Türkiye’nin en ünlü Çırak’ı 31 yaşındaki Ahmet Işık oldu. Kanal D'de yayımlanan Çırak yarışmasını Ticaret lisesi mezunu Ahmet Işık kazandı.
Abone olYakında 15 milyar lira maaşla çalışmaya başlayacak olan Işık, iş hayatına ilkokulda su satarak başlamış. Işık, sonunda beş yıllık kız arkadaşıyla evlenebileceği ve eğitimine yatırım yapacağı için çok mutlu.
Kanal D ekranlarında yayınlanan Çırak yarışmasında, 3 ay 10 günlük bir maraton sonucu ipi göğüsleyen, 31 yaşındaki Ticaret Lisesi mezunu Ahmet Işık oldu. Işık, birbirinden zorlu rakiplerini geride bırakarak Türkiye’nin en ünlü ve en zengin ‘Çırak’ı olmayı başardı. 16 yaşında çalışma hayatına başlayan Işık, kendisini birinciliğe taşıyan en büyük özelliğinin iş yaşamındaki deneyimi ve çekirdekten yetişmek olduğunu söylüyor.
Işık en büyük eksiğinin üniversite eğitimi alamamak ve İngilizce bilmemek olduğunu itiraf ederken, artık maddi imkansızlıklardan dolayı ertelediği eğitimine devam edebilecek olmanın ve yuva kuracak olmanın da mutluluğunu yaşıyor.
Aldığı 15 YTL’lik maaşla kredi çekerek ailesine ev almayı planlayan Ahmet Işık’ın en büyük mutluluğu ise beş yıldır birlikte olduğu sevgilisinin ailesinin artık bu ilişkiyi öğrenecek olması. İlişkilerini geleceği henüz garanti altında olmadığı için gizlediklerini söyleyen Işık ‘Onlara da kendimi ispatlamış olmaktan dolayı çok mutluyum’ diyor.
STRESTEN ZONA ÇIKARDIM
- Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?
Benim bu kadar uzun süreli bir yarışmada olabilme durumum yoktu. Devamlı çalışmak durumundaydım. Öyle bir lüksüm yoktu benim. CNN Türk’te Amerika’daki ilk bölümünü izlemiştim. Limonata satıyorlardı. Benim işim de satış pazarlama ve 15 yıldır çalışma hayatının içindeyim. Kendi kendime ‘Bu iş benimle ilgili. Keşke Türkiye’de olsa ben de katılsam’ diye düşündüm. Bir de başarının sonunda bir kazanım olduğunu bildiğiniz için daha farklı bakıyorsunuz...
- Yarışmaya girerken neler sizi tedirgin etti?
Lise mezunu olmam ve İngilizce problemim yüzünden tedirgin oldum, ama yarışmada böyle bir kısıtlama olmayınca çok mutlu oldum. Balparmak adlı şirkette dört aydır çalışıyordum ve patrona nasıl anlatacaktım, işte bu konuda da endişelendim. Ankara’da ulusal zincir mağazalarda koordinatörlük yapıyordum, tüm İç Anadolu bana bağlıydı ve şirkette iyi bir satış rakamını yakalamıştım. Patronuma, ‘Böyle bir yarışma var ve 30 bin kişinin içinde ilk 16’ya girdim. Kabul eder misiniz?’ dediğimde, ‘Senin başarını biliyorum bu bizim için büyük bir gurur olur’ dedi. Bana çok büyük destek verdi. ‘Sigortan devam edecek’ demesi de büyük bir güvenceydi.
- Ya bu kadar sıcak yaklaşan ve destekleyen bir patronunuz olmasaydı?
Benim döndürmek zorunda olduğum bir çarkım vardı sonuçta. Ben ve kardeşim evimizin geçimini sağladığımız için bu kararı vermem kolay olmadı. Ama patronum bana bir miktar para verebileceğini söyledi ve benim yokluğumda ailemin zor durumda kalmamasını sağladı. Bu destek olmasaydı bilmiyorum karar vermem zor olurdu.
- Size bu kadar destek veren bir patronunuz varken onu bırakacak ve yeni bir işe başlayacaksınız...
Patronum bana ‘Birinci olursan Tuncay Bey’in ekibinde yer alacaksın ve bu benim için gurur verici. Ama birincinin haricinde ne zaman elenirsen elen, seni bekliyorum’ da dedi. Çırak seçildikten sonra çok mutlu oldu.
- Birinci olduğunuzu öğrendiğinizde neler hissettiniz?
O stresle zona çıkardım, tedavi olacağım. Final gecesi muhteşemdi. Tüm arkadaşlarımın desteği vardı yanımda. Son final görevi için seçtiğim üç arkadaşım muhteşem çalıştılar.
ARKEOLOG OLMAK İSTERDİM
- Yarışmaya girerken ne derece iddialıydınız?
İlk görevlerde iş hayatımdaki tecrübeden dolayı diğer arkadaşlardan farklı düşünebildiğimi görmüştüm. Ben de ticari tecrübe vardı. Ticaret hayatının temel kuralları vardır. Nasıl davranırsanız neler gelir, hangi kriterlere dikkat etmelisiniz bunları bilmeniz gerekir. Bunları biliyordum ve farklı düşünüyordum. Arkadaşlarıma baktığımda teoride çok iyiler, hepsi pırlanta gibi, hiçbirini birinden ayırmıyorum. Ama bazı şeyleri yaşamak ve tozunu yutmak daha farklı.
- İş hayatına neden çok genç yaşta başladınız?
Lise birinci sınıfın sonunda çalışmaya başladım. Ben Ticaret Lisesi mezunuyum. Ondan önce de pazarda su sattım, şans talih kader kısmet satıyordum. Üniversitede açıköğretime girdim ve bıraktım. Ben üniversite eğitimini sevdiğim mesleği yapabileceğim bir alan olursa almalıydım.
- Üniversitede ne okumak istiyordunuz?
Sevdiğim bölüm arkeolojiydi ama o mesleği yaparak yaşamımı sürdürmem kolay değildi, benim böyle bir lüksüm olamazdı. Ben üniversiteye sadece etiket olarak bakmadım. Öyle baksaydım yapardım zaten. Tuncay Bey’in kurmayları beni bu konuda ikna ettiler, bana bir şey katacağına inandığım insanların söyleyecekleri çok önemliydi. İngilizce ve üniversite eğitimimi de alacağım.
- Babanızın mesleği neydi?
Annem ev hanımı, babam ise emekli polis memuru. Ben 12 yaşındayken, yani 86 yılında emekli oldu. Kardeşim özel bir şirkette İnsan Kaynakları departmanında çalışıyor. O da kendini çok iyi yetiştirdi. Benim imkanım olduğunda ona da yabancı dil eğitimi veya küçük bir sertifika programı yaptırmaya çalışacağım.
- Yarışmadan neler kazandınız?
Bir yıllık iş garantim var, brüt 15 milyar maaş alacağımı biliyorum. Bunun dışında ne olacağını bilmiyorum.
- Arkadaşlarınız lise mezunu olmanızla ilgili size karşı olumsuz tavırlar sergilediler mi?
Ben yaşamadım ama Nilgün öyle bir şeyler söylemiş. Bana ‘Lise mezunusun ama sohbet ederken de iş yaparken de senin lise mezunu olduğun aklımıza gelmedi’ dediler.
Arkadaşının ailesi lise mezunu diye istememiş
- Alacağınız maaşları nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?
Aileme bir ev almayı düşünüyorum. Evleri olursa babamın emekli maaşı kendilerine yeter. Bir yıl sonunda Tuncay Bey’i ‘Teşekkür ederim Ahmet, bu kadardı’ dedirttirmemek için çok çalışacağım.
- Maddi sorunlar çözülünce evlilik tarihi de yaklaşıyordur herhalde?
Benim beş yıllık bir ilişkim vardı ve ailesi hiçbir zaman bu ilişkiyi bilmedi. Çünkü ailesi onun akademik kariyerine büyük yatırımlar yapmış. Bizim tamamen ayrılmamız söz konusuydu. O da hiçbir şey söyleyemiyordu. Benim lise mezunu olmam, İngilizcemin olmaması, akademik kariyerde hiçbir şey yapamamdan dolayı, kız arkadaşımın ailesinin beni kabul etmeyeceklerini düşündük. Ama artık rahatız.
- Artık gönül rahatlığıyla kız isteme de gerçekleşir...
Tuncay bey, ‘Ben kızı isterim’ demiş. Bu da çok önemli benim için.
HALUK LEVENT’TEN ÖVGÜ
KANAL D’de dün yayınlanan final bölümünde Ahmet Işık, ekip arkadaşlarıyla birlikte, Haluk Levent konserinin organizasyonunu üstlendi. Ekip, konserin bütün detaylarıyla ilgilendi. Kendisi için yapılan organizasyonu çok beğenen Haluk Levent, ‘Böyle bir başarı beklemiyordum. Albüm tanıtım konserini çok güzel yaptılar. Beğendim. Ahmet Işık’la birlikte çalışmak isterim’ dedi.
Haber: Arzu Akbaş
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr