Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kent Müzesi projesi inşaatına bu yıl içinde başlayarak, 2018 yılı sonbaharında tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.
Abone olürel, “Bu proje ne bir Büyükşehir projesi, ne bir Menderes Türel ne bir Kent Konseyi projesidir. Proje Antalya projesidir” dedi. Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt da “Antalya’nın Türkiye’nin en büyük Kent Müzesi’ne sahip olacağını söyledi.
Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi işbirliğinde yapılacak Kent Müzesi Projesi çalışmaları kapsamında Antalya Kültür Merkezi’nde (AKM) bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kent Konseyi Başkanı Sema Nur Kurt, STK temsilcileri, muhtarlar, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı. Toplantıda konuşan Başkan Menderes Türel, Antalya’nın hızla büyüdüğünü belirterek bu büyüme ile birlikte de göç aldığını söyledi. Türel, “Kırdan kente ve diğer şehirlerden şehrimize göç ile birlikte bir kimlik meselesinin de ortaya çıktığını inkar etmemiz mümkün değil. Türkiye’de maalesef son 50 yılda kimliksiz şehirler inşa ettiğimizi çok söyledim. Bunu üzülerek görüyoruz ve şahit oluyoruz. Ülkemizde İstanbul’un eski semtleri ve Bursa gibi kadim Osmanlı şehirleri kültürlerini bir nebze koruyabilmişlerdir. Antalya’nın kimliği ise Kaleiçi, Kalekapısı, biraz da Konyaaltı Caddesi ile Işıklar arasında bölgenin dışına çıkamamıştır ve sonra da zaten kaybolmaya yüz tutmuştur” diye konuştu.
KİMLİKSİZ ŞEHİRLER KİMLİK BUNALIMI YAŞAR
Kimliksiz şehirlerin insanlarda kimlik bunalımları ortaya çıkmasına sebep olduğunu belirten Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Değerli hocamız İskender Pala’nın çok güzel bir sözü vardır. ‘Şehirler insanların karakterlerini belirler’ der ki çok güzel bir tespittir. Çünkü Antalya’da yaşayan bir kişinin yaşam alışkanlıkları, sosyal yaşam alışkanlıkları, sportif faaliyetleri, kültürel faaliyetleri, Erzurum’daki, Trabzon’daki, Konya’daki, Edirne’deki, Van’daki kişilerden çok büyük farklılık arz eder. Hatta bırakın şehirleri, bir şehrin iki semtinde İstanbul’un Fatih’inde ve Kadıköy’ünde yaşayan kişilerin yaşam alışkanlıkları çok farklıdır. Nereden kaynaklanıyor, şehirlerin insanlara yüklediği karakterden kaynaklanıyor.
O yüzden biz Türkiye’de kimliksiz şehirlerle çok ciddi toplumsal problemleri de yaşıyoruz. Oturduğu, yaşadığı şehre yabancılaşan insanlar, adeta kültür şoku yaşayan gençler başka problem ve risklere de sahip olabilmektedir. Maalesef kimliksiz toplum birçok kötü alışkanlık içerisinde de büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalıyor.”
KENDİ KÜLTÜRÜNÜ VE TARİHİNİ BİLMEYEN BOCALAR
“Antalya’da büyüyen, fakat Kaleiçi’nde Roma tarihini, Selçuklu tarihini, Osmanlı tarihini bilmeyen, Yivli Minare’yi kendi mirası gibi benimsemeyen bir çocuk veya gencimiz, aidiyet sıkıntısı yaşayacak ve kendi hayatında da ister istemez bocalayacaktır” diyen Başkan Türel, şunları söyledi: “Şehirler, içinde yaşayanların kimlik ihtiyacına yeterince cevap veremediğinde başka kimlik arayışları öne çıkmaktadır. Diğer taraftan kent kültürü, kentlilik bilinci, aktif ve sorumlu vatandaşlardan oluşan demokratik bir toplumun da temelidir. Kent kimliği sadece sosyal bir meseleden ibaret değildir. Küresel standartlaşma yaşadığımız, her şeyin makine düzenine girdiği bir çağda dünyaya mal ve hizmet satabilmek için ürünümüzün “unique” denilen yani bize has, özgün olması ve bunun için de özgün kültürün korunmuş olması gerekir. Antalya gibi bir turizm merkezinde geleneksel unsurları, mimarimizi, mutfağımızı, eğlence kültürümüzü yok sayarsak, turizmin istediğimiz gibi olmayacağını da artık biliyoruz.”
KENT KİMLİĞİ EKONOMİK MESELE
Kent kimliğinin aynı zamanda ekonomik bir mesele olduğuna dikkat çeken Başkan Türel, “Kendi kültürel kimliğimizi ticari ürünlerimize yansıtamazsak o zaman ekonomide de istediğimiz gelişmeyi sağlayamayabiliriz. Bazen takılıyorum bu Antalyaspor meselesine. Geçtiğimiz hafta da çok güzel bir tesis açılışı yaptık, Antalyaspor taraftarlığı dahi bugün hala halkımızda yeterince sahiplenilmediği için birtakım problemleri ortaya çıkarıyor. Süper Lig’de şampiyon olan takımların bayrakları Antalyaspor bayraklarından önce balkonlarda sallanıyor. Bu bile bizim kent kimliğimizi nasıl unutmaya başladığımızın en güzel göstergesi. Ben sportif faaliyetlerin de, ekonomiye, sosyal yaşama, demokrasiye ve kent kimliğine çok ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.
KÜLTÜR YÜKLEMESİ YAPMALIYIZ
Konuşmasında bir hatırasını paylaşan Başkan Türel, şunları anlattı: “Ellerinizden öper benim 6 yaşında oğlum var. Bir büyük takımın taraftar grubu görünce yanlarına çağırıp soruyorlar, sen Fenerbahçeli misin, Beşiktaşlı mısın, Galatasaraylı mısın, hangi takımı tutuyorsun? Bizimkinin cevabı; ben Antalyasporluyum, Alanyasporluyum, Milli Takımı tutuyorum oluyor. Demek ki ciddi bir kültür yozlaşmasının içerisinde bir kültür yüklemesi yaptığınızda ufacık çocuk bile bundan nasiplenebiliyor. İşte bu bakımdan, kent müzesini hem bir kültür kurumu hem de kentlilik bilincinin oluşmasında rol oynayacak bir eğitim kurumu olarak görüyoruz. Kent müzesi bir ailenin fotoğraf albümü veya görsel arşivi gibidir ve şehir kimliğinin, şehir aidiyetinin en önemli unsurlarından birisidir.”
NEDEN KENT KONSEYİ?
Antalya’da kültür ve kimlik konularına ilginin 1990’ların sonunda başladığını belirten Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Bekir Kumbul’un belediye başkanlığı döneminde bazı çalışmalar başladı ve ben de 2004’de ilk başkanlık dönemimde konuyu büyük bir titizlikle ele aldım. O dönemde Karaalioğlu Parkı’nda müze oluşumunu, büyükşehir hizmet birimlerinin bu yeni binamıza taşınmasını planlamıştık. Bir 5 senelik gecikme oldu. Bıraktığımız yerden yeniden kent konseyimizle el ele vererek bu projeyi ele aldık. Peki bu dönemde neden kent konseyi ile çalıştık neden kent konseyi ile bu konuyu ele aldık? Çünkü kent konseyi Antalya'da bütün sivil toplum örgütlerimizin kanaat önderlerimizin bir araya geldiği bir çatı. Ve bu meseleyi Antalya'da yaşayan bütün sivil toplum örgütlerinin, kanaat önderlerimizin sahiplenmesi gerektiğinden dolayı bu dönemde kent konseyimizle bu çalışmayı yürütmeye karar verdik. Ve oldukça güzel bir süreç yaşanıyor.”
MEKANSAL PROJELER HAZIR
Büyükşehir hizmet binasının tamamladığını hatırlatan Başkan Türel, eski stadın yıkıldığını ve mekansal projelerin hazırlandığını belirterek, müzenin materyal donanımı, bellek merkezi, arşiv çalışmalarının da devam ettiğini vurguladı. Türel, projeyle ilgili şu bilgileri verdi: “İlk hazırlık döneminde Antalya Kent Müzesi’nin nasıl bir kavramsal yaklaşıma sahip olacağını belirlemiştik. Müzenin bölümlerini, tematik ve kronolojik sergi başlıklarını tespit etmiştik. Müzeyi, bir buluşma noktası, iletişim, eğitim ve kültür merkezi; sürekli ve geçici sergileri, yayınları, konferansları, konserleri, kursları olan, yöresel mutfağa sahip restoranı ve sanat ürünleri mağazası olan dinamik bir merkez olarak tasarladık. Antalya yemekleri artık kent müzemizin içerisinde sunulabilir bir hale gelecek. İkinci aşamada mimari projeyi ve sergi tasarımını ele aldık. “Karain’den Günümüze Antalya ve Antalyalılar” sergisi, “Antalya Yönetim ve Belediye Tarihi” ki taşınmış olduğumuz belediye binasının alt katında olacak “Çağlar Boyunca Antalya’da Aile ve Evlilik Tarihi”, “Antalya Mutfak Kültürü”, “Antalya’nın Doğası” sergilerini planladık.”
