Türkiye'nin AB'ye karşı hamlesi ne olmalı?
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türkiye'nin yeniden siyasi denetim altına alınmasına karar vermiş. Karar kısaca şu anlama geliyor.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türkiye'nin yeniden siyasi
denetim altına alınmasına karar vermiş.
Karar kısaca şu anlama geliyor.
AB, 2004 yılında Türkiye ile müzakereleri başlatmak için Avrupa
Konseyi'nin denetim sürecinden çıkmasını şart koşmuştu.
Bir başka deyişle...
Türkiye 2004 yılından önceki gibi Avrupalı hödükler tarafından
tekrar denetime tabi tutulacak ve ona göre, müzakerelerin yeniden
başlatılıp başlatılmamasına bir karar verilecek.
Peki bu kararı alan Avrupa Birliği Parlementerler Meclisi
Türkiye'den ne istiyor dersiniz?
1 - Terör örgütü PKK'ya ve onun siyasi
uzantılarına asla dokunmayacaksın. Sınırötesinde PKK'nın diğer
oluşumlarına yönelik operasyon yapmayacaksın.
2 - 15 Temmuz darbesini yapan Fetullahçı terör
örgütüne yönelik operasyonları hemen durduracaksın.
3 - Ülke genelinde aldığın Olağanüstü Hal'i derhal
sonlandıracaksın.
Alınan kararlara bakınca sanki Avrupa Birliği’ni Türkiye’ye karşı
kurmuşlar gibi bir intiba uyandı bende...
Yani bir tek, "Darbe ve PKK terörü başarılı
olsaydı o zaman çok demokratik bir ülke olacaktınız"
demedikleri kalmış.
Açık ve net söylemek gerekirse bu karar, Avrupa’nın Türkiye'ye
yönelik terör harici son hamlesidir.
Terör harici demem boşuna değil.
Darbe tutmadı, Fetö tutmadı, PKK'nın bölünme üzerine kurduğu
strateji tutmadı, ekonomik baskılar tutmadı, referandum
baskıları tutmadı.
Ellerindeki son kurşunu bu kararla atmış oldular.
Türkiye'ye ve Türk halkına yapılan bu son şantaja, Türkiye'nin
karşı hamle ile cevap vermesi elzemdir... Bu hamlenin ne
olacağını kısa süre içinde göreceğiz.
Bana kalırsa yapılacak şey çok basit...
"Bizden bu kadar, artık yokuz ve üye olmak
istemiyoruz" dediğimiz gün işin rengi baştan sona
değişecek.
İddia ile söylüyorum.
Avrupa Birliği'ni değerli kılan, 54 yıldır kapıda bekleyen
Türkiye'dir. Dağılan AB’yi ortak masada toplamaları için tek bir
bahaneleri var, o da Türkiye düşmanlığıdır.
Gündemi Türkiye düşmanlığı üzerinden yürütmek zorundalar,
çünkü iş Brexite dönüyor. İngiltere bağlarını kopardı.
Fransa ve İspanya koparmaya hazırlanıyor.
Ellerinde başka argüman yok!
Bizim ülke olarak kendimize sormamız gereken soru şu:
Başka ülkelerin çıkmak için mücadele verdiği bir organizasyona biz
neden bu kadar onur kırıcı davranışa rağmen girmek istiyoruz?
Öyle ya!
Avrupa dünyanın jandarması degil. Türkiye de Avrupa’nın bu
coğrafyadaki jandarma karakolu değil.
Onlar Ortadoğu'da katliam yapacak, kaçan mültecilere Türkiye
bakacak. Üstelik Avrupa'ya gitmek isteyen bu mültecilere
"Geri kabul anlaşması" gereği adeta esir muamelesi
yapacağız.
54 yıllık macera AB’nin bit pazarı olmaktan başka neyimize
yaradı sormak isterim. Kullandığımız otomobilden, telefona, beyaz
eşyadan çoğu gıdaya varıncaya kadar Avrupa'ya bağımlı hale
gelmekten öte ne yaptık?
Silah alırken bile Asya tarafına gidince rahatsız
olan Avrupa ile yaptığımız Gümrük Birliği anlaşması bize ne
kattı?
Hiç!
Peki ne götürdü?
Sadece son iki yılda, mültecilere yaklaşık 15 milyar dolar harcama
yaptık.
Yeterlidir umarım!
İki taraf da biliyor ki biz Avrupa Birliği'nin reformları
istiyorduk ve aldık. Askeri ve siyasi vesayetleri bu reformlar
sayesinde bitirdik. Avrupa ile değil ama, dağılmak üzere olan
Avrupa Birliği ile işimiz bitti.
Geriye sadece malumun ilanı kaldı.
Türkiye'nin yapması gereken, yapılacak referandum
ile AB ile olan ilişkileri kavgasız, gürültüsüz sona
erdirmek.
Sonrasında ise Türkiye'nin menfaatlerini de ön plana çıkaracak yeni
ekonomik anlaşmalar yapmak üzere masaya oturmak.
Unutmamak gerekir ki Türkiye Avrupa için iyi bir
ithalat pazarı. Aynı şeyi ihracat için söylemek mümkün
değil. Silah alımı dışında Türkiye'ye uygulayabilecekleri tek bir
yaptırım yok.
Onu da zaten yapamazlar.
Silah alımı konusunda en iyi müşterileri olan Türkiye'yi Rusya veya
Çin'e kaptırma ihtimalleri milyonda bir bile değil.
Son söz...
Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi'nin aldığı siyasi karar
sonrası, "Bu iktidar sayesinde 3 dünya ülkesi olma yolunda
hızla ilerliyoruz" diye yorum köpürtenlere...
Tüh ya!
Tam da uzayda koloni kurmak üzereyken, bu iktidarın işbaşına
gelmesi sizin açınızdan ne büyük şansızlık şekerim!
Şayet Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi'nin Türkiye'ye
dayattığı "Fetö ve PKK ile mücadeleden vazgeçin"
maddelerini doğru buluyorsan, sen de en az Fetö ve PKK kadar devlet
ve millet düşmanısın demektir.
Dipnot: Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi
318 üyeden oluşuyor Konsey, 45'e karşı 113 oyla Türkiye'yi siyasi
denetime aldı. Yani toplamda 158 üye ile alındı bu karar. Bir başka
deyişle 160 üye karar anında solonda değildi.
Demokrasi diye yırtınan Avrupa ne kadar da demokratmış di
mi?