Eski MİT'çi Mehmet Eymür bir konuştu pir konuştu. Perinçek. Sisi ve Tuncay Güney'le ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Abone ol'Sisi konuşursa yer yerinden oynar' diyen Eymür Sisi'nin Jitem elemanı olduğunu iddia etti. Perinçek'in kendisine neden saldırdığına dair anlattıkları da dikkat çekici.
Eymür ayrıca yabancıların Genelkurmay'dan belge sızdırarak bir taşla üç kuş vurmak istediklerini ileri sürdü.
Babası Mazhar Eymür'ün izinden giderek 1966 yılında MİT'e giren Eymür, 33 yıl boyunca Teşkilat'ın çeşitli kademelerinde görev yapmış ve Türkiye'nin yakın tarihindeki pek çok önemli olaya bizzat tanıklık etmiş biri.
MİT eski Kontr-Terör Merkezi Başkanı Mehmet Eymür, suskunluğunu bozdu. Eymür Ergenekon davası ve eylem planı ile Sabah'tan Abdurrahman Şimşek'i çarpıcı açıklamalarda bulundu.
TUNCAY GÜNEY GİZEMİ
Perinçek grubu her zaman yaptığı gibi "MOSSAD ajanı, MİT ajanı" filan dedi Tuncay Güney için. Ben de "Demek ki istihbarat elemanı, bir güzel içlerine sızmış, bilgileri toplamış" dedim. Ben kimin, nerenin elemanı olduğunu söylemedim. Benim bildiğim ve "Çift Meslekliler" diye yazdığım tarihte JİTEM'e çalışıyor gözüküyor. Daha öncesini bilmiyorum. Yeşil de bizle başlamış, sonra Jandarma'ya, polise gitmişti. Bu yabancı istihbarat teşkilatlarında olmayan bir şekil.
Tuncay Güney'in faaliyet adı olabilir. Gizliliği sağlamak için hem yürütülen faaliyetlere, hem de kişilere takma isimler verilebilir. Tuncay Güney'in cinsel tercihlerini ve hangi teşkilata çalıştığını bilmiyorum. Ancak istihbarat alanında yararlı olan her çeşit kişi çalışabilir. Homoseksüel, biseksüel ya da aseksüel olması önemli değildir.
SİSİ KONUŞURSA
Sisi (Seyhan Soylu) eminim konuşsa bugün Türkiye'de yer yerinden oynar. Bildiğim kadarıyla JİTEM'in elemanı. 28 Şubat sürecinde Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı gibi isimlerle irtibatlı bazı çalışmalarda yer aldığını duydum. Bir hayli özel bilgiye sahip diyorlar. Neticede şunu demek istiyorum: Mühim olan kişinin yararlı istihbari çalışmalar yapabilmesidir. Adamın şahsi durumu faaliyete zarar vermedikçe istihbarat teşkilatını fazla ilgilendirmez. Bu tür insanlar çok da akıllı olabilirler. Tuncay Güney'in söylediklerinde doğruluk payı var. Mesela "PKK'ya silah sevkiyatı olayı var" diyor. "Perinçek bu olayın içinde" diyor. Perinçek kendi yaptıklarını hep başkasına yükler. Aydınlık Dergisi, bu sevkiyatı daha önce "Çiller Özel Örgütü PKK'ya silah sevk etti" diye yazdı. Güney'in bazı belgeli şeyleri de var. Barzani ile Talabani ile fotoğraflar çektirmiş. Bence bunlar Güney'in söylediklerinin ciddiye alınması gerektiğini gösteriyor.
BELGE İÇİN NELER DEDİ?
[PAGE]
BELGE YABANCILARIN İŞİ OLABİLİR
Türkiye hayli kritik günlerden geçiyor. Ben Türkiye'yi -özellikle de böyle kritik dönemlerde- bizlerin değil de, görünmeyen bazı yabancı güçlerin idare ettiğini düşünüyorum. Yani Genelkurmay'a ait olduğu öne sürülen belgede yabancı güçlerin parmağı olabilir. Biz bazı olayları tam olarak anlamayıp değerlendiremiyor, bu yüzden de birbirimize düşüyoruz. Zaten yabancı güçlerin istediği de o. Bana kalırsa kuvvet komutanlarının bilgisayarındaki bilgileri açığa çıkaran ve Genelkurmay'daki gizli andıç gibi belgeleri servis yapanlar da onlar. Hatta belki yazdıranlar da onlar.
BİR TAŞLA ÜÇ KUŞ
Böylelikle bir taşla üç kuş vurmayı hedefliyor olabilirler. Amaçları bir taraftan orduyu yıpratmak, diğer taraftan da AK Parti'yi ve Gülen cemaatini TSK ile karşı karşıya getirmek. Bu sorunu yaratan güçler, sonradan da problemi çözen hakem rolünü üstlenirlerse hiç şaşırmamak gerekir. Bizim bu bağlamda bütün temel kurumlarımızı gözden geçirmemiz, varsa kurumlarımızdaki yabancı unsurlarla bağlantılı kişileri tespit etmemiz gerekir. Yabancı unsurların Türkiye'yi kontrol etmesine izin vermememiz lazım.
PERİNÇEK NEDEN SALDIRIYOR?
Tuncay Güney'in daha bilip anlatmadığı hususlar olduğunu sanıyorum. Perinçek grubu devlete karşı olan her şeyin yanında yer aldı. Bizim mücadele ettiğimiz casuslara, kaçakçılara sahip çıktılar. Amerikan aleyhtarı gözükürler ama Sabahattin Savaşman'a, Turan Çağlar'a sahip çıkan da bunlardır. Savaşman yabancılara belge verirken suçüstü yakalandı. ABD'liler ve İngilizler hesabına casusluktan hüküm giydi. Kıbrıs'taki askeri yerleşimler dâhil gizli bilgilerimizi veriyordu. Aklımda yanlış kalmadıysa verdiği bilgiler karşılığında ABD'lilerden ayda 500 dolar alıyordu. Savaşman yakalandı ve Perinçek ona sahip çıktı, onu savundu. Bugün de Ergenekon davasında bana saldırıyorlar."