İş Yasası Tasarısı'nın protesto edildiği "İşine, Ekmeğine, Vatanına Sahip Çık" mitingi yapıldı.
Abone olTürk-İş tarafından, TBMM'de görüşülmekte olan yeni İş Yasası Tasarısı'nı, özelleştirme uygulamalarını ve kamu işçilerinin ikramiyelerinin ödenmemesini protesto etmek amacıyla düzenlenen "İşine, Ekmeğine, Vatanına Sahip Çık" mitingi, Tandoğan Meydanı'nda yapıldı. Çeşitli illerden Ankara'ya gelen Türk-İş üyesi işçiler, öğle saatlerinde Hipodrom Caddesi'ndeki EGO Genel Müdürlüğü önünde toplanarak, taleplerini dile getiren ve yeni İş Yasası Tasarısı ile özelleştirme uygulamalarını protesto eden sloganlar attılar. EGO Genel Müdürlüğü'nden Türk-İş Yönetim Kurulu üyeleri ile sendika genel başkanları önde olmak üzere kortej oluşturan işçiler, ellerinde Türk bayrakları ile mitingin yapılacağı Tandoğan Meydanı'na yürüyüşe geçtiler. Yaklaşık 2 saat süren yürüyüşün ardından Tandoğan Meydanı'nda toplanan işçiler, burada, "Sermaye İktidarı İstemiyoruz", "AK Parti Dediler, Hakkımızı Yediler", "İş Ekmek Yoksa Barış da Yok", "Tekel'e Uzanan Eller Kırılsın", "Tekel Halkındır Satılamaz", "Geliyor Geliyor Genel Grev Geliyor", "İşçi Memur El Ele Genel Greve" sloganları atarak ve düdük çalarak tepkilerini gösterdiler. Miting saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, mitingin amacının işyerlerine sahip çıkmak, çalışanların ekmeğini ve hakkını korumak olduğunu söyledi. Kılıç, çalışanların hükümetten çok şey istemediklerini, insanca yaşam için ne gerekiyorsa onu talep ettiklerini belirterek, bu taleplerin çalışanlara çok görüldüğüne dikkati çekti. Kılıç, 2.5 milyon işçinin iş güvencesi kapsamı dışına çıkarıldığını; alın teri akıtan, vefakar, cefakar Türk işçisine iş güvencesi hakkının çok görüldüğünü dile getirdi. Kılıç, ülkenin ve işçinin huzurunu kaçırmaya, sosyal barışı bozmaya kimsenin hakkının bulunmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Buradan sizi uyarıyoruz. Bir zamanlar bu ülkede bazı siyasiler başlarını taşlara çarptı. Bu ülkede 25 yıldır IMF'nin ve Dünya Bankası'nın politikalarını uygulayanlar; çalışanları, işçiyi, memuru, emekliyi, küçük esnaf ve sanatkarı üç kuruşa mahkum ettiler. IMF'ye niyet değil, diyet mektupları verdiler. Siyasi parti ayrımı yapmadan söylüyorum. Bu fakir milletin eli, bunları yapanların yakasındadır. Bunu böyle bilsinler. 'Bu ülkeyi sosyal kesimlerle birlikte yöneteceğiz. İşçimizle, emeklimizle yöneteceğiz' dediler. Onların sosyal kesim dedikleri, meğerse TÜSİAD'mış, TOBB'muş, TİSK'miş. Onların sosyal diyalogtan anladıkları buymuş. Bu ülkede TÜSİAD varsa, TOBB varsa, TİSK varsa; bu ülkede TÜRK-İŞ vardır, işçiler de vardır. İşte buradalar. Hesabını ona göre yapsınlar."