BIST 9.550
DOLAR 34,52
EURO 36,12
ALTIN 3.011,72
HABER /  GÜNCEL

Türkiye'nin en büyük uyuşturucu davasında FETÖ bağlantısı

Anadolu Ajansı
Anadolu Ajansı

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ve kamuoyunda 'Bataklık Operasyonu' olarak bilinen soruşturmanın iddianamesinde suç örgütü elebaşı Çetin Gören'in silahlı terör örgütü PKK'ya 60 milyon avro gönderdiği iddiası yer aldı.

Abone ol

Kamuoyunda 'Bataklık Operasyonu' olarak bilinen soruşturma kapsamında 73 kişi hakkında hazırlanan ve Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede sanıkların eylemlerine yer verildi.

İddianamede sanıklar Çetin Gören ve Nejat Daş, suç örgütü kurucusu ve lideri olarak yer aldı.

Gören'in Brezilya'da 'uluslararası uyuşturucu madde ticareti', Hollanda'da 'kara para aklama, sahtecilik, uyuşturucu madde ticareti, suç örgütü üyesi olmak ve ateşli silah bulundurmak' suçlarından kırmızı bülten ile arandığı, İtalya'da ise tutuklama talebinin bulunduğu ifade edildi.

Hollanda'da 'uyuşturucu ticareti' suçundan yargılanan Gören'in 2011'de Türkiye'ye döndüğü, memleketi Gaziantep'teki akrabaları aracılığıyla gayrimenkul işleriyle uğraştığı aktarılan iddianamede şirketleri aracılığıyla uyuşturucu ticaretinden elde ettiği parayı akladığının tespit edildiği belirtildi.

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için itirafçı olan sanık H.A.'nın ifadesinde Gören'in eylemlerini detaylarıyla anlattığı bilgisine de yer verildi.

Buna göre 1996'da Hollanda'da ikamet ettiği evde 37 kilogram eroin bulunması üzerine Türkiye'ye kaçan H.A., bir süre sonra cezasını çekmek için tekrar Hollanda'ya döndü.

H.A., burada tutulduğu cezaevinde kendisi gibi uyuşturucudan tutuklanan Çetin Gören ile tanıştı.

İfadesinde Gören'in uyuşturucu ticareti yaptığını burada öğrendiğini belirten itirafçı sanık, tahliye olduktan sonra Hollanda'da bir kafede tesadüfen karşılaştığı Gören'in kendisine uyuşturucu ticareti teklifinde bulunduğunu anlattı.

Bunun üzerine 2012'de 400 kilogram kokain ticareti yaptıklarını, bunun 200'ünün Ekvador'daki kokain karteline, 15'inin kendisine, 15'inin Ali Rıza Ustubi'ye 170 kilogramının ise Çetin Gören ile Abdul ve Scarface isimli kişilere ait olduğunu ifade eden H.A., kokainin Hollanda'daki Fas uyruklu kişiler aracılığıyla piyasaya sürüldüğünü aktardı.

Bu ticaretten 500 bin avro aldığını, Gören'e ise 7 milyon avro kaldığını anlatan H.A., paranın geri kalan kısmının Hawala (güvenilir aracılar vasıtasıyla) yöntemiyle Ekvador'a gönderildiğini bildirdi.

H.A., 8 Ekim 2012'de Güney Amerika'dan Belçika'nın Anwers limanına getirilen muz ve ananas yüklü konteynerlerde 8 ton kokain ele geçirildiği sırada ise Türkiye'de bulunduğunu iddia etti.

FETÖ bağlantısını anlattı

İtirafçı sanık H.A., Çetin Gören'in Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) gazete ve dergilerine abone olduğunu, örgütün Hollanda abisine elden himmet adı altında 150 bin avro verdiğini iddia etti.

H.A., İnterpol kayıtlarının silinmesi için FETÖ'ye ayrıca 500 bin avro veren Gören'in kendisine, "Bu nasıl cemaat arkadaş? Bunların dini imanı para. Benim ne iş yaptığımı bildikleri halde yine de benden 'Allah rızası için' para istiyorlar" serzenişinde bulunduğunu aktardı.

