Amerika'da yaşanan dalgalanma bizi etkiler mi? Ekonomi profesörü Nourini Roubini'den Türkiye tahmini.
Abone ol Ekonomi Profesörü Nouriel Roubini, Türkiye'de çok büyük bir durgunluk, kriz görmediğini söyledi.Roubini, ABD ekonomisinde yaşanan gelişmeler, bu gelişmelerin global piyasalarla Türkiye'ye yansımaları konusundaki görüşlerini, İş Yatırım tarafından düzenlenen, "Geniş Açı" toplantılarının beşincisinde katılımcılarla paylaştı.
Konuşmasında, gelişmekte olan piyasalar içinde Türkiye'nin durumunu değerlendiren Roubini, Türkiye'nin 2006 yılında bütçe açığının azaldığını, döviz kurlarının daha esneklik kazandığını, finansal sistemin güçlü ve para birimlerine karşı daha dayanıklı olduğunu anlattı.
Ekonomi güçlendi
"Çok güzel bir düzenleme denetleme kurumunuz var. Özelleştirmeler gayet güzel ilerliyor" diyen Roubini, "Türkiye'nin AB'ye katılım süreci bütün bu gelişmeleri olumlu yönde etkiliyor. Türkiye makro düzlemde çok güzel şeyler yaptı, çok daha güçlü bir hale geldi. Türkiye'de çok büyük bir durgunluk, kriz görmüyoruz" diye konuştu.
Roubini, son yılda makro finansal durumlarda özellikle global ekonominin zayıflamasıyla birlikte bazı negatif etkiler görüldüğünü ve görüleceğini ifade ederek, Türkiye'nin gelecekte umut vaat eden bir ülke olduğunu düşündüğünü söyledi.
ABD'yi sıkıntılı günler bekliyor
Roubini, bu yıl ABD'de bir resesyon bulunduğunu ve global anlamda da durgunluk yaşanacağını belirterek, yatırımcılara dikkatli olmalarını önerdi.
"Önümüzdeki yıllarda daha riskli bir ortamın bizi beklediğini düşünüyorum" diyen Roubini, bu durumda gelişmekte olan ekonomilerin yapabileceği en iyi şeyin, dışardan gelecek riskleri kontrol altına almak olduğunu söyledi.
Roubini, "Özelleştirmelere önem verirseniz, üretim kapasitenizi arttırırsanız bu şokları kontrol altına almayı, hatta elemeyi başarabilirsiniz" dedi. Küresel ekonomiler için gelişmekte olan piyasaların birer güç haline geldiğini ifade eden Roubini, bunun daha dengelenmiş bir gelecek anlamına geldiği görüşünü de aktardı.
"Resesyon 4 veya 6 çeyrek daha sürebilir"
Roubini, ABD ekonomisindeki gelişmeleri değerlendirirken de ABD'nin uzun soluklu ve ağır bir durgunluk dönemine girdiğini, sert bir iniş yaşadığını kaydederek, "Bana göre sert bir resesyon oluyor. Bunun 4 veya 6 çeyrek daha sürebileceğini, 2008 hatta 2009 sonuna kadar yansıyacağını düşünüyorum" dedi.
ABD'deki daha önceki iki durgunluk döneminin 1991 ve 2001 yıllarında yaşandığını, bunların her birinin 8 ay sürdüğünü hatırlatan Roubini, "Mevcut ekonomik koşullar şu an daha kötü. O yüzden bu resesyonun daha uzun süreli ve daha şiddetli olacağını düşünüyorum" görüşünü dile getirdi.
Roubini, ABD ekonomisinin durgunluğa girmesini engellemek için FED'in faiz indiriminde geç kaldığını belirterek, FED'in çok ciddi biçimde faiz oranlarını azaltmaya devam edeceği görüşünü aktardı.
2001 yılında faizin yüzde 6'dan yüzde 1'e indirildiğini hatırlatan Roubini, bu yıl yüzde 1'in altının görülebileceğini kaydetti.
