BIST 9.662
DOLAR 35,22
EURO 36,75
ALTIN 2.964,93
HABER /  BİLİM - TEKNOLOJİ

Türklerden "kendini onaran zırh" teknolojisi

Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi ve TulparTech kurucusu Enis Yaşar ile beraberindeki doktora öğrencileri, "kendini onaran balistik kaplama" teknolojisini yerli imkanlarla geliştirdi.

Abone ol

Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi ve teknoloji şirketi TulparTech'in kurucusu Enis Yaşar ile beraberindeki doktora öğrencileri, balistik koruma ihtiyacı duyan her türlü araca entegre edilebilen "kendini onaran balistik kaplama" teknolojisini geliştirdi.

24 yaşındaki Enis Yaşar, geliştirdikleri "kendini onaran balistik kaplama" teknolojisini Mimar ve Mühendisler Grubu'nun (MMG) düzenlediği 2. MMG Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi ve Sergisi'nde tanıttı.

Kendini onaran zırh-kaplama teknolojisi üzerinde uzun süredir çalıştıklarını ifade eden Yaşar, teknolojiyi ilk defa yerli imkanlarla Türkiye'de geliştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.

Yaşar, yerli imkanlarla geliştirdikleri teknolojiye ilişkin, şu bilgileri verdi:

"Geliştirdiğimiz 'kendini onaran balistik kaplamayı', savaş alanlarında ve askeri havaalanlarında kullanılan yakıt tankerlerinin dış yüzeyine, araçların yakıt muhafaza bölümlerine uyguluyorsunuz. Kaplama, muharebe esnasında yakıt tanker ya da tankına isabet eden şarapnel ve kurşun deliklerini bir saniyenin altında bir sürede onararak yakıtın dışarı akmasını engelliyor. Kendini onarma işlemi balistik koruma isteyen her türlü araca entegre edilebiliyor.

Kaplamanın içerisinde bizim geliştirdiğimiz iki farklı polimer var. Kaplamanın bütünlüğü bozulduğu zaman, kurşun girdiği anda, normal koşullarda ayrı katmanlarda duran bu polimerler, birbirleri ile açılan deliğin içerisinde temasa geçiyor ve kimyasal tepkimeye giriyorlar. Kimyasal tepkime sonucu polimerler şişiyor ve katılaşarak oluşan deliği kapatıyorlar. Kaplama içerisinde tutuşma engelleyici kimyasallar mevcut. Bu kimyasallar da bir kıvılcım çıkmasını engelleyerek alevlenme ya da patlama gerçekleşmesinin önüne geçiyor."

"Öncelikli hedefimiz, AKTAN ve ALTAY projeleri sırasında doğacak ihtiyacı karşılamak"

Enis Yaşar, Türkiye savunma sanayisinin, bu teknolojiyi bugüne kadar ABD ve Fransa'dan satın aldığını hatırlatarak, Türkiye’de üretilen askeri kara araçlarının çoğu aksamını yerli imkanlar ile ürettiklerini ancak tüm araçların yakıt tanklarının kendini onaran kaplama ile kaplı olduğunu anlattı.



Yaşar, şöyle devam etti:

"Bu ürünü yurt dışından satın aldığımız için maalesef bütün aracı nerede ve nasıl kullanacağımızı, kaplamayı satın aldığımız ülkeler bize söyleyebiliyordu. Mesela, 'şurada kullanmayacaksın', 'şunlarla savaşırken bunu kullanamazsın' diyebiliyordu. Artık bu dönem bitti. Kendini onaran kaplama teknolojisinde yurt dışına bağımlılığımız bitti. Bu teknolojinin geliştirilmesinin, Türkiye’de malzeme konusunda başka ve daha ileri teknolojileri geliştirmemizin önünü açacağına inanıyoruz. Öncelikli hedefimiz, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın açtığı Akaryakıt Tankeri (AKTAN) Projesi ile Milli Muharebe Tankı (ALTAY) Projesi sırasında doğacak ihtiyacı karşılamaktır."

"TulparTech ekibi olarak, ülkemizde kalıp yerli projelerin içinde olmayı seçtik"

Enis Yaşar, geçen yıl proje ortakları ile Türk mitolojisinde "kanatlı at" anlamına gelen TulparTech isminden esinlenerek savunma sanayi araştırma geliştirme şirketini kurduğunu anlattı.

Robert Kolej mezunu bir Malatyalı olarak Türkiye'nin yerli savunma sanayisi alanında çalışmaktan gurur duyduğunu ifade eden Yaşar, "Pek çok arkadaşım yurt dışında yaşamayı, çalışmayı seçti. Biz TulparTech ekibi olarak, ülkemizde kalıp yerli projelerin içinde olmayı seçtik. Medeniyetimizin tekamül çabası ve ülkemizin arzu ettiği nitelikli dönüşümü sağlaması için bizim gibi gençlerin katkıları olacağına inandık. Bunun için yüksek katma değerli işleri seçtik. Umarım işler hayal ettiğimiz gibi ilerler ve milli projelerde geliştirdiğimiz teknoloji kullanılır." şeklinde konuştu.