Ergenekon soruşturması kapsamında gazeteci ve yazarlara şafak baskını..
Abone olİSTANBUL'A GÖTÜRÜLDÜLER
Ergenekon soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alınan 6 kişiden 5'i İstanbul'a götürüldü.
Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince , "Ergenekon" soruşturması kapsamında gözaltına alınan, Oda TV internet sitesi yöneticisi Doğan Yurdakul, yazarlar İklim Bayraktar, Müyesser Yıldız, Coşkun Musluk ve polis memuru Aydın Bıyıklı, Ankara Emniyeti Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından karayolu ile İstanbul'a götürüldü.
Oda TV Ankara Temsilcisi Mümtaz İdil'in ise sağlık sorunları nedeniyle İstanbul'a gönderilmediği bildirildi.
1 şüpheli hakkındaki arama kararı Ergenekon savcısı Zekeriya Öz’ün talebi üzerine İstanbul nöbetçi 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildi. Haklarında gözaltı kararı verilen 11 kişi "Ergenekon terör örgütü üyesi olmak"la suçlanıyor.
ERDOĞAN GÖZALTILAR İÇİN NELER SÖYLEDİ?
YALÇIN KÜÇÜK BÖYLE GÖRÜNTÜLENDİ... VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ
ARAMA YAPILAN EVLER... FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
BATUM'DAN GÖZALTILARA SERT TEPKİ
POLİS GAZETECİLERİ, GÖSTERİCİLER AK PARTİ'Yİ BASTI
POLİS KÜÇÜK'ÜN EVİNİ DİDİK DİDİK ETTİ
GÖZALTILARA ABD TEPKİSİ
NEDİM ŞENER, AHMET ŞIK VE SAİT ÇAKIR GÖZALTINDA
Polisler aracın bagajından bir torba içinde bulunan CD'ler ile bazı belgeler aldı.
Bazı komşuları, polis aracına bindirilirken Nedim Şener'i alkışladı. Şener'in dairesinin bulunduğu binada komşularının pencere ve balkonlarına Atatürk posterleri ile Türk bayrakları astığı görüldü.
AHMET ŞIK: DOKUNAN YANAR!
Evinde arama yapılan gazeteci Ahmet Şık da gözaltına alındı.
Ahmet Şık, polis nezaretinde evinden çıkarıldığı sırada, "Dokunan yanar" diye bağırdı. Şık, evinin dışında bekleyen yakınları ve arkadaşları tarafından alkışlarla uğurlandı.
Bülent Utku, Ahmet Şık'ın evinden sim kartı ve dijital malzemelerin alındığını belirterek, "CD'lerle ilgili itirazımız oldu, ama hazırlık soruşturması gizli olduğu için daha fazla bilgi vermek sakıncalı" diye konuştu.
Soner Yalçın soruşturmasında adı geçen Ahmet Şık'ın Bilgi Üniversitesi'ndeki odasında da arama yapıldı.
Odatv yazarı Sait Çakır'ın Üsküdar'daki evinde de arama yapıldı. Gözaltına alınan Çakır, Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yerleşkesine götürüldü.
Ankara'da ise Odatv yazarı İklim Bayraktar, Müesser Yıldız, Aydın Bıyıklı, Yalçın Küçük ve eski MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'na ait ev ve işyerlerinde arama yapıldı.
sabahın erken saatlerinde başlatıldı.
Yalçın Küçük'ün ofisine alarm sistemi nedeniyle giremeyen güvenlik güçlerinin çilingir yardımıyla alarm sistemini etkisiz hale getirdiği ve kapıyı açtığı, aramalara bu şekilde başlayabildiği öğrenildi.
28 polisin görev aldığı aramalarda, Küçük'ün okuduğu kitaplar, kütüphanesinde bulunan dergiler, belgeler incelendi. Küçük'ün kütüphanesinde çok farklı dillerde yayınlanmış ve bazı bölümleri çizilmiş dergi ve kitapların incelenmesinin zaman aldığı öğrenildi.
Bu arada Yalçın Küçük'ün eski eşi Temren Küçük'ün evinde de arama yapıldı.
Polis ekipleri ayrıca gazeteci Müyesser Yıldız'ın Oran Devlet Lojmanları A Blok'taki evindeki arama yaptı.
Yaklaşık 12 saat süren aramanın ardından Yıldız, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Yurdakul, İdil ve Musluk da gözaltında
Odatv Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul, Odatv internet sitesi Ankara temsilcisi Mümtaz İdil ve Coşkun Musluk'un evlerindeki aramalar ise sona erdi ve 3 gazeteci gözaltına alındı.
Soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan zanlıların, emniyetteki işlemlerinin ardından karayoluyla İstanbul'a götürülecekleri bildirildi.
İdil'in İstanbul'a götürülüp götürülmeyeceğine bu rapora göre karar verileceği kaydedildi.
Aramalarla ilgili görüşü sorulan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, önce soru almak istemediğini söyledi, ardından da basın mensuplarının ısrarı üzerine "Size kıyamıyorum" dedi ve aramaları değerlendirdi.
Atalay, "Böyle bir olay olduğunda bizim İçişleri Bakanı olarak verdiğimiz cevap, her olayda aynıdır. Yargının bir kararıdır. Yargı emniyetten bu işlemleri yapmasını ister. Bu gibi durumlarda polis adli kolluk görevi görür. Tamamen İstanbul'da yargının, mahkemenin talepleri karşılanmaktadır. Yargının yürüttüğü bir süreçtir. Bizim burada bir fazla cümle söylememiz yanlış olur. Çünkü şuna inanıyoruz, Türkiye'de bir yargı var, bunu onlar yürütüyorlar. Bunların açıklaması da oradadır. Bu olayda ve bu tür olaylarla ilgili bizim çok açıklamamız olmaz. Basın mensupları olarak bunu sizler de biliyorsunuz" dedi.