BIST 9.878
DOLAR 36,22
EURO 38,00
ALTIN 3.360,84
HABER /  GÜNCEL

Türkiye'yi 'soyutlaştıran' ressam

Ressam Adnan Çoker, yarım asrı aşkın süre, Türk sanatının gelişimine tanıklık ve öncülük etti.

Abone ol

Türk çağdaş resminin önemli isimlerinden Adnan Çoker'in retrospektif sergisi, Mustafa Kemal Merkezi, Beşiktaş Çağdaş Sanat Galerisi'nde açıldı. 90 eserin yer aldığı 'Adnan Çoker Retrospektifi 2010', nisan sonuna dek açık. Çoker'in 1989'daki ilk retrospektifinden sonra düzenlenen ikincisi, Çoker'i yakından tanımak ve sanatının evrimini kavramak isteyenler için bir fırsat. "Ortaokulda resim hocam yedi vermişti. İtiraz ettiğimde, gözlerini açarak, 'Mecbur muyum sana yüksek puan vermeye?' dedi.

Aynı hoca, okul yıllarımın sonunda yine gözlerini açarak, 'Sen Akademi'ye gitsene' dedi. Kariyerimi şekillendiren olayların en önemlisi, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi'ne girmemdir. Hocam Zeki Kocamemi'nin de emeği büyük. Akademi'de sanatı ve sanatçıları tanımaya başladım" diyen Adnan Çoker, daha sonra kendi Akademi'de ders verirken 'efsane hoca' olarak anılmaya başlandı. Çoker, 1950'lerden bugüne Türk resmini ve kendi sanatını anlattı.

1950'LERDE SANATTA KARMAŞA VARDI:

"1950'lerde İstanbul'un sanat dünyasında bir karmaşa vardı. Sanatçılar arasında, 'Bunu da yaparım, bunu da yaparım, bunu da...' gibi bir anlayış hakimdi. Hocalarımız da örneğin, kübistlerinkine andıran bir resmi, bir soyut resmi bir de klasik çalışmayı sergilerde yan yana koyardı. Biz Akademi'den çıktığımız için, 'Bunu da yaparım onu da' demiyorduk. Bizim yaptığımız yenilik şu oldu: Doğrudan doğruya soyut ve soyutlamalarla işe koyulduk."

SİNAN, MALEVICH VE EINSTEIN:

"Sanatçılık maratona benzer. Hiç taviz vermeden tamamlamak gerek. Ben bu noktaya geldim yarışta. İlk dönem eserlerim daha içgüdüseldir. Düşünce tarzı pek etkili değildir. Bu eselerde amaç gizlidir. Ayrıca, ilk dönem çalışmalarımda müzik etkili oldu. Sonra Paris'e gittim. Kariyerimi şekillendiren en önemli olaylardan biridir. Döndüğümde, İstanbullu olmama rağmen, İstanbul ile ilgili yeni şeyler keşfettim. Mavisini keşfettim mesela. Eserlerime yansıdı bu. Onun için hem Türk kültürü hem Anadolu vardır yeni eserlerde, daha yapısal, daha mimariye dönüktürler. Ön çizimler, planlama vardır. Sanatımı en iyi anlatan şey, üç ustanın özellikleridir: Mimar Sinan'ın yapısallığı, Kazimir Malevich'in sadeliği ve Einstein'ın göreceliliği."

SANAT TARİHİ BİLMEMEK EKSİKLİK:

"Sanat tarihçisi değilim ben, ama sanat tarihçileri beni susturamaz. Nasıl Picasso, 40 bin yıllık sanat tarihini ezbere biliyordu, benim de merakım oldu. Sanat birikimini bilmeyen, eksik sanatçı sayılır."

TÜRK ÇAĞDAŞ SANATI İLGİYİ HAKETTİ:

"Türk çağdaş sanatı son zamanlarda gördüğü ilgiyi çok önceden hak etmişti. Değerli sanatçılar bu ilgiye mazhar oldu, bu önemli. Mesela dostum Burhan Doğançay uzun yıllar ABD'de kaldı, iyi de bir şey yaptı. Çünkü çok aşağılarda, mırın kırın edilerek satın alınan Türk resminin çıtasını yükseltti."