İletişim uzmanı Doç. Dr. Türk, Türkiye'nin tamamen uluslar arası arenada söz sahibi bir haber ajansına ihtiyacının olduğunu söyledi.
Abone olGazi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. M. Sezai Türk, Türkiye'nin kendisini özellikle yurtdışında daha iyi anlatabilmesi için uluslararası bir haber ajansına ihtiyacının olduğunu söyledi. Türkiye'nin bu konuda proaktif davranması gerektiğini söyleyen Türk, uluslar arası ajansların iletişimdeki üstünlükleriyle dünya kamuoyunu istediklerini gibi yönlendirdiklerini iddia etti.
İletişim uzmanı Doç. Dr. M. Sezai Türk, Türkiye'nin Anadolu Ajansı'nın dışında tamamen uluslar arası arenada söz sahibi bir haber ajansına ihtiyacının olduğunu söyledi. Erdoğan'ın "One Minute" çıkışının sembolik olduğunu ve asıl ifade edilenin uygulanan dış politikalarla anlam kazandığını söyleyen Türk, bu çıkışlarının dünya kamuoyunda doğru yankılanabilmesi için Türkiye'nin Associated Press (AP), Reuters, Agence France Presse (AFP) gibi uluslar arası bir haber ajansına sahip olması gerektiğini ifade etti.
TÜRKİYE'NİN EN ACİL İHTİYACI
Açıklamasında son yıllarda ve özellikle Ahmet Davutoğlu’nun dışişleri bakanlığı döneminde Türk dış politikasında son derece etkin ve dinamik bir yapı oluştu ve bu doğrultuda Türkiye’nin etki alanı genişledi, stratejik derinliği artığını söyleyen Türk şöyle konuştu:
Türkiye’nin yeni dış politikasında sadece komşu ülkelerle iyi niyete dayalı ve sorunsuz ilişkiler yer almıyor bunun yanında Güney Amerika’dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Karadeniz’e, Balkanlardan Pakistan’a kadar aktif politikalar yürütülmekte. Türkiye bir küresel aktör olma yolunda engebeli, tehlikeli yolda yürürken ülkenin dinamiklerinin ve kurumlarının da bu amaca inanarak etkili politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Bu konuda TRT kendisine düşen görevi son yıllarda yaptığı ataklarla gerçekleştirmeye çalışmakta. Fakat bu yeterli değil. Genç Türkiye’nin ilk kurumlarından ve Atatürk’ünde çok önem verdiği Anadolu Ajansı bu yeni gelişmelerin neresinde. Eğer Anadolu Ajansı yeni dış politikada esen rüzgarlara ayak uyduramayacak yada yerel kalacaksa en kısa zamanda Türkiye Uluslarası bir haber ajansı kurmalıdır.
AJANSLAR ÜLKELERİN İMAJLARINI YÖNETİYOR
Ülkelerin az gelişmişliği ekonomik yetersizlikler, yer altı kaynaklarının azlığı, gelir dağılımındaki eşitsizlikler gibi kriterlerle ölçülebilir ama Mosca’nın da dediği gibi az gelişmişlik ve geri kalmışlıkta temel özellik bağımlılıktır. Küreselleşmiş dünyada en önemli şey bilgi ve haberdir. Dünyadaki büyük haber ajansları haber kaynağı olarak bağımlılık yaratmakta ve ülkelerin imajlarını sahiplerinin istekleri doğrultusunda şekillendirmektedir.
