BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55

Türkiye’yi İsrail’e verelim...

Ben diyorum ki; gelin "Türkiye'yi İsrail'e verelim"... Ama bir şartla...

Başbakan Erdoğan IMF-Dünya Bankası’nın geçen yıl İstanbul’da yapılan toplantısında şöyle demişti:
“Kimsenin mağdur olmadığı, kimsenin dünyanın zenginliklerinden mahrum kalmadığı, herkesin adalet ve merhamet temelinde bölüşüm sürecinden istifade ettiği bir dünya kurmak durumundayız”...
Bu sene o konuşmasına şöyle bir ilâve yaptı: “Türkiye Kürtleri hariç!”..



Türkiye’yi İsrail’e verelim...

Geçenlerde bir TV kanalında, Suriyeli ve Esad yanlısı Hüsnü Mahalli’ye rastladım…
İsrail’i öyle bir tanıtıyordu ki ürperdim…
“Vay anasını ya!” dedim kendi kendime…
Hatta bir ara dudaklarımdan, “Sen neymişsin be İsrail” diye MFÖ modunda birkaç nota bile döküldü…
Bir yandan da bütün Müslüman ülke yönetimlerine hakaret ettiğini fark ettim Mahalli’nin…
Neden mi?..
Söyleyeyim…

Hüsnü Bey’e göre İsrail Arz-ı Mevud’un peşindeydi…
Yani…husnu_mahalli.jpg
Kendi kutsal kitapları Tevrat’ta, Allah’ın kendilerine “vaat ettiği” bütün toprakları işgal edecekti İsrail
Bölgede yaşayan 250 milyon Müslüman da ellerini açıp "iyi ki varsın İsrail!" diye dua edecekti bu işgale!..

Düşünebiliyor musunuz?..
Yıl 2011
İsrail’in nüfusu 7 milyon…
İşgal etmek istediği topraklardaysa yaklaşık 250 milyon Müslüman yaşıyor…
Ve…
İsrail Ortadoğu’nun Türkiye ile birlikte demokratik iki ülkesinden biri…

 Peki…
Nasıl olacak da İsrail 250 milyon Müslüman’ın yaşadığı toprakları işgal edecek?.. Hayır yani…
Benim aklım almadı da…


Çifte standartçı

Şu, körü körüne “Yahudi Düşmanlığı yapmaktan vazgeçseniz” diyorum…
Çünkü dünya kamuoyu biz Türk Müslümanlarını “ikiyüzlü” olarak algılıyor…
Yani, “riyakâr”!..
Yani, “çifte standartçı”…
Yani; “ben yaparsam iyi, başkası bana yaparsa fena” nobranı!..


Diyelim atom bombası kullandı ve bölgedeki bütün İslâm ülkeleri teslim oldu…
Ve…
Diyelim ki 10 milyon Müslüman öldü, 20 milyon Müslüman kanser oldu…
Sonra ne olacak?..
Geri kalan 220 milyon Müslüman’ı nasıl yönetecek?..
Silah zoruyla
mı?..
Yoksa demokrasiyle mi?..

İyi ama…
7 milyon nüfuslu bir ülke 220 milyon nüfuslu bir esirler kampı yaratabilir mi?..
Demokrasiyle yönetecekse seçimler de “özgür” olacak demektir…
Pekiiii…
İsrail ilk seçimlerde meclise kaç Yahudi’nin girebileceğini hesaplamaz mı?..
Eeeee…
Yeni İsrail Hükümetini Müslümanlar kuracak…
Ve…
Daha ilk oturumda İsrail Devleti’nin adı değiştirilecek olduktan sonra; İsrail neden arz-ı mevud peşinde koşsun?..
Ben diyorum ki; gelin "Türkiye'yi İsrail'e verelim"...
Ama bir şartla...
Demokrasinin devamı şartıyla...

