BIST 9.368
DOLAR 34,52
EURO 36,18
ALTIN 2.955,80
HABER /  POLİTİKA

Türkiye'den ABD'nin kararına sert tepki: Tehdit ve yaptırım dili kabul edilemez

ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye'nin S-400 alımıyla ilgili yönetime tavsiye niteliğinde olan ve hukuki bir bağlayıcılığı bulunmayan karar tasarısını onayladı. Dışişleri Bakanlığınca, ABD Temsilciler Meclisinin kabul ettiği kararın, iki ülke arasındaki köklü dostluk ve müttefiklik ilişkileriyle hiçbir şekilde bağdaşmadığını bildirildi.

Abone ol

ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye'nin Rusya'dan alacağı S-400'lerle ilgili bir karar tasarısını oyladı. Tasarıda, Türkiye'ye S-400 alma kararının iptali için çağrı yapıldı.

Oy birliğiyle alınan kararda, Türkiye'nin S-400 ve F-35'leri birlikte alamayacağı ve birini tercih etmesi gerektiği belirtildi. 

Türkiye ile tarihi ittifakın vurgulandığı kararda, ABD-Türkiye ortaklığını ve Türkiye'nin NATO’daki rolünü tehlikeye atabilecek Rusya ile askeri bir ilişkiden kaçınılması çağrısı yapıldı. 

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Eliot Engel, "Ulusal güvenlik teknolojimizi Rusya'ya açma riskini alamayız" dedi. 

Kararın hukuki bir bağlayıcılığı yok

Ayrıca, Türkiye'nin Rusya'dan hava sistemi alması durumunda ABD'nin hasımlarıyla yaptırımlar yoluyla mücadele etme yasası kapsamında yaptırımlara maruz kalacağı belirtildi. 

ABD yönetimine tavsiye niteliğindeki kararın hukuki bir bağlayıcılığı bulunmuyor.

Türkiye'den sert tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen “ABD-Türkiye ittifakına yönelik endişelerin ifade edilmesi” başlıklı kararın, Türkiye ile ABD arasındaki köklü dostluk ve müttefiklik ilişkileriyle hiçbir şekilde bağdaşmadığını belirtti.

''Asla mümkün değildir''

Sözcü Aksoy açıklamasında, “Kararda Türkiye'nin dış politikası ve yargı sistemi hakkında yer verilen haksız ve temelsiz iddiaların kabul edilmesi asla mümkün değildir” dedi.

''Birtakım suni miadlar konulması kabul edilemez”

Aksoy, dost ve müttefik ülkeler arasında görüş farklılıklarının giderilmesinin en etkili yolun diyalog ve ülkelerin egemen kararlarına saygı gösterilmesi olduğunu vurgulayarak, “Bunun yerine, hiçbir bağlayıcılığı bulunmayan ve karşılıklı güvenin artırılmasına hizmet etmeyen kararların alınması, tehdit ve yaptırım dilinin gündemde tutulmaya devam edilmesi ve birtakım suni miadlar konulması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.