BIST 9.395
DOLAR 34,62
EURO 36,71
ALTIN 2.905,02
HABER /  DÜNYA

Türkler hiç bu kadar aktif olmamıştı

Ortadoğu'da yaşanan son gelişmeler Türkiye'nin değerini iyice arttırdı.

Abone ol

Brandeis Üniversitesine bağlı Crown Ortadoğu Çalışmaları Merkezi ve German Marshall Fund uzmanı Joshua Walker, "Türkiye’nin, Ortadoğu’nun kendi kendine atanmış kilit aktörü ve uluslararası oyuncu" olduğunu belirterek, "Ortadoğu’da en büyük ve en hızlı büyüyen ekonomi olarak Türkiye’nin, benzersiz bir şekilde, (yaşanan son gelişmelerle birlikte) bölgede yeni ortaya çıkmakta olan hükümetler için alternatif modeller sunmada belirleyici rol oynayabileceğini" kaydetti.

Walker, Foreign Policy Dergisi’nde "Türklerin Ortadoğu’nun Kilit Aktörü Olarak Dönüşü" başlıklı yazı kaleme aldı.

Yazısına, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Türkiye olarak, kardeş Mısır ve Tunus halkının yanında olmaya, her iki halkla hüzünleri olduğu kadar sevinçleri ve umutları paylaşmaya devam edecekleri ve kararın Mısır ve Tunus haklarına ait olduğu" sözlerine yer vererek başlayan Walker, Erdoğan’ı "kendine güvenli bir Başbakan" olarak tanımladı ve sözlerinin bölge medyasında da geniş yer bulduğunu kaydetti.

Tunus’taki rejimi deviren olayların Mısır, Yemen ve Ürdün’deki protestolara ilham olduğunu, Lübnan’da istikrarsızlık bulunduğunu hatırlatan Walker, "analistlerin, Arap dünyasındaki bu olay ve devrimleri, daha çok Soğuk Savaşın izlerinin en son örneği" olarak gördüğünü belirtti.

Ancak "uzun vadeli daha önemli küresel eğilimlere aslında Türklerin aşina olduğunu" ifade eden Walker, "En fazla Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek tarafından temsil edilen, geleneksel otoriter rejimlere karşı daha önce hiç görülmemiş düzeyde ve birbirine bağlı protestolar, Ortadoğu’yu Osmanlı İmparatorluğu’nun çözülüşü ve Arap milliyetçiliğini yükselişini hatırlatan döneme geri döndürdü" ifadesini kullandı.

"TÜRKLER ARAP DÜNYASINDA HİÇ BU KADAR AKTİF OLMADI"

Walker, Arap dünyasındaki uzmanların açıklama ve tahminlerinin, ABD’nin konuya dahiliyetiyle ilgili tartışmalarla birlikte protestolara yol açan  "bastırılmış öfkelere" ve halk hareketlerine odaklandığını belirterek, "Aslında, üzerinde durulması gereken bir o kadar önemli konu, bölgesel dinamiklerin bu etkisinin, Ortadoğu’daki büyük iktidar mücadeleleri oyunlarına yeni bir oyuncunun kayda değer bir şekilde gelmesi ve geleneksel oyuncuların oyun dışı kalmasına öncülük etmesi" değerlendirmesinde bulundu.

Bu noktada, "Osmanlı İmparatorluğunun başta olduğu dönemlerden bu yana Türklerin hiçbir zaman bu kadar Arap dünyasına, diplomatik, ekonomik ve siyasi düzeyde aktif dahiliyeti olmadığına" işaret eden Walker, "Geçmişin hatıraları, Türk-Arap ilişkilerine gölge düşürmeye devam etse de bugünün çıkarları geçmişin üstesinden gelmiş gibi görünüyor" dedi.

"TÜRKİYE, BÖLGENİN KİLİT AKTÖRÜ"

Erdoğan’ın, Mübarek’e "halkının sesine kulak vermesi" sözlerini hatırlatan Walker, bunun, Türkiye’yi Ortadoğu’nun "kendi kendine atanmış kilit aktörü" haline getirdiğini yazdı. Walker, "Erdoğan, Türkiye’yi Ortadoğu genelindeki rejim karşıtı hareketlerin tarafına koyarak, dış politikasına yönelik ülke içi eleştirilere açık ve güçlü bir yanıt verdi" dedi.

Walker, Başbakan Erdoğan’ın "Türkiye’nin bölgedeki tüm taşları yerinden oynatan ve tarihi değiştiren bir rol oynadığını ilan ederek, AK Parti’nin karakterli bir dış politika izlediğine dikkati çektiğini" ifade etti.

