BIST 9.390
DOLAR 34,44
EURO 36,39
ALTIN 2.833,84
HABER /  GÜNCEL

Türkiye'nin ufku açılmıştır

Baykal, gelinen noktada bir dönemin kapandığını, yeni bir dönemin açılmakta olduğunu söyledi.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kıbrıs'ta gelinen noktada bir dönemin kapandığını, yeni bir dönemin açılmakta olduğunu söyledi. Avrupa Sosyalistleri Partisi'nin Brüksel'deki kongresine katılan Baykal, yurda döndü. Atatürk Havalimanı'nda gazetecilere açıklama yapan Baykal, Kıbrıs'ta yapılan referandumların sonuçlarını değerlendirdi. Baykal, bugünkü referandumla, dışarıdan hazırlanıp Kıbrıs toplumlarına sunulan ve dayatılan bir anlaşmanın her iki toplumun ortak mutabakatına sahip olmadığı gerçeğinin ortaya çıktığını kaydetti. Baykal, şunları kaydetti: ''Geldiğimiz noktada Kıbrıs konusunda bir dönemin kapandığını, yeni bir dönemin açılmakta olduğunu görüyoruz. Bu kararla birlikte bu dayatılan planın bundan sonra Kıbrıs'ta yaşanacak olan olayları yönlendirme şansı kalmamıştır. Önümüzdeki dönemde Kıbrıs'ta yaşanan gerçekler temel alınmak suretiyle yeni bir durumun oluşması sağlanacaktır. Bu planı, Kıbrıs'taki her iki toplum da ortak noktada kabullenmediği için uygulama şansı kalmamıştır. Bu plan kabul edilmediği halde Kıbrıs Rum toplumu AB içinde bir hafta sonra yerini alacaktır. Bu durum, bundan sonra Kıbrıs'ta artık var olduğu ortaya çıkan ve kendi geleceklerini kendi iradeleriyle bugün ortaya koymuş olan iki toplumun, yine bu plan etrafında bir müzakereye sürüklenmesinin, bu konuda yeni girişimler ve zorlamalar yapılmasının kesinlikle kabul edilemeyeceği bir noktaya bizi getirmiştir. Türk toplumunu AB içindeki Rum toplumuna eklemeye yönelik yeni müzakere kesinlikle kabul edilemez.'' Bu aşamadan sonra Türk hükümetinin göz önünde bulundurması gereken konunun, ortaya çıkan durumu iyi değerlendirmek olduğunu ifade eden Baykal, şöyle devam etti: ''Kıbrıs'ta var olan Türk toplumunun kendi kimliğini kabul ettirmesine yardımcı olacak her türlü desteği vermek, Kıbrıs Türk toplumunun tanınmasını, ekonomik ambargoların ortadan kalkmasını ve Türk toplumunun hakkı olan uluslararası ilgiye, desteğe, tanınmaya kavuşmasını sağlamak üzere her türlü çabayı göstermek, Türk hükümetinin temel görevi olmalıdır. Bu doğrultuda çabaya ihtiyaç vardır. Hükümetin bu konudaki her türlü çabasına ana muhalefet partisi olarak her türlü desteği vereceğiz. Bu noktadan sonra (Şimdi olmadı bir daha yeni bir müzakereyle, yeni bir referandumla bir kez daha deneyelim) anlayışı kadar yanlış, ters, sakıncalı bir şey düşünülemez. Artık gelinen noktada, Kıbrıs'ta var olan gerçekleri temel alarak hayatın şekillenmesini sağlamaya gayret göstermek gerekiyor.'' Bu oylamanın bir önemli sonucunun da Türkiye'nin AB ile ilişkileri konusunda Kıbrıs sorununun bir engel olarak çıkarılmasının kesinlikle kabul edilemez olduğunu göstermesi olduğunu ifade eden Baykal, ''Bu gelinen noktadan sonra artık hiç kimsenin, AB içindeki hiçbir ülkenin, Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başlayabilmesi için Kıbrıs konusuna dayanarak bir engel çıkarması tasavvur edilemez'' dedi. Türkiye'nin plan konusunda ''kendisinden beklenmeyecek'' katkıyı ve desteği verdiğini söyleyen Baykal, şunları söyledi: ''Bu sonuç ortaya çıktıktan sonra artık Türkiye'ye kimsenin AB açısından bir şikayet olarak eleştiri yöneltmeye hakkı kalmamıştır. Türkiye'nin AB ile ilgili olarak ufku açılmıştır. Önümüzdeki dönemde Kopenhag Kriterleri açısından gereken eksiklikleri tamamlamak, uygulama konusundaki şikayetlere son vermek ve AB'den üyelik müzakerelerine başlamak için tarih almak durumundayız. Yapılması gereken budur. Artık yapılacak iş, Kıbrıs Türk toplumunun tanınmasını, güçlenmesini sağlamaktır. Bugün gelinen noktada AB'nin oyun planı iflas etmiştir. Yapılması gereken, dünyanın, AB ve BM'nin, Kıbrıs Türk toplumuna saygı göstermek durumunda olduğunu, onu anlamak durumunda olduğunu sağlamaktır. Şimdi kararlı olma, ciddi olma zamanıdır. Ne istediğini bilme zamanıdır.'' Baykal, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın bu sonuçtan sonra istifa etmesi gerektiğine ilişkin görüşlerle ilgili bir soruya karşılık da şöyle dedi: ''Sayın Denktaş, bu konuda inançları doğrultusunda, Kıbrıs Türk halkının uzun vadeli yararları doğrultusunda üzerine düşen görevi yerine getirdi. Herkes gibi düşünmek zorunda değildir. Gereğini yaptı ve Kıbrıs halkı da kararını aldı. Bundan sonra kimsenin Denktaş'a bir karar empoze etme hakkı yoktur. Kıbrıs'ın bundan sonraki geleceğiyle Denktaş'ın yakından ilgilenmesine çok ciddi ihtiyaç vardır. Bu görevini bundan sonra da yerine getireceğini umarım.''