ATO Başkanı Sinan Aygün yeni petrol yasasının Türkiye'nin aleyhine olduğunu dile getirdi.
Abone olAnkara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, TBMM'den geçen ve yabancı şirketlere sınırsız petrol arama hakkı tanıyan Petrol Yasası'nın, Türkiye'nin petrol umutlarına ağır bir darbe vurduğunu söyledi.
Türkiye'de petrol olmadığını söylemek için önce arama yapmak gerektiğini ve Türkiye'de yeterince arama yapılmadığına dikkat çeken Aygün, bu yasayla Türkiye'nin petrol arama çalışmalarına ve umutlarına ağır bir darbe vurulduğunu ifade etti.
ABD'de yılda 17 bin, Romanya'da 6 bin kuyu açılırken Türkiye tarihi boyunca 3 bin 326 petrol ve doğalgaz kuyusu açıldığını belirten Aygün, "ABD'nin sadece Teksas eyaletinde 1 yılda 3 bin sondaj yapılıyor. İtalya ve Fransa bile yılda 150 kuyu açarken bizde Cumhuriyet tarihi boyunca yılda ortalama 40 kuyu açıldı" dedi.
Aygün, yeni yasayla ruhsatın alınmasından sonra üç yıl içinde arama sondajına başlama zorunluluğunun kaldırılmasının, sondaj çalışmalarını daha da azaltacağını vurguladı. Türkiye'nin petrolde dışa bağımlılığının faturasının ağır olduğuna işaret eden Aygün, 2006 yılında ham petrol ve petrol ürünlerine 16 milyar dolar ödendiğini hatırlattı.
Petrol üretiminin tamamına yakınının kalkınmada öncelikli illerde yapılması durumunda, devlet hissesinin yarısının söz konusu illerdeki il özel idaresine verilecek olmasını da eleştiren Aygün, "Bu yapılan ayrımcılıktır. Ankara'da toplanan vergi sadece Ankara'da mı harcanıyor, DTP'li Diyarbakır Belediye Başkanı'nın 'Bölgenin petrol geliri bölgeye bırakılsın' açıklaması dikkate alındığında, Petrol Yasası ile getirilen bu düzenleme kafa karıştırmaktadır" dedi.
Yeni yasayla Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetinde bulunma hakkının kaldırıldığını, diğer şirketlerden daha fazla arama ruhsatı alabilme hakkının da elinden alındığını belirten Aygün, "TPAO işlevsiz bir kuruluş haline getirilmiştir ve özelleştirilmesinin önü açılmıştır. TPAO, Azerbaycan'ın Hazer petrollerinde hisse sahibidir. Türkiye'nin hissesine düşen bölümün satışından elde edilen 1 milyar 650 milyon dolar TPAO'nun kasasına girmektedir. Sadece 2006 yılında Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından elde edilen petrol geliri 600 milyon dolardır. TPAO özelleştirilirse büyük olasılıkla yabancı bir şirket satın alacaktır. Bu durumda bu şirket, Türkiye'nin yurtdışı ruhsatlarındaki ortaklık hisselerini ve Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattındaki hisselerini de satın almış olacaktır. Hazer petrolleri ile ilgili ortaklık anlaşmalarının 30 yıllık olduğu göz önünde bulundurulursa TPAO'nun 30 yıllık geliri de satılmış olacaktır. En önemlisi Türkiye Cumhuriyeti Hazer bölgesinden çıkarılmış olacaktır" dedi.
6326 sayılı Petrol Yasası'nda yer alan "Milli Menfaatin Korunması" başlıklı bölümün yeni yasada kaldırıldığını ifade eden Aygün, "Bu yasayla milli menfaatlerin yerini yabancıların menfaatleri almıştır" diye konuştu. Petrol konusunda Irak'ta silah zoruyla yapılanın Türkiye'de yasayla yapıldığına dikkati çeken Aygün, şunları kaydetti:
"Tam da Irak'ta petrol sektörünün serbestleştirilmesi ve petrolü bölüşme çalışmalarının devam ettiği bir sırada Türkiye'de de yabancılara önemli imtiyazlar sağlayan Petrol Yasası'nın çıkarılması manidardır".
Yeni yasayla, ülke içinde üretilen ham petrol ve doğalgaz ile bunlardan elde edilen petrol ürünlerinin kara sahalarında yüzde 65'inin, deniz sahalarında ise yüzde 55'inin memleket ihtiyacına ayrılması zorunluluğunun kaldırıldığını söyleyen Aygün, yabancı şirketlere, ürettikleri ham petrol üzerinde sınırsız tasarrufta bulunma hakkı verildiğini bildirdi. Yabancı şirketlerin ürettikleri ham petrol ve doğalgazın tamamını ihraç edebileceklerini belirten Aygün, olağanüstü durumlarda bile üretilen ham petrolün Türkiye'de kullanılmasının mümkün olamayacağını anlattı.
Arama ruhsatlarından hektar başına alınan "devlet hakkı" gelirinin de tamamen kaldırıldığını söyleyen Aygün, üretilen ham petrolden alınan yüzde 12.5'lik devlet hissesi oranının ise kademeli olarak yüzde 2'ye kadar indirildiğini kayderek, devletin gelirinin yüzde 70 oranında azalacağını belirtti.
Aygün, yasayla, petrol işlemi için yurtdışından getirilen gemi ve personelin Lozan'ın önemli kazanımlarından biri olan Kabotaj Kanunu'ndan da istisna tutulduğunu vurguladı.
Sınırlara 5 kilometre mesafede, tarihi, dini yer veya tesise, su tesisine, bir yol veya umumi geçide 60 metre mesafede, şehir ve kasaba belediye imar sahası dahilinde petrol faaliyeti Bakan müsaadesi olmadan yapılamaz" hükmünün yeni yasadan çıkarıldığını söyleyen Aygün, yabancı şirketlere Türkiye'nin her yerinde sınırsız bir biçimde faaliyette bulunma hakkı tanındığına dikkati çekti.
Uluslararası petrol şirketlerinin istediği doğrultuda bir yasa çıkarıldığını savunan Aygün, yabancı devletlerin doğrudan ve dolaylı bir biçimde idaresinde etkili olabilecekleri şirketler ile yabancı bir devlet namına hareket eden şahısların petrol faaliyetlerinde bulunamayacakları hükmünün de yasadan çıkarıldığını anlattı.