Türkiye’nin Uzay Üssü

Son dönemlerde uydu haberleşme sistemleri yaşantımızın bir parçası haline gelmiştir.Uydu haberleşme sistemleri, insan hayatına bir çok yetenek katmıştır. Özellikle internette gezinirken yaptığımız bir araştırmanın yahut alışverişin, evimizde dinlediğimiz radyo ve izlediğimiz televizyon sinyallerinin, yapılan telefon konuşmalarının çoğunda, farkında olmasakta altyapı olarak uydu sistemlerinden faydalanılır.

Her geçen gün kullanımı çoğalan ve hayatımızın bir parçası haline gelen telefonlarımız ve akıllı cihazlarımız ile yaptığımız görüşme ve anlık paylaşım trafiği, zamanla daha fazla ihtiyacı karşılayabilmek için daha fazla kanal yeteneği ve daha hızlı haberleşme sistemlerinin kurulmasına sebebiyet vermektedir. Bu özellikteki uydu sistemleri, ihtiyaçları karşılayabilecek özelliklere sahip teknolojisiyle önümüzdeki senelerde çok daha geniş çevrelerde yoğun olarak kullanılacaktır. 

Devletimiz, teknolojininde gelişmesi ile birlikte son dönemlerde hiç olmadığı kadar büyük atılımlara ve yatırımlara destekleri ile birlikte özelliklede uzay ve uydu sistemlerine yönelik teknoloji, nitelikli, uzman insan gücü ve alt yapı geliştirilmesi konusuna önem vermektedir.

Geçtiğimiz senelerde Çinde bir üs’den fırlatılan tamamı ile Türk mühendisleri tarafından üretilen ve sadece Türk’lerin müdahale edebildiği uzaydaki gözümüz Göktürk-2 Uydu’su, kendi coğrafyamız ve etrafından aldığı yüksek çözünürlü görüntüleri Türkiye’deki izleme merkezine anında gönderip, gerekli görülen mercilere aktarmaktadır. 700 kilometre yükseklikte yörüngede olan uydumuza dışarıdan hiç bir şekilde mudahale edilememekte ve, dünyanın herhangi bir noktasından görüntü de alabilmektedir. Milli uydularımız devletimize güç milletimize güven vermektedir.

Hemen hemen her geçen gün neredeyse yeni buluşların olduğu günümüz teknoloji dünyasına özellikle devletimizin yüzde yüz katkılarıyla, terörle mücadele konusunda büyük başarı sağlayan savaş teknolojileri de yerli yazılımlar sayesinde milli oldu. Özellikle güneydoğuda terörle mücadalede kullanılan yerli uydu haberleşme teknolojilerinin de kullanılması terörün adeta belini kırıp neredeyse 40 senedir süren bu mücadelenin son demlerini gözler önüne sermektedir. Askerimiz, Güneydoğuda teröre karşı kullanılan uydu haberleşme sistemleri sayesinde istenilen yerleri hatasız yüzde yüzlük bir oranla vurmayı başardı. Sistemlerin hatasız çalışması sayesinde birçok terör yuvası ve terörist yok edilmiş oldu.

Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi, Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak. Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak. Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun. Ümide sarıl sımsıkı, seyret ne olursun. Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar; Me'yus olanın ruhunu, vicdanını bağlar. Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır. Feryadı bırak kendine gel. Çünkü zaman dar... Uğraş ki telafi edecek bunca zarar var''.