Bakanlar Kurulu toplantısından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bülent Arınç, sürecin başarıyla sonuçlanması halinde MHP'nin baraj altında kalacağını ifade etti.
Abone olNESRİN YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- AKP bugün yoğun bir gündem geçirdi. 6 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı yapan Bülent Arınç İmralı sürecine destek vermeyen MHP'yi eleştirdi. "Süreç başarıyla sonuçlanırsa MHP baraj altında kalabilir" dedi.
İnternethaber'e konuşan MHP Milletvekilleri ise Bülent Arınç'a tepki gösterdi.
MHP Milletvekili ve Grup Başkan sözcüsü Mehmet Şandır, tek cümleyle, Bülent Arınç'ın bu sözlerini dikkate alıp da bir tek kelime bile etmeyeceğini söyledi.
MHP Manisa Milletvekili Sümer Oral ise bu sözlere tepki gösterdi:
"Barajın altında kalıp kalmayacağını millet bilir. Aynı şeyi geçtiğimiz seçimlerde de söylemişlerdi, millet cevabını verdi. Ciddiye alınacak bir ifade bile değil.
MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı ise sürece destek vermeyeceklerinin altını çizdi.
"MHP olarak bizim bu sürece destek vermemiz mümkün değil. Eğer sürece destek vermedik diye millet bizi baraj altında bırakacaksa yapacak bir şey yok. Bu ülkenin bölünmesini açacak bu sürece MHP olarak nasıl destek verebiliriz. Sayın Arınç ne düşünüyor bilemiyorum. Biz böyle bir bölünme sürecine destek veremeyiz."
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri Bülent Arınç'ın sözlerinin bir temenni olduğu görüşünde.
BÜLENT ARINÇ İÇİNDEN GEÇENİ SÖYLÜYOR
"MHP'nin barajın altında kalması Bülent Arınç'ın içinden geçen bir temenni olabilir. Asıl olan, milletin ve devletin PKK belasının altında kalıp kalmamasıdır yani hükumetin Öcalan'ın altında kalıp kalmamasıdır önemli olan. Bu hükumet, Öcalan görüşmelerinde, devleti idare edemediğini, devleti yönetemediğini ve terörü hükumetin Ankara'dan çözemediğini ve dolayısıyla devlete ikinci bir ortak olarak İmralı'yı gördüğünü gösterdi. Terör söz konusu olduğunda iki tane devlet var, biri İmralı'daki, diğeri de Çankaya'daki devlet. Türkiye'yi iki başlı hale getirdiler. Milleti geçici bir süre aldatabilirler, ikna da edebilirler. Ama kim yan yana gelirgelsin, kim birbirine destek verirse versin, 40 bin kişinin katilinden merhamet dileyen bir iktidarla Türkiye karşı karşıya. Bu utanç duyulacak, aşağılık bir durumdur."
AKP'NİN ÖMRÜ BİTİYOR
"Bülent Arınç zaten PKK'nın psikolojik olarak imajını düzeltmekten sorumlu bir kişidir. Son zamnlarda bunu görev edindi. Şu anda belki bölücülerin, katillerin, yollara mayın döşeyenlerin, Mehmetçik katilleriin kalbinde yer etmiş olabilir ama şehit ve gazi ailelerin, vatanseverlerin, bu ülkenin varlığı için hayatını ortaya koyanların duygu ve düşüncelerini sormak lazım. Onlar Sayın Arınç'a nasıl bakıyorlar."
"Bülent Arınç ve AKP'nin asıl yapmak istediği, devleti Öcalan'ın denetimi altına vermekten saptırıp, sürecin üzerine perde çekerek MHP'yi tartıştırmak. Ben bu tartışmayı zul kabul ederim. MHP, eğer Arınç gibilerin değerlendirmesiyle baraj altı, baraj üstü olsaydı şimdi burada olmazdı. Asıl AKP'nin barajı geçip geçemeyeceğini göreceğiz. AKP, genel başkanını değiştiriyor. Genel Başkanını değiştiren ANAP ve DYP gibi partiler tarihten silindiler, bugün yoklar. Asıl mesele AKP'nin sonraki yıllarda var olup olamayacağıdır. Çünkü bu parti omurgasız bir partidir, AKP, bir tezi bir iddiası, bir ideali olan parti değildir. MHP'nin ne kadar, nasıl oy alacağından daha çok iktidarın kendi durumunu kontrol etmesi gerekiyor."
