BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,49
HABER /  GÜNCEL

Türkiye'de değişimin karşısındakiler

Güzel, değişimin karşısındaki grup içinde CHP'nin bir bölümü, YÖK, bazı basın organları'nı da gösterdi...

Abone ol

`Şimdi sıra artık dördüncü büyük ``değişim``e geldi. Erdoğan ve arkadaşları bunun için gayret gösteriyor` diyen Hasan Celal Güzel ``değişime`` engel olmaya çalışanları da asıl gericiler olmakla suçladı. Hasan celal Güzel`in yazısı şöyle: ``Türkiye`de her bakımdan çok hareketli bir dönem yaşıyoruz. Türkiye, demokratikleşmeye, çağdaşlaşmaya, her alanda ``değişim``e hazırlanıyor. Yeni bir doğumun sancılarını çekiyor. Bir tarafta, Türkiye`yi değişime zorlayanlar, diğer tarafta değişimi engellemeye çalışanlar var. Her iki taraf arasında kıyasıya bir mücadele cereyan ediyor. ``Değişim taraftarları`` arasında, AK Parti Grubu`nun çoğunluğu, Başbakan, Hükûmet, Genelkurmay Başkanı, medyanın büyük bölümü, iş çevrelerinin önemli kısmı, sivil toplum kuruluşlarının çoğunluğu ve halkın tamamına yakın bir ekseriyeti var. ``Değişime karşı olanlar`` arasında, CHP Yönetimi ve Parti Grubu`nun bir bölümü, medyanın bir kısmı, jakoben bürokratik çevreler, YÖK, bir kısım yargı mensupları ve bazı sivil toplum kuruluşları bulunuyor. X X X Bu mücadele Cumhuriyet`in kuruluşundan bu yana devam ediyor. İlk büyük ``değişim``, Atatürk tarafından gerçekleştirildi. Ancak şeflik döneminde, Türkiye içine kapandı ve yeni değişimler engellendi. İkinci büyük ``değişim`` merhum Menderes tarafından gerçekleştirildi. Türkiye, 1950-60 yılları arasında ``altın çağ``ını yaşadı. Üçüncü büyük ``değişim``i rahmetli Özal gerçekleştirdi. Türk ekonomisi dışa açıldı ve O`nun tâbiriyle ``Türkiye çağ atladı``. X X X Şimdi sıra artık dördüncü büyük ``değişim``e geldi. Erdoğan ve arkadaşları bunun için gayret gösteriyor. Önce, ekonomi zaptu rapt altına alındı. Ekonomik göstergeler süratle iyileştirildi. ``Kamu Yönetimi Reformu``ndan başlanarak Türkiye`nin ``yeniden yapılanması``na girişildi. Dış politikada yeni bir dönem başladı. Müzminleşmiş meseleler masaya getiriliyor ve çözülmeye çalışılıyor. AB`ye girme konusu, ilk olarak ciddî bir şekilde ele alındı. Yıllardır sözü edilip de çıkarılamayan demokrasi ve insan haklarıyla ilgili kanunlar hızla çıkarılarak yürürlüğe konuldu. X X X Türkiye, süratle yenileşiyor ve değişiyor. Ancak bu değişime karşı olanlar, ``cadı kazanları``nı kaynatmaya devam ediyorlar. On parmaklarında on kara, önüne gelene, daha doğrusu ``değişim taraftarları``na ``Atatürk düşmanı``, ``mürteci``, ``İkinci Cumhuriyetçi`` gibi yaftalar asarak saldırıyorlar. Bir gün bakıyorsunuz, insanlar komik istihbaratlarla fişlenmeye çalışılıyor; bir başka gün ``AB yanlısı``, ``mandacı`` etiketi altında yazar listeleri yayınlanıyor. Memlekette başka mesele yokmuş gibi, filânca Bakan`ın feşmekâncanın eşinin başörtüsü üzerine spekülâsyon yapılıp sun`î krizler oluşturuluyor. Koskoca Meclis Başkanı`nı çileden çıkararak olmadık lâflar ettirecek baskılar kuruluyor. X X X Bu, çok eski bir hikâyedir. Bu, ``ak`` ile ``kara``nın asırlardır devam eden mücadelesidir. ``Gericilik``, ``yobazlık``, sadece din istismarı ile ilgili değildir ki... Asıl gericiler, Türkiye`yi yüzyıl öncesinin şartları içinde tutarak ``değişime`` engel olmaya çalışanlardır. X X X Türkiye, çektiği rejim sancılarını kısa zