Türkiye'deki genelevler fuhuşa özendiriyor!

Batman Belediyesi'nde düzenlenen bir panelde konuşmacı, Türkiye'deki genelevlerin fuhuşu nasıl etkilediğini açıkladı

SVEÇ Sosyal Demokrat Partisi eski milletvekili Anne Ludviksson, Selis Kadın Merkezi’nin davetlisi olarak geldiği Batman’da fuhuşun kadın üzerinde uygulanmasının bir şiddet olduğunu belirterek, Türkiye’deki genelevlerinin fuhuşu özendirdiğini söyledi.

Batman Belediyesi bünyesindeki Selis Kadın Merkezi ile İsveç S-Kıvnnor Kadın örgütü arasında düzenlenen ’İnsan hakları ve kadına yönelik şiddete karşı sıfır tolerans politikaları’ konulu panelde konuşan Sosyal Demokrat Parti eski milletvekili Anne Ludviksson, Türkiye’deki genelevlerinin fuhuşu özendirdiğini söyledi. Ludviksson, şöyle dedi:

"Fuhuşun kadın üzerinde uygulanması şiddettir. Bir erkeğin kadını satın alması da suçtur. Bizde para cezası ile hapis arasında fuhuşa yaptırım var. İsveç’te genelevi yok. Fuhuş kötü bir şey. Norveç ve Finlandiya yasamızı uyguluyor. Danimarka ise, yasamızı tartışıyor. Türkiye’nin de yasamızı tartışmasını istiyoruz. Bizdeki kanun uygulamasının diğer ülkelere de yayılmasını istiyoruz. Erkeğin, kadının bedenini satın almasını bir suç olduğunu kadınlara anlatıyoruz. Fuhuş; kötü bir şey. Genelevlerin olması bir yerde devleti de suçlu kılıyor. Genelevler artık kaldırılmalı. Maalesef genelevleri fuhuşu özendiriyor. Bizdeki yasaların sadece İskandinav ülkelerinde değil, Türkiye’nin de içinde olacağı Avrupa ülkelerinde de tartışılmasından yanayız."

BU DURUMA DUR DEMELİYİZ

İsveç’te de kadın üzerinde şiddet uygulandığını anlatan Ludviksson, ülkesinde de kadına yönelik şiddet olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Özellikle kadınlar üzerinde uygulanan şiddete ’Dur’ demek için telefon hatları kurduk. Şiddete maruz kalan kadınlar bize ulaşıyor. Kadının bedenine uygulanan her türlü şiddet suçtur. TÜİK’in verilerine göre Türkiye’de yüzde 39 kadın fiziksel şiddete maruz kalıyor. Bu oranın daha da yüksek olduğuna inanıyorum. Kadın intiharlarının da Doğu’da yüksek olması enteresandır. Herkesin bu şiddet politikalara ’Dur’ demesi gerekiyor. 70 milyon Türkiye genelinde 65 sığınma evi varken, 9 milyon nüfusa sahip İsveç’te sığınma evi 100’den fazladır. Bu rakamın daha da artmasını istiyoruz. Hepimiz Türkiye’nin yeni Anayasaya ihtiyacının olduğunu biliyoruz. Diğer bölgelere göre daha dezavantajlı olan bu bölgede ekonomik gelişmişlik, göç ve yoksulluktan kaynaklanan kadın sorunlarının çözümünün şart olduğunu söylüyoruz."