TÜRKİYEDE SADECE İKİ PARTİ VAR
Yeniçeri Türkiye'de sadece iki partinin var olduğunu iddia etti.
"MHP Türkiye'de şu an Ana Muhalefet Partisi haline gelmiştir. Şu an Türkiye'de iki parti vardır, biri MHP, diğeri ise BDP'dir. Başka da parti yoktur. BDP, bölücülüğü, bu ülkeyi yıkacağını ayrıştıracağını Kürdistan'ı kuracağım diyerek ilan etmiş bir partidir. MHP'de ülkeyi ve milleti bir ve bütün tutacağını, Kürdisten'ın kurulmasına müsaade etmeyeceğini, bu bir ve bütünlük içerisinde cinayet işleyenlerin, silahlarıyla birlikte teslim alınacağını, bu işi de onların iradelerine bırakmayacağını iddia eden partidir. İki parti de ne yaptığını biliyor. CHP ve AKP ise hem şaşkınlar hem de sahte ve sanal barış söylemleriyle milletin geleceğini tehlike altına atıyorlar."
"MHP, ırkın, etnisitenindeğil, bir milletin, Türk milletinin partisidir. Bülent Arınç bunu çok iyi biliyor ama bilmemezlikten geliyor. MHP toplumda ırk, etnisite, mezhep ayrımı yapmadan bu milleti temsil eder. Yüzde kaç alırsak alalım MHP ciddi bir fikri, ideali, düşüncesi, hedefi olan bir partidir."
MHP Kocaeli Milletvekili Lürtfü Türkkan ise, MHP'nin hep var olacağını ama o gün AKP'nin olmayacağını söyledi.
O GÜN AK PARTİ OLMAYACAK
"MHP olarak biz kimsenin günahına ortak olmayız. Günahlarına ortak olmamızı bekleyenler daha çok ayazda kalırlar. Sayın Arınç'ın MHP'nin baraj altında kalır temennisine gelince, kendisi bir büyüğümüzdür ama ona bir hatırlatmada bulunmak istiyorum; Unutmasın ki, hak bir gün vaki olduğunda, MHP'nin çelengi olur ama ogün AKP diye bir parti olmaz. Ben bu olayı oy kaybı ya da kazancı olarak görmüyorum, memleketin kazancı ya da kaybı olarak görüyorum. Yeter ki memleket kaybetmesin."
MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ise bu sürecin barış getrimeyeceğinden emin olduklarını ve bu yüzden destek vermeyeceklerini vurguladı.
"Bizim parti olarak, Genel Başkanımızın dile getirdiği ve partimizin tüm mensubu olan arkadaşlarımızın ortak bir anlayışımız var; Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben. Toplumun tamamının faydasından sonra kendi menfaatimizi öne çıkaran bir anlayışa sahibiz MHP olarak. Dolayısıyla, bugüne kadar açılım ya da terör sorunuyla ilgili yaklaşımları, özellikle AKP'nin yaklaşımlarını hep sakıncalı bulduk. Zaman zaman da iktidar partisini uyardık ve vatandaşlarımızı da haberdar ettik. Nitekim, o gün itibariyle konuştuğumuz birçok şey, müzakereler, tavizler hep ortaya çıktı. Terörle mücadele etmeyen, terör sorununu bir siyasi sorun haline getiren bu anlayışa karşı durduk. Karşı duruşumuz, küresel güçlerin bu bölgedeki, Türk milletinin menfaatine olmayan planlarından dolayıydı. Bu açılım da bunun bir parçası. Eğer bu açılımla ilgili duruşumzdan dolayı baraj altında kalacaksak kalalım. Biz bu sürecin Trük milletinin faydasına olduğuna inanmıyoruz. Eğer Türk milletinin faydasına olursa da bundan rahatsız olmayız, alkış da tutarız. Ama elimizdeki bilgiler, bugüne kadar gördüklerimiz ve yaşadıklarımız, bu açılımın Türk milletini bölen, Türkiye coğrafyasının toprak bütünlüğünü bozan bir anlayış. Bu kanaatimizi değiştirecek bir argüman şu ana kadar karşımıza çıkmadı. Bülent Arınç işine baksın. O, dağdaki teröristler için ağlamaya devam etsin, İmralı'da kendisini Tanrı sanan (kitaplarında ifadesi var) Abdullah Öcalan'ın namazında niyazında bir insan olduğunu anlatsın. Bizim partimizin işleriyle, politikalarıyla ilgili konuları da bize bıraksın."