Türkiye'nin bakanına toplu tecavüz!

Rum Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Praksula Andoniadu'ya siyasi saldırı ada basınında

Rum Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Praksula Andoniadu, Meclis Ticaret Komitesi'nde ''Türkiye'nin bakanı'' eleştirisi karşısında kendisini ''toplu siyasi tecavüze uğramış'' hissettiğini söyledi.

Daha önce, petrol ve doğalgaz konusunda, Türkiye ile işbirliği yapabileceklerini açıklayan Rum yönetimi Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Praksula Andoniadu'ya, Meclis Ticaret Komitesi üyeleri tarafından, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın da olduğu bir toplantıda ''Türkiye'nin bakanı'' eleştirisi yapıldı. Rum Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Praksula Andoniadu, Meclis Ticaret Komitesi üyelerinin ''Türkiye'nin bakanı'' nitelemesi karşısında kendisini ''toplu siyasi tecavüze uğramış'' hissettiğini söyledi.

Kıbrıs Rum Kesimi Ticaret Sanayi ve Turizm Bakanı Andoniadu'nun, dün Meclis Ticaret Komitesi üyeleri tarafından ''müstehcen aşağılamaya uğradığını'' belirterek, komite üyelerinin özür dilemelerini istemesi, Kıbrıs Rum basınında geniş yer aldı.

Fileleftheros gazetesi, ''Praksula 'toplu siyasi tecavüz' kurbanı'' başlıklı haberinde, kadın bakanın, Meclisi Ticaret Komitesi'nin, Rum Enerji Dairesi Müdürü Solon Kasinis konusunun ele alındığı 1 Kasım tarihli toplantısında şahsına yönelik söylem ve tavırlardan duyduğu rahatsızlığı dün açıkladığını aktardı. Andoniadu, Rum radyo televizyon kurumuna (RİK) yaptığı açıklamada, Ticaret Komitesi üyesi milletvekillerinin, bakanlık sıfatına, akademik kariyerine ve cinsiyetine saygı göstermediklerinden şikayet etti. Andoniadu, ''Komite'nin bir üyesi tarafından 'Türkiye'nin bakanı' olarak nitelendirilmem, Başkan Hristofyas'ın da müdahale etmeyerek tartışmanın edepsizleşmesine müsaade etmesi kabul edilemez. Kendimi toplu siyasi tecavüze uğramış hissettim'' ifadesini kullandı.

Haravgi de ''Toplu siyasi tecavüz'' başlıklı haberinde, Andoniadu'nun, 5,5 saat süren toplantıda, ''çağrıldığı konunun dışında şeylerle ilgilenildiğini, kendisine cahil denildiğini, alakasız bir şekilde yazdığı kitaplarla ve siyasi tezleriyle ilgilenildiğini, kendisine 'Türkiye'nin bakanı' gibi aşağılayıcı nitelemelerde bulunulduğunu'' söylediğini aktardı.