Dışişleri Bakanlığı, Alman vatandaşı Peter Steudtner'in Türkiye'de tutuklanmasının ardından Alman hükümeti yetkililerinin yaptığı açıklamanın kabul edilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Abone olALMAN vatandaşı Peter Steudtner'in Büyükada'daki gözaltılar sonrası 'silahlı terör örgütüne yardım etme' suçlamasıyla tutuklanmasının ardından Türkiye ile Almanya arasındaki gerilim tırmanıyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Ülkemizde yargı yetkisinin kullanılmasında, Anayasamız çerçevesinde hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere emir ve talimat veremeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı teminat altına alınmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Bakanlık, yaptığı yazılı açıklamada, "18 Temmuz 2017 tarihinde
tutuklanan Alman vatandaşı Peter Steudtner ile ilgili Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı ile Bakanlığımızda yapılan görüşmede konunun yargıya intikal ettiği, bağımsız Türk yargısına güvenilmesi gerektiği, Steudtner’in gözaltına alındığı ilk günden itibaren uluslararası hukuk kurallarına uygun olarak konsolosluk himayesinin sağlanmasında herhangi bir eksiklik yaşanmadığı izah edilmiştir." ifadesi kullandı.
Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın'ın da Almanya Dışişleri Bakanlığına kendi talepleri üzerine izahatta bulunduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu görüşmelerin ardından Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer ve Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert tarafından yapılan ve diplomatik nezaketsizliğe örnek teşkil edebilecek açıklamalarda Türk yargısına doğrudan müdahale edildiği ve haddini aşan ifadeler kullanıldığı görülmüştür. Bu açıklamaların kabul edilmesi mümkün değildir. Ülkemizde yargı yetkisinin kullanılmasında, Anayasamız çerçevesinde hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere emir ve talimat veremeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı teminat altına alınmıştır."
Açıklamada, söz konusu açıklamalardaki ifadelerin, Türkiye'yi hedef alan farklı terör örgütü mensuplarına kucak açarak, teröristlerin adalet önüne çıkarılmasını engelleyenlerin hukuka yaklaşımlarındaki çifte standardı bir kez daha ortaya koyduğu vurgulandı.