gönderildiklerini söyledi. Bu şekilde gözaltına alınan Türkmenlerin sudan bahanelerle suçlamalarla karşılaştıklarını ve 2-3 ay sonra cezaevinden çıkabildiklerini anlatan Beyatlı, ''Türkmenlerin şevkini kırmak, insanları yıpratmak, aciz bırakmak gibi bir yöntem kullanıyorlar'' diye konuştu. Kemal Beyatlı, gazetelere bugün yansıyan konunun kendileri tarafından daha önce gündeme getirildiğini, ancak bugün uluslararası ortamda dile getirilmeye başlandığını bildirdi. Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri Mesut Barzani'nin yerel parlamento tarafından ''Kürdistan bölgesi başkanı'' seçildiğini hatırlatan Beyatlı, şunları kaydetti: ''Bunlar kendilerine göre, 'artık biz devletiz. Devletin gereken kurumları emniyettir, asayiştir. Bunları biz kendi kontrolümüzde yapacağız. Artık bizim bölgede bütün bu işler bizden sorulur' mantığına getiriyorlar. Irak'ın bir bütün olduğunu söylediğimiz zaman, Irak'ın bir tane asayişi, bir tane emniyeti, polis gücü olur. Maalesef bunların başka bir düşünceleri olduğu için kendilerine has bir ortam yaratıyorlar ve Türkiye, Suriye gibi dış ülkelere, 'biz kendi gücümüz, hakimiyetimiz ile kendi bölgemizi yönetmeye kadiriz' düşüncesini göstermeye çalışıyorlar.'' Beyatlı, ''stratejik müttefik'' olarak adlandırılan ABD'nin ''bu işe yeşil ışık yakmasının da büyük bir gaf olduğunu'' ifade ederek, ''Dışişleri Bakanlığı'nın daha ciddi bir girişimde bulunmasını istiyoruz. Çünkü bu bugün böyle basit bir olay olarak algılanırsa, yarın karşımıza ciddi bir teşkilat çıkar, büyük bir problem yaratabilir'' dedi.