Türkiye'ye 'Evet' kampanyası

AB'nin Türkiye'ye bakış açısında bir değişme olmadı. Fransa'nın "Hayır" demesi karşında Chirac, "Evet Kampanyası" başlatma yoluna gitti.

29 Mayıs'ta yapılacak olan AB Anayasası referandumuna ilişkin son kamuoyu yoklamaları, 'hayır' oylarının %55'le ağırlık kazandığına işaret ederken, Fransız cumhurbaşkanı Jacques Chirac nihayet arenaya inerek, anayasaya 'evet' kampanyasını başlattı. Referandum hakkında ilk konuşmasını, gelenek olduğu üzere halka hitap yerine, Elysee sarayında düzenlenen bir panel çerçevesinde gerçekleştiren Chirac, TF1 televizyonunda biri devlet ikisi özel televizyon sunucusunun yönettiği, yaşları 18 ila 30 arasında değişen ve tüm Fransa'dan seçilen 83 gencin sorularını yanıtladı. 2010 yılından öteye, 100 yaşını aşmış nüfusun 1 milyona ulaşacağı Fransa'da, yaşlılara yatırım yapan politikacıların aksine gençleri muhatap almayı tercih eden Chirac, 'Avrupa ve Fransa'nın geleceği gençleri doğrudan ilgilendiriyor, dolayısıyla Fransız halkına gençleri aracılığıyla sesleniyorum,' dedi. Ancak hayli dişli çıkan gençler, bazı sorularıyla cumhurbaşkanını terlettiler. Jacques Chirac, AB Anayasasının niçin gerekli olduğunu, Amerika Birleşik Devletleriyle Avrupa Birliği rekabetini bir kez daha vurgulayan: 'Atlantist ve Anglosakson dünyanın aşıı liberal baskısına karşı durabilmek, Avrupa'nın sosyal değerlerini savunabilmek için güçlü bir Avrupa Birliği gerekiyor. Güçlü Avrupa Birliği ise, bir düzenlemeyle mümkün. İşte Anayasa, Avrupa Birliğine bu düzenleme olanağını verdiği için gerekli,' dedi. Chirac, Avrupa Birliğinin genişlemesi ve Anayasa'nın Türkiye'nin üyeliğini nasıl etkileyeceği sorusunu ise: 'Avrupa Birliği yeterince güçlü ve yeterince kalabalık olmak için genişlemeli. Avrupa kıtası yüzyıllar süren savaşlarda helak oldu. Gelecek nesillere barışçı bir kıta bırakmalıyız. Bu da demokrasi çatısı altında birleşmekle mümkün. Sorun Türkiye'nin Müslüman oluşu ya da Avrupa'ya aidiyeti değil. Ama Türkiye, şu andaki değerleri, gelenekleri, görenekleri ve işleyişiyle Avrupalı değil. Bunları düzeltirse gelin diyoruz, düzeltmezse, kendisi bilir. Türkiye'den harcaması istenen çaba, çok büyük. 10 yılda, 20 yılda ancak başarabilir. Müzakarelere başlayacak ve Avrupa ölçüleri düzeyine erişip erişmediklerini göreceğiz. Ancak, düzeye ulaşsa bile, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği hakkındaki son karar, Fransız halkının olacak,' diye yanıtladı. Mine Kırıkkanat/Paris Kaynak : Voice of America TNN