Schröder, bugün federal mecliste AB'nin genişlemesine ilişkin yaptığı hükümet açıklamasında konuştu.
Abone olHakkı Akduman bildiriyor Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'nin AB üyeliğinin Avrupa'nın güvenliği için büyük kazanç olacağını söyledi. Schröder, bugün federal mecliste AB'nin genişlemesine ilişkin yaptığı hükümet açıklamasında, ''Ülkemiz ve tüm Avrupa için, Türkiye'nin üyeliğiyle, köktendinci olmayan bir İslamiyet ile Batılı aydınlanma arasında barışma süreci başlatılması, büyük bir güvenlik kazancı olacaktır. Ortadoğu konusunda konuşuyoruz, Irak konusunda konuşuyoruz ve bu bölgeye nasıl istikrar getirebileceğimizi düşünüyoruz. En büyük istikrar artışını Türkiye'deki reform sürecinin başarılı olmasıyla sağlayabiliriz. Bunda da sadece 'evet size verdiğimiz sözü tutacağız' deme cesaretini gösterirsek başarılı oluruz. Benim bu tartışmadan hiçbir korkum yok'' dedi. Türkiye'ye 40 yıldır Kopenhag kriterlerini yerine getirdiği takdirde AB'ye gireceğinin söylendiğini hatırlatan Schröder, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) federal meclis grup başkanı Michael Glos'a yönelik olarak şunları söyledi: ''40 yıl boyunca eğer Kopenhag kriterlerini yerine getirirseniz, yani azınlık haklarını güvence altına alırsanız, din özgürlüğünü sağlarsanız, hukuk devleti güvencesi verirseniz sizinle üyelik müzakerelerine başlayacağız dedik. Bunu 40 yıldır söyledik. Şimdi Türkler tam yola çıktılar, belki bazıları bunu yapmazlar diye ümit etti, böyle bir şey de olabilir, ancak şimdi başarılı görünen bir yola çıktılar. Uygulamalar açısından da. Şimdi siz geliyor ve körü körüne popülizm yaparak, bu olmaz diyorsunuz. Sadece körü körüne popülizmden dolayı. Son yaptığımız tartışmada size eski Başbakan Helmut Kohl'ün Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen sözlerini hatırlatmak zorunda kalmıştım. Artık bundan sadece yavaş yavaş uzaklaşmakla kalmıyor, adeta kaçıyorsunuz.'' Kıbrıs'taki referandum sonuçlarına da değinen Schröder, ''Tabii ki Kıbrıs'ın güneyindeki referandum sonucunun başarılı olmamasından üzüntü duymalıyız. Özellikle BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın olağanüstü planı başarısız kaldığı için. En azından şimdilik. Referandumların olumlu olması sadece Kıbrıs'ta yaşayanlar için değil, tüm Akdeniz bölgesi için de daha iyi bir çözüm olacaktı. Yeniden birleşmenin sonuçta başarılı olmasını herhalde hepimiz diliyoruz. AB dışişleri bakanlarının Kıbrıs'ın kuzeyi için öngördükleri yardımı da doğru buluyorum. Ara sınırdan geçişlerin kolaylaştırılmasını da doğru buluyorum. Komisyonun bu sınırdan ticaret yapılmasını sağlayabilmesini ümit ediyorum'' dedi.