Avrupa Merkez Bankası'nın hala "büyüme oranları aynı devam edecek" düşüncesiyle faizleri indirmediğini dile getiren Roubini, "Hazirandan sonra bunların da düşmesi söz konusu olabilir. Ama çok geç kalınırsa iyi olmayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
ABD'de faiz oranlarının daha önce düşürülmesi ve finansal sistemin daha önce düzenlenmesi gerektiğini ifade ederek, bazı politika hataları yapıldığını aktaran Roubini, "Bu durgunluk ne kadar şiddetli ve ne kadar uzun sürecek bunu düşünmek gerekir. Çünkü bunu durdurmak çok da söz konusu değil" görüşü dile getirdi.
"Satılamayan ev sayısı yüzde 60 arttı"
Konuşmasına ABD'deki konut krizine de değinen Nouriel Roubini, ABD'nin konut sektöründe en büyük "balonu" yaşadığını, satılmayan ev sayısının yüzde 60 arttığını, konut fiyatlarının yüzde 10'dan fazla gerilediğini, bu yıl içinde bir yüzde 10'luk düşüş daha beklendiğini anlatarak, konut fiyatlarındaki yüzde 20 veya 30'luk bir düşüşün konut sektörü sermayesinde 4 veya 6 trilyon dolarlık bir düşeşe yol açacağını aktardı.
Satılamayan yeni ve mevcut konut stokunun aşırı yükseldiğini, konut fazlasının 2009'da da artmaya devam edeceğini dile getiren Roubini, ABD ekonomisinde genele yayılan durgunluğun, konut sektöründeki durgunluğu daha derin ve uzun soluklu hale getireceğini söyledi.
Roubini, finansal sistemde hane halkının ipoteklerinin gerektirdiği taahhütleri yerine getirememesinden kaynaklanan kayıpların 1 veya 2 trilyon dolara ulaşacağını da belirterek, bunun "büyük buhran"dan sonra ABD'deki en kötü konut sektörü durgunluğu olacağını kaydetti.
Konut kredilerindeki "patlamaya" değinirken de Roubini, patlama arttığı zaman bunun sonucunun ne olacağının bilinemeyeceğini, ancak yavaşladığında reel ekonomi üzerinde etkilerini çok büyük olacağını ifade ederek, "Patlamanın ne kadar olacağını bilmiyoruz. Şu an piyasaları inceliyoruz. Ve burada bir çekişle hastaya vuruyoruz ve onu öldürmeye çalışıyoruz gibi patlamayı durdurmaya çalışıyoruz" benzetmesini yaptı.
Nouriel Roubini, ABD'deki resesyonun diğer piyasalara olan etkisini değerlendirirken de yumuşak ya da sert, nasıl olursa olsun bu inişi, tüm dünyanın sadece gözlemlemeyle kalmasının mümkün olmadığını, dünyanın geri kalanında ABD'dekine benzer bir resesyon yaşanmayacağını, ancak ekonomideki yavaşlamanın şu an ki mevcut piyasa beklentisinden daha büyük olacağı görüşünü dile getirdi.
Avrupa'nın bazı ülkelerinde özellikle İngiltere, İspanya, İrlanda, Portekiz, İtalya, Fransa ve Yunanistan'da bu yıl resesyon riski bulunduğunu aktaran Roubini, ABD ile yüksek ticaret bağı olan Meksika, Kanada, Çin gibi ülkelerin gördüğü zararın yüksek olabileceğini kaydetti.
Roubini, ABD'deki tüketimin azaldığına dikkat çekerek, buna bağlı olarak Çin gibi ülkelerin ABD'ye ihracatının azaldığına, ABD'deki küçülme ne kadar büyük olursa Çin'deki küçülmenin o kadar artacağına işaret etti.
Roubini, konuşmasında doların güçsüzleşmeye devam edeceği görüşünü de dile getirdi.