Hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde bir numaralı risk faktörüdür.
Abone olHipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde bir numaralı risk faktörüdür. 2000 yılı itibariyle dünyada erişkin nüfusun yüzde 26.4’ünün hipertansiyonu olduğu ve bu oranın 2025 yılında yüzde 29.2’ye çıkacağı öngörülmüştür...
- Hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde bir numaralı risk faktörüdür.
- 2000 yılı itibariyle dünyada erişkin nüfusun yüzde 26.4’ünün hipertansiyonu olduğu ve bu oranın 2025 yılında yüzde 29.2’ye çıkacağı öngörülmüştür. Bir diğer deyişle, halen 972 milyon insanın hipertansiyonu vardır ve 25 yıl sonra bu rakam 1.5 milyarı aşacaktır.
- Hipertansiyonu olan bireylerin çoğu, ekonomik olarak gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır.
- Her yaş grubundaki bireyler yılda en az bir kez tansiyonlarını kontrol ettirmelidir.
Ülkemizde hipertansiyon sıklığını araştıran Türk Hipertansiyon Prevalans Çalışmasının 2004 yılında sunulan sonuçlarına göre:
- Ülkemizde hipertansiyon oldukça yaygın bir sağlık sorunudur: Erişkin her 3 kişiden 1’inde hipertansiyon vardır. 2000 yılı nüfus verilerine göre ülkemizde yaklaşık 15 milyon hipertansif birey vardır.
- Kadınlarda hipertansiyon sıklığı erkeklerden daha yüksektir.
- Türkiye’de hipertansiflerin önemli bir kısmı (%53), ekonomik olarak üretken çağ kabul edilen orta yaş grubundadır.
- Ülkemizde 30 yaş altında görülen hipertansiyon sıklığı yüzde 12 olup, 60 yaşından sonra %60-80’lere kadar yükselmektedir.
- Türkiye’de yüksek tansiyon hastalarının yalnızca yüzde 40.7’si bunun farkındadır ve bu hastaların da sadece yüzde 31.1’i tedavi görmektedir.
ABD’de hastaların yüzde 70’i yüksek tansiyon hastası olduklarının farkında olup bunların yaklaşık yüzde 80’i tedavi görmektedir (özel diyet veya ilaç tedavisi).
Yüksek tansiyon yalnızca yetişkinlerde değil, çocuklarda da görülebilir.
Ancak 35 yaşından sonra görülme sıklığı artar. Orta ve ileri yaşlarda daha yaygındır.
Şişmanlar, alkolikler, doğum kontrol hapı kullanan kadınlar, diyabetik hastalar, gut ve böbrek hastalarında daha sık görülür.
Türk Kardiyoloji Derneği