FETÖ üyeleri Ahmet Sevilmiş ve Murat Elmas'ın 2014'te kendisiyle görüştüğünü de anlatan H.A., "Benimle alakalı bir soruşturma olduğunu söylediler ve yardımcı olmak için 1 milyon lira himmet parası istediler. Bunun çok olduğunu söylediğimde, 'Bu para çok değil zaten sen Allah rızası için himmet vererek bu dertten kurtulmuş olacaksın' dediler. 1 milyon lira himmet ödemeyi kabul ettim" ifadelerini kullandı.

PKK'ya 60 milyon avro aktarmış

İddianamede sanık Gören'in terör örgütü PKK'ya 60 milyon avro aktardığına dair tespit de yer aldı.

Polis tarafından hazırlanan rapora dayandırılan tespitlere göre Gören'in Gaziantep'te PKK ile bağlantısı bulunan H.A. aracılığıyla 2011-2012 yıllarında Brüksel üzerinden Gaziantep'e kuryeler aracılığıyla 120 milyon avro gönderdiği ifade edildi.

Söz konusu paranın 60 milyon avroluk kısmının H.A.'nın ailesi tarafından PKK'ya gönderildiği, kalan 60 milyon avronun ise Gören'in kiralık kasalarında saklandığı öne sürüldü.

Türk Escobar

İddianamede suç örgütünün kurucu ve yönetici diğer ismi sanık Nejat Daş'a ait bilgiler de yer aldı.

Örgüt üyeleri arasında kendisinden 'abi' olarak bahsedilen Daş, 1990'lı yılların başından itibaren Lucky-S ve Kısmetim-1 gemilerinde Akdeniz'de uyuşturucu madde ele geçirilmesi kapsamında Avrupa'da 'Türk Escobar' olarak tanındı.

Daş, 1993'te Türkiye'de Lucky-S ve Kısmetim-1 isimli gemilerde yaklaşık 14 ton uyuşturucunun ele geçirilmesi üzerine 35 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Örgüt yönetici ve üyelerine verdiği talimatlarla uyuşturucu madde ticareti suçundan elde ettiği geliri aile şirketi CHS Group firması bünyesinde aklayan Daş, CHS Group firmasının alt kuruluşu olan Şehnaz Döviz bürosunun çalışanlarınca oluşturulan 'BOSS GRUP' adlı sohbet grubunda da elde edilen paraların aklanmasına yönelik işlemeleri takip etti.

İddianamede suç gelirinin trafiğine ilişkin şu tespite yer verildi:

"Soruşturma kapsamında elde edilen delillerden Nejat Daş'ın özellikle öncül suç gelirlerinin Türkiye'ye kurye yolcular ve kurye TIR şoförleri tarafından getirilmesinde tam inisiyatif yetkisine sahip olduğu, anılan para trafiğini yönettiği, internet uygulamaları üzerinden kurulan grupla örgüt üyelerine talimat verdiği ve üyeler arasında bilgi alışverişini sağladığı anlaşılmıştır."

Gören ile ortaklığını anlattı

Nejat Daş ifadesinde Çetin Gören ile Almanya'da ticaret yapmak için Recep isimli bir kişi aracılığıyla tanıştıklarını, bir süre sonra da İstanbul'da buluştuklarını anlattı.

Türkiye'de ticaret yapacağını kaydeden Gören ile Çagatay Döviz ünvanlı iş yerini aldıklarını belirten Daş, sabıkası nedeniyle iş yerinin kaydını kardeşi Handan Kaymaz adına yaptıklarını ifade etti.

Bir süre sonra iş yeri ruhsatını devrettiğini, ortaklık için koyduğu 150 bin doları kendisine iade eden Gören ile ticaret ilişkisine nokta koyduğunu aktaran Daş, ancak Gören'in kendisine yönlendirdiği kişilerle Boommeranf isimli şirketi kurduklarını bildirdi.