2018 SONBAHARINA TAMAMLARIZ
Bu yıl içinde inşaat çalışmalarına başlanacağını ve sergilere plana göre son şekillerin verileceğini anlatan Başkan Menderes Türel, “Kent müzesinin artık ihalesini yapmak suretiyle inşaatına başlayacağız. Diğer yandan sergilere ait kataloglar, ayrıca Antalya kültürüne dair hatıra eşyaları hazırlanması, geçici sergi hazırlıkları yapılacak. Müzemizin yönetim yapısını ve her bölümünü hızla şekillendireceğiz. 2018 yılı sonbaharında ise inşallah bu artık 15 yıla uzanan hazırlık ve çalışma döneminin nihai aşamasına gelmiş olacağız. Bu aşamada bir başka önemli konumuz, kentte yaşayan farklı etnik, dinsel, kültürel, toplumsal gruplar arasında karşılıklı anlayış, saygı ve ortak yaşam kültürünü güçlendirmeye dönük bir sivil platformun Kent konseyimiz ve kent müzemiz bünyesinde oluşturulmasıdır. Benim Büyükşehir Belediye Başkanı olarak da siyaseten çok üzerinde durduğum, gayret sarf ettiğim bir konudur. Antalya sadece kendi vatandaşlarımızı değil, yurtdışından gelip yerleşmiş veya Antalya’da çalışan diğer ülkelerin vatandaşlarını da entegre eden, etmesi gereken bir şehirdir” ifadesini kullandı.
GELEN HAYRAN GİDEN HAYRAN
Küresel vizyonu ve iddiası olan şehirlerin dünyanın bütün kültürlerini kucakladığını ifade eden Başkan Türel, Antalya’nın da her bakımdan dünyayı kucaklayacağını ve küresel iddiasını güçlendireceğini söyledi. Antalya ruhunu, kimliğini, farklılıkları bir zenginlik olarak görerek daha da zenginleştireceklerini anlatan Başkan Türel, şunları söyledi. “Kent müzesinde mutfak kültürümüzü tanıtmak için tahinli piyazımız olacak ama arada bir de Konya’nın etli ekmeğini, Burdur şişini, Trabzon karalahanasını da orada sunabiliriz. Antalya’nın bu kaynaşma hususunda bir sıkıntısı yoktur. Antalya’ya gelen ve yaşayan herkes büyük bir Antalya sevgisine sahiptir. Bu şehir sevilmeyecek bir şehir değil. Gelen hayran, giden hayran. Yine de bizim birlikte kent kültürümüzü kuvvetlendirmemiz elzemdir. Projenin bu kısmı aslında milli bir hedefimizdir. Çünkü Türkiye olarak en büyük gücümüz birliğimiz ve beraberliğimizdir. Binlerce yıldır bu birlik ve beraberlik Türkiye üstüne oyun oynamak isteyenlere fırsat vermemiştir. Antalya bu hususta da öncü olmak durumundadır. Bunu da böyle bir katılımcı çalışma modeliyle başaracağımıza inanıyorum.”
PROJE ANTALYANIN PROJESİDİR
Bu dönem katılımcı yönetim anlayışını çok dile getirdiğini belirten Başkan Türel, “ Bu projede Kent konseyimizle başlattığımız bu çalışmanın mümkün olduğu kadar sivil toplum katılımını sağlamasını temenni ediyorum. Bugüne kadar çoğunlukla altyapı üst yapı birçok proje ile uğraştık, çünkü altyapı çok acil bir meseleydi. Fakat altyapı projelerini yaparken, hep kent müzesi gibi üstyapı projelerine zemin hazırlama derdindeydim. Antalya’nın gelişmesinde asıl farkı bu şekilde ortaya çıkaracağımıza inanıyorum. O yüzden Antalya’da farklı 9 tane müze projesini yürütüyoruz. Bu proje ne bir Büyükşehir projesi, ne bir Menderes Türel ne bir kent konseyi projesidir. Proje Antalya projesidir” diye konuştu.
KURT: KENTLİLİK BİLİNCİNİ GELİŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ
Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt da, "Antalya Kent Müzesi ile Antalyalıların kentlilik bilincini daha da geliştirmeyi amaçladıklarını belirterek “Antalya’nın tarihsel, kültürel ve toplumsal değerlerinin unutulmamasını, binlerce yıldır bu coğrafyada yaşayan Antalyalıların çok kültürlü, rengarenk zenginliğini korumayı ve bu birikimi gelecek nesillere aktarabilmeyi istiyoruz. Antalya sadece Türkiye’nin en büyük kent müzesine sahip olmanın dışında, ilk defa en geniş katılımla kurulan bir kent müzesi modelini de hayata geçirmiş olacak. Müzeye hayat veren ruhu ve çalışmaları siyasi müdahalelerden uzak, kentin ve kentlinin müzesi olabilmesi için hep birlikte sorumluluk alarak sürdürmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından kent konseyi üyeleri, katılımcıları müzeyle ilgili bilgilendirdi.