The Economist Dergisi, AB, Kıbrıs ve Orak Savaşı'nın Türkiye açısından zorla günlerin habercisi olduğunu yazdı.
Abone olThe Economist, AB üyeliği yolundaki sorunlar, Kıbrıs'a ilişkin baskılar ve ufuktaki Irak savaşı nedeniyle yeni Türk hükümetinin zor bir konumda olduğunu öne sürdü. Hükümetle askerler arasındaki gerilimin izleyen dönemde artabileceğini savunan dergi, generallerin yeni hükümetin bir dizi stratejik ulusal çıkara zarar vermesinden kaygı duyduğunu da iddia etti. İngiltere'nin etkili yayınlarından The Economist dergisinin internet sayfasından yer alan yorumda, Troyka toplantısı için Ankara'ya gelen AB Dönem Başkanı Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun başkanlığındaki AB heyetiyle yapılan görüşmelerde AB üyeliği, Kıbrıs ve olası bir Irak savaşı olmak üzere, Türkiye'de kaygı yaratan üç konunun ele alındığına dikkat çekti. Seçimde elde edilen büyük çoğunluğa karşın AKP'deki gülümsemelerin kısa bir süre içinde kaygıya dönüştüğünü kaydeden The Economist, Türkiye'nin bir ayağı Avrupa'da, diğer ayağı da Asya'da bulunmasının bazı avantajları olduğunu, ancak bu aşamada tarih ve coğrafyanın güç sorunlar yarattığını savundu. Türkiye'nin üyelik görüşmelerinin başlamasında Kıbrıs'ın önemli bir faktör oluşturacağına dikkat çekilen yazıda, AKP Hükümetinin 28 Şubat'a kadar Kıbrıs'da bir anlaşmaya varılmasını umduğunu, Türk bakanlarının bir uzlaşmaya yanaşması amacıyla Rauf Denktaş'ı etkilemeye çalıştığı belirtilti. Askeri kesimin karmaşıklığı artıran bir faktor olarak nitelendirildiği yorumda, ordunun birçok kıdemli üyesinin Kıbrıs'ta bir anlaşmanın Türkiye'nin ulusal çıkarlarına ters düşeceği görüşünde olduğunu öne sürdü. The Economist, ufuktaki Irak savaşının da Ankara için diğer bir ciddi sorunu oluşturduğunu, Türkiye'nin NATO üyesi olmakla birlikte kuvvetle savaşa karşı olduğunu belirtirken, savaşın zayıf ekonomisine büyük bir zarar vererek IMF ile sürdürülen görüşmeleri daha karmaşık hale getirmesinden kaygı duyduğu yorumunu yaptı. ABD'nin Türkiye'yi Irak saldırısı için bir üs olarak kullanmak istediği kaydedilen yazıda, Türk hükümetinin zaman kazanmaya çalıştığı öne sürüldü. Halen iki ülke arasında 10 ile 15 bin arasında Amerikan askerinin konuşlandırılması seneçeğinin görüşüldüğü, Türkiye'nin savaşa karşı olmakla birlikte, en büyük batılı müttefiki olan ABD ile ilişkilere zarar vermemek ve savaş sonrası bölgenin yeniden yapılandırılmasında söz sahibi olabilmek için olayın dışında kalmak da istemediği, Türk ordusunun ABD'ye yardım için hazırlık yaptığı anlatıldı. "ORDUYLA HÜKÜMET ARASINDA GERİLİM ARTABİLİR" AKP hükümeti ile ordu arasındaki gerilimin artabileceğini öne süren The Economist, Türk toplumunun "en muhafazakar" güçlerinden biri olarak nitelendirdiği Türk ordusunun yaklaşan Irak savaşı nedeniyle öneminin arttığını da kaydetti. Buna karşın, laiklik yanlısı askerlerin AKP konusunda düşüncelerinin pek iyi olmadığını belirterek bu çerçevede YAŞ sırasında Başbakan Gül ile yaşanan sorunları yansıtan The Economist, "Yabancı yorumcular, AKP'yi Türk politikalarında taze bir soluk olarak görürken generaller, yeni hükümetin bir dizi ulusal stratejik çıkara zarar vermesinden korkuyor" diye yazdı. Türk ordusunun 1997 yılında ülkenin ilk İslamcı hükümetini iktidardan düşüren kampanyada öncü rolü oynadığını, bir generalin deyişiyle "balans ayarı" yaptığını kaydeden The Economist, "Hiç kimse, yakında böyle bir şeyin yineleneceğini tahmin etmiyor, ancak Türkiye'nin yeni hükümetini, çoğunluğu ne kadar büyük olursa olsun, zor günler bekliyor" yorumunu yaptı.