Avrupa Parlamentosu’nun Hollandalı üyelerinden Kati Piri tarafından hazırlanan ve son dönemlerin en olumsuz belgelerinden biri olan Türkiye raporu herhangi bir işleme konulmaksızın iade edildi.
Abone ol14 Nisan’da AP’de yapılan oylamada 133 oya karşı 375 oyla kabul edilen belge Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel tarafından AP’ye geri gönderildi.
Türkiye, Gezi olaylarından bu yana yayımlanan ve Ankara açısından ‘kabul edilemez’ unsurlar içeren AP belgelerini geri gönderme politikası izliyor.
İKİ AY ARADAN SONRA GELMESİ DİKKAT ÇEKTİ
Yenel tarafından iade edilen belge, geri gönderilen ikinci Türkiye raporu. Geri gönderilen belgeler toplamı ise 6’yı buldu. Normal şartlarda Türk makamlarına üç hafta içinde ulaştırılan belgenin bu kez iki ay aradan sonra gelmesi dikkat çekti.
İŞTE ELEŞTİRİ DOZU ÇOK YÜKSEK O RAPOR
Belge, özellikle basın özgürlüğü ile Kürt sorunu bağlamındaki bölümlerindeki eleştirilerle dikkat çekiyor. AB ile 11 yıldır müzakere sürecinde olan bir aday ülkeye yönelik olarak normalde üyelik için karşılanması gerekli Kopenhag kriterlerine “yakınlaşma” mesajı öne çıkması gerekirken; Türkiye raporunda, “Kopenhag kriterlerinden uzaklaşma” mesajı verilmesi en çarpıcı vurguyu oluşturuyor.
ACİLEN REFORMLARA İHTİYAÇ VAR
Türkiye’de yargı, temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik alanlarında acilen reformlara ihtiyaç olduğunun altının çizildiği belgede, “AP, Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti alanlarındaki gerilemenin ışığında reformlardaki genel hızın son yıllarda belirgin şekilde yavaşlamasından ve yargının bağımsızlığı, toplanma ve ifade özgürlüğü, insan haklarına ve hukuk devletine saygı gibi bazı ana alanlarda giderek Kopenhag kriterlerinden uzaklaştıran gerileme olmasından derin endişe duyar” ifadeleri kullanıldı.
SOYKIRIM ATFI DA YER ALIYOR
Basın özgürlüğüne verilen önemi net şekilde yansıtan, PKK konusunda önceki yıllara oranla daha net ve Türkiye’nin beklentilerine daha uygun bir yaklaşımın yer aldığı belgede, örneğine genelde rastlanmayan şekilde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ne yönelik açıklamaları nedeniyle kınanmıştı. Raporda, “kırmızı çizgi” olarak kabul edilen “soykırım” atfı da yer alıyor.