Türkiyede reklam payı çok gerilerde

Türkiye Reklamcılar Derneği Başkanı Jeffi Medina, bütün reklamcı derneklerini bir reklam konseyi çatısı altında toplamak istediklerini belirtti.

Gelişmiş ülkelerde reklam harcamalarının milli gelir içindeki payının yüzde 2'yi aştığını vurgulayan Jeffi Medina, 'Türkiye binde 4'lük seviyelerde kalıyor' dedi Türkiye Reklamcılar Derneği Başkanı Jeffi Medina, dünyada üretim yapan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde reklam payının GSMH'nin yüzde 2'nin üstüne çıktığını, Türkiye'de hâlâ bu rakamın binde 4 seviyelerinde olduğunu belirterek, "Bu çok düşük bir rakam, yüzde 1'e çıkarttığımız anda öyle sanıyorum ki gelişme yolunda, sosyal refah yolunda önemli bir adım atmış olduğumuzun işaretini alacağız" dedi. Medina, reklam payının yükseldiği oranda gayrisafi milli hasılanın da artacağını savundu. "Bunu hiçbir zaman unutmamak lazım. Ne kadar tanıtım kalemine önem verip, bunu gerçek anlamda bir yatırım olarak görüp oranı büyütürsek bu oranın bir sonra ki yansıması, gayrimilli hasılasına olacaktır" diyen Medina, "Yani artacaktır. Dünyada bunun birçok emsali vardır. Dolayısıyla Türkiye'de bunun olmaması için herhangi bir neden yok" dedi. Türkiye'nin toplam milli gayrı hasılasının belirli bir oranının, iletişime veya reklama gittiğini, bunun Türkiye'de de, bütün Batı ülkelerinde böyle olduğuna dikkati çeken Medina, şöyle konuştu: 'Kısırdöngüden çıkamadık' "Bizim ülkemizde bu oranın çok düşük olduğunu tespit ediyoruz. Uzun yıllardır bu kısırdöngüden bir türlü çıkamadık. Tabii ki, bunun bazı nedenleri var. Kanımca bunun asıl nedenlerinden biri Türkiye'de reklamın halen yatırımdan ziyade, harcama kalemi olarak görülüyor olması. Oysa reklam bir harcama kalemi değil. Yanlış uygulandığı, iyi programlanmadığı ya da iyi planlanmadığı durumlarda tabii ki, bir harcama kalemi olarak kalmaya mahkûm olur. Akıllıca, stratejik bir altyapı üzerine oturtulmuş iletişim faaliyetleri iyi bir yatırımdır. Türkiye'nin şüphesiz bu yatırımı hızla artırması ve buna önem vermesi gerekir. Hele markalaşmadan sık sık bahsettiğimiz şu dönemlerde, bu daha da bir önem kazanıyor. Çünkü markalaşmanın önemli parçalarından biri tanıtımdır." Özellikle Anadolu'da bazı küçük firmaların reklama ihtiyaç duymadıklarını, sadece kaliteli ürün üretmeleri durumunda ürünlerini satabileceklerine inandıklarını, bunun son derece yanlış bir fikir olduğunu savunan Jeffi Medina, şöyle konuştu: "Bu, bilgi eksikliğine dayalı bir karar veya bir bakış açısıdır. Bugün belirli bir kalitede üretim yapıp kitlesel bir miktara yükseltmek istediğiniz andan itibaren herkesin size gelip de o malı aramasını beklemeniz biraz hayalci bir bakış açısı olur. Markalaşmak için ise bu düşünceye sahip üreticiler genelde yöresel veya daha az gelişmiş üreticiler için geçerlidir. Ama yöresel reklamda yapılabilir, nitekim de zaten yapılıyor. Bunu Türkiye çapında bir alana yaymaya karar verdiğiniz takdirde önce bunun pazarlama önlemenizi de almanız gerekir. Pazarlama tedbiri alınmayan veya pazarlaması doğru yapılmayan bir malın reklamını yapmanız da sokağa atılmış bir paradır, bu da olmaz." Jeffi Medina, Türkiye'nin birçok ilindeki reklamcılar ve dernekleri bir çatı altında toplayarak, büyük bir reklam konseyi haline getirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. Kaynak : Radikal