İlahi Hüsnü Mahalli…
Çok hoş adamsın vallahi…


Özgürlük savaşçıları

Yahu bir ülkeyi eleştirirken “Irkçılık” yapmak şart mı?..
Tamam…
İsrail kanun tanımaz bir devlet…
Haklısınız…
İsrail terörden asla vazgeçmez…
Zira bölgedeki varlığı yaratacağı teröre bağlı…
İyi de arkadaşlar…
Bu İsrail halkı hiç mi teröre muhatap olmuyor?..
Bu ülkenin otellerinde, kafelerinde hiç mi canlı bomba patlamıyor?..
Ve…
Hiç mi günahsız bebekler ölmüyor?..
Bu ülke insanlarına saldıran terör gurupları bomba yerine çikolata mı kullanıyor?..

Haaaa…
Derseniz ki:

“Ama İsrailli sivilleri öldürenler özgürlük savaşçısı”…
O halde bizim başımızın belâsı olan terör örgütüne de ses çıkarmayacaksınız…
Onlar da kendilerini “özgürlük savaşçısı” olarak tanımlıyor…

Biz Türkler çok iyiyiz!..


Biz Türkleerrrr!..

Dünya üzerinde biz Türk Müslümanlarından:
* Daha erdemli,
* Daha vicdanlı,
* Daha iyi bir millet yok
(tur)!..
Bizim milletimiiiiiizz:
* Yeni doğmuş bir bebek kadar günahsız
(dır)!..
* Biz meleklerin yeryüzü temsilcisiyiz
(dir)
!..

Biz Türkleeeerrrr!..
Tarihimiz boyunca hiçbir millete zarar vermedik!..
Bugün de vermiyoruz!..
Fetih ettiğimiz bütün toprakları sevgiyle aldık…

Tek gram kan dökmedik…
Bizim milletimiz kan gördü mü başı döner…
Bugün de öyle…

İsrail ise kaka, vahşi, vandal, terörist…
Ermenistan zaten bizim tebaamızdı ve milyonlarca Müslüman’ı kesti…
Buna karşılık biz onları başımıza taç yaptık!..
Yunanistan iğrenç…
Bebelerimizi usturanın üstüne takıp
sokak sokak dolaştırdı…
Bizim kadınlarımız, öksüz Yunanlı bebeleri emzirip onlara süt annelik yaptı!..
Bulgarlar genç kızlarımızın ırzına geçti, yaşlılarımızı diri diri yaktı…
Rusların Kraliçeleri Katerine, Prut bataklığında Baltacı Mehmet paşamızın baltasını biledi…
Fahişe çocukları yani…



Savaşacak kadar cahil komutanlarımız


Böyle kavgaya can kurban!..

Biliyor musunuz?..
Türkiye ile İsrail karşılıklı restleştikçe, iki ülke arasındaki ticaret miktarı artıyor...
Ve...
Son üç yılda Türkiye, İsrail'in en büyük altıncı ticaret ortağı oldu...
Yahu sakın bizim Başbakan'la İsrail'in Başbakanı bu kavgayı danışıklı - dövüş yapıyor olmasınlar...
Olsun anasını satıym...
Böyle kavgaya can kurban!..


Kapitülasyonlar öyle iddia edildiği gibi cumhuriyetin ilânından sonra değil, 8 Eylül 1914’te 1. Dünya Savaşı başlamadan önce kaldırıldı…
Kapitülasyonların kaldırılmasından iki ay kadar (11 Kasım 1914) sonra da Osmanlı, İtilâf devletlerine savaş ilân etti…
Ne ilgisi mi var?..
Belki yok
Belki çok
“Yok” çünkü o günün dünya şartlarıyla günümüzün şartları arasında uçurum sayılacak kadar fark var…
Belki “çok” zira…
Bugün de IMF ve Dünya Bankası’nı nasıl kovduğumuzu(!), neden hiçbir devlete ihtiyacımız olmadığını; istersek Suriye ve İsrail’e hadlerini ne biçim bildireceğimizi eski “kahramanlık menkıbeleri” eşliğinde anlatanlarımız var…
Tabii bu arada hem İsrail’e ve hem de Suriye’ye aynı süreçte hadlerini nasıl yapıp da becerebileceğimizi izah eden yok…
Yani…
İki; ezeli ve (hatta belki de) ebedi düşman devletle aynı anda savaşacak kadar cahil komutanlarımız olmayacağına göre bunu akıl eden sivillere ne demek lâzım geldiğini de sizlerin vicdanınıza havale ediyorum…