Batıdaki Hırsızlık Olayı Komşudaki Patlamadan Daha Önemli
Bugün uluslar arası haber ajansları deyince akla tamamen gelişmiş ve batı kaynaklı haber ajansları akla gelmektedir. Bunlar; AP, AFP ve Reuters dir. Bu ajanslar gelişmiş ülkelerin haberlerini gelişmemiş ülkelere taşımakta; oralardan gelişmiş ülkelere yönelik haber trafiği ise "seçmeli" ve "beklenmedik" haber düzeyinde kalmaktadır. Bu üç haber ajansı Uluslararası iletişimde, Batılı ülkelerle ilgili haberleri yanlı olarak verirken dünyanın diğer kesimiyle ilgili haberlerde sadece ortada üç "c"lik bir durum -İngilizce’deki darbe (coup), kriz (crisis), felaket (catastrophy) sözcüklerinin ilk harfleri- varsa yayınlamaktadır. Böylece dünya kamuoyu olumsuzluklarla anılan ülkelere olumsuz imaj yüklemektedir. Büyük ajanslar, gelişme halindeki ülkeleri haber yönünden besler görünürken, onlara gelişmiş ülkelerin ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal egemenliğini de, dolaylı olarak taşımaktadırlar. Türk medyasında Amerika yada Avrupa’daki bir polis hırsız kovalamacası, komşu ülkede patlayan bombadan daha fazla yer bulabilmektedir.
HABERLERİMİZ DIŞ KAYNAKLI
Düne Kadar Silahla Sağlanan Hakimiyetler Şimdi Haberle Sağlanmakta
Araştırmalara göre Türk televizyon ve gazetelerinde yayınlanan her 100 dış kaynaklı haberden 60’ını uluslararası ajansların sunduğu haberler oluşturmaktadır. Türk insanı, hemen yanımızda meydana gelen bir çatışmayı veya olayı onların gözlüklerinden bakarak öğrenmekte ve Batılı ülkeler düşman gördü diye Suriye, İran’a düşmanlık besleyebilmekte, Ermenistan’a sempatiyle bakabilmekte, Rusya ile Gürcistan arasındaki krizde ABD veya Rusya’nın yanını tutabilmektedir. Dünyayı daha iyi anlaya bilmek ve gelişmeleri doğru olarak takip edebilmek için bizimde kendi gözlüğümüze ihtiyaç vardır ve bu konuda Anadolu Ajansı daha aktif görevler almalıdır. El Cezire bile şuanda dünyada haber kaynağı olarak etkin bir duruma geçmektedir. Artık dönem küresel arenada yeralma dönemidir. Şu bilinen bir gerçektir ki haklı olanın değil güçlü olanın sözü dünyada geçerli akçedir. Güçlü ülkeler, düne kadar silahla sağladıkları hâkimiyetlerini bugün haberle sağlamaktadırlar.
Uluslararası haber ajansları uzun yıllardır Türkiye’den dünyaya haber servisi yapmaktadır. Yapılan bu haberlerin ortak bir dili ve anlamı olduğu bilinmektedir. Haberlerde kullanılan kelimelerden, haberlerin veriliş şekline kadar her şey adeta oluşturulmaya çalışılan ortak bir yargının delilleridir. Bu yargı, Türkiye’nin sürekli bir kriz, felaket, terör ve darbe ülkesi olduğudur. Eğer bu şekilde devam ederse Türkiye, yeni dış politikasını dünyaya anlatmakta sıkıntı çekecek ve oluşturmaya çalıştığı yeni imajıyla ilgili çalışmalar, enerjiler, uğraşlar boşa gidecektir. Yakalanan mevcut konjonktüre uygun fırsatlar, amatörlüğümüz yüzünden harcanacaktır. Türkiye bu konuda acele etmeli ve uluslar arası etkinliğe ve ağ sistemine sahip bir ajans kurmalıdır.
Dünya medyasının bağımlı olduğu bu küresel ajansların etkinliğini azaltmak Türkiye için çok zor olmayacaktır. Çünkü Türkiye Türk Dünyasının ağbeyisi, İslam dünyasının tek çıkış yolu ve üçüncü dünya ülkelerinin de kurtuluş savaşında olduğu gibi ilham kaynağıdır. Bu bağlamda yeni kurulacak ya da etkinliği arttırılacak bir Anadolu Ajansı dünya kamuoyunda çok çabuk kabul görecektir. Uluslar arası bir Haber Ajansına sahip olan Türkiye dünya kitle iletişim dengesini de önemli ölçüde etkileyecektir. Dünya kamuoyu, olayları sadece New York, Londra veya Paris gözüyle bakarak öğrenmeyecektir.