"ANKARA, ÇÖZÜMLER İÇİN EN BÜYÜK EKONOMİK TEŞVİKLERİ SUNUYOR"

Joshua Walker, "bölgeden bakıldığı kadarıyla, Türkiye’nin diplomatik ve ekonomik diyalog stratejisinin memnuniyetle karşılandığı", "Ankara’nın, mezhepsel olmayan, faydacı bir odakla, Ortadoğu’da bugünün sorunlarına şiddet içeren çözümler yerine, siyasi ve sürdürülebilir çözümler bulmaya yönelik en büyük ekonomik teşvikleri sunduğu" ifadesini kullandı.

Walker, "Ankara için fırsat kısmen, Araplar arasında liderliğin eksikliği, kısmen de bir zamanlar görmezden geldiği bir bölgede oynadığı pro-aktif politikaları" dedi.

Mısır ve Suudi Arabistan gibi öncü Arap ülkelerinin, "bölgedeki öncü konumlarını yitirmekten korkarak, protesto hareketleri ve Türkiye’nin özellikle İran, Irak, Lübnan, Filistin ve Araplar arası meselelerde yükselen rolünden pek memnun olmasa da fazla bir seçeneklerinin bulunmadığı" görüşünü dile getiren Walker, "bu ülkelerin, serbest seçimlerle iktidara gelen bir partinin liderliğindeki yerli demokrasi ve ekonomik fırsatlar karşısındaki zayıflığının, Türkiye için durumu daha güçlü hale getirdiğini" ifade etti.

"TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR OYUNCU"

Walker, yine de "genel olarak Türklerin, Türk diplomasisinin faydacı, iş bilen doğasını memnuniyetle karşılayan Arap devletleri ve hakları tarafından kabul gördüğünü, hem Avrupa hem de ABD’ye açılan bir kapı olarak Türkiye’nin bölgenin aktörleri açısından, kendini önemli bir oyuncu olarak kabul ettirdiğini" kaydetti.

ORTAK TARİH

"Arap dünyasında Erdoğan ve Türkiye’nin popülerliğinin, AK Parti’ye, geleneksel Türk dış politikasını, handikap olmaktan ziyade, gücünü Ortadoğu komşularıyla olan ortak tarih ve mirastan alan bir şekle dönüştürmesine izin verdiğini" ifade eden Walker, "AK Parti yönetimindeki Türk dış politikasının, tüm komşularıyla ilişkilerini geliştirmek için bir vizyon ortaya koyduğunu" kaydetti. Walker, bu vizyonun özellikle, "serbest ticaret bölgesi ve nihayetinde bir Ortadoğu Birliğinin tartışmasının yanıldığı Lübnan, Ürdün, İran, Irak ve Suriye gibi Ortadoğu’da eski Osmanlı sınırları içerisinde yer alan bölgeye öncelik
verdiğini" ifade etti.

Walker, Türkiye’nin Ortadoğu ile artan ekonomik ve siyasi ilişkisinin bölgede önemli çapta yeni düzenlemeye yol açtığını kaydetti. Türkiye’nin bölgeyi ileri götürebilecek bir ekonomik motor olduğunu belirten Walker, "Bugünün Ortadoğusunda İran ve İsrail gibi ülkelerin sürdürülebilir bir ekonomik ve siyasi başarı sunmadığını, ancak Türkiye’nin bunların tersine, girişimci bir serbest piyasa olarak, ikili ilişkiler ve bölgesel entegrasyon yoluyla tüm partilerle ilişkilerini güçlendirmeye çalıştığını" kaydetti.

"TÜRKİYE, MODEL SUNMADA BELİRLEYİCİ ROL OYNAYABİLİR"

Walker, "Ortadoğu’daki en büyük ve en hızlı büyüyen ekonomi olarak Türkiye’nin, benzersiz bir şekilde, bölgede yeni ortaya çıkmakta olan hükümetler için alternatif modeller sunmada belirleyici bir rol oynama konumunda" olduğunu belirtti.

"Batının köklü bir müttefiki, İran ve Suriye’nin yeni bir ortağı olarak" Türkiye’nin Mısır, Lübnan ve Tunus da dahil olmak üzere her ortamda arabulucu ve model olma rolü oynama çabası gösterdiğini ifade eden Walker, Türkiye’nin uluslararası kuruluşlarda etkin bir konuma sahip olduğunu belirterek, bunlarla Ankara’nın, "kendisini bölgesine kayda değer nüfuz ve etki ortaya koyma yeteneğine sahip, uluslararası bir aktör haline dönüştüğünü" kaydetti.

Walker, Türkiye’nin "Atatürk tarafından öncülük edilen, Osmanlı sonrası devletten, gelişmekte olan piyasa demokrasisine bir gecede dönüşmediğini, bunun
neredeyse bir yüzyıl aldığını, bu bağlamda Türkiye tarafından Arap dünyası ve Mısır’a sunulan fırsatlar ve derslere, dikkatle kulak verilmesi gerektiğini" kaydetti.