Türkiye’nin yüzde 3’ü ‘çöp biriktirme’ hastası!
Son dönemlerde gündeme gelen bir hastalık olan ‘çöp biriktirme hastalığının (dizpozofobi) Türkiye’de nüfusun yüzde 3’ünde görüldüğü açıklandı.
Psikolog İrem Naz Kırım, biriktirme hastalığı olan kişilerin ellerinde tuttukları eşyalarla bağ kurarak, güvenli ortam ihtiyaçlarını karşıladıkları ve kişisel olarak yaşadıkları olayları hatırlamalarını sağlayacak bağlantılar kurduklarının düşünüldüğünü belirterek, “Ayrıca anne veya babadan, eşten, sevgiliden, çok sevilen bir arkadaştan gelen hediyeyi ayrılma, koruma ve savunma içgüdüsüyle saklamak da biriktirme hastalığına neden olabilir” dedi.
Son dönemlerde dizi ve filmlerde işlenen popüler konular arasında yer alan, çoğu kişinin gizli tuttuğu bir hastalık olan ‘çöp biriktirme hastalığı’ (dizpozofobi), çocukluktan itibaren bazı eşyaların biriktirilmesi ile başlıyor. En sık orta yaş döneminden sonra görülen hastalıkla ilgili bilgiler paylaşan Medical Park Ordu Hastanesi’nden Psikolog İrem Naz Kırım, dispozofoni problemini başta psikolojik faktörlerin etkilediğini söyledi.
Dürtü bozuklukları, takıntılar, kişilik bozuklukları, travmalar, şiddete maruz kalma, kötü çocukluk dönemi, erken çocukluk dönemlerinde maruz kalınan aile tutumları, depresyon, çoklu kişilik bozukluğu, anksiyete, ayrılık anksiyetesi, terk edilme korkusu, sevilmeme hissi, değersizlik duygusu, hafıza problemleri ve dikkat eksikliği gibi nedenlerin de istifçiliğe neden olduğunu kaydeden Psikolog İrem Naz Kırım, “Çocukluk dönemlerinde çeşitli nedenlerden dolayı kıtlıklar, travmalar ve ciddi ekonomik sorunlar yaşamış olan insanlar, ilerleyen yaşlarda biriktirme hastalığına yakalanabilirler” diye konuştu.
Kâğıt, gazete ve plastik eşyaları biriktiriyorlar
Dispozofobi’nin halk arasında çöp biriktirme hastalığı ya da istifçilik olarak da adlandırılan ve dürtüler etkisiyle oluşan bir hastalık olduğunu söyleyen Psikolog İrem Naz Kırım, şu bilgileri verdi: “Çöp Biriktirme Hastalığı; değersiz, sağlıksız, kullanılmayan tüm eşyaların biriktirilmesi ve atılamaması durumuna denir. Biriktirme hastalığında, toplanan ve bir türlü atılamayan eşyalarda düzensiz bir biriktirme ve tutarsız bir gruplandırma vardır. Bu yüzden koleksiyonculuktan çok farklıdır. Koleksiyoncular sadece bir ya da birkaç alanla alakalı eşyaları toplarlar. Üstelik toplanan eşyalarda bir düzen ve intizam vardır. Hobilerini belirli bir disiplinle yürütürler. Ayrıca tutumlu olmak ve bazı eşyaları ileride lazım olabilir düşüncesiyle saklamak da biriktirme hastalığı değildir. Dispozofobi hastaları her şeyi biriktirir ama en çok biriktirilen eşyalar; kâğıt, gazete, mektup, plastik eşyalar, ev araç gereçleri, torba ve giyim eşyalarıdır. Bu hastalık, genellikle çok gizli tutulduğundan kesin bir rakam vermek mümkün değildir, fakat kayıtlı hasta sayısına bakıldığında Türkiye’de nüfusun yüzde 3’ünde, dünya genelinde ise yüzde 6’sı oranında görülür. Ayrıca bu hastalarda kişilik bozuklukları da sık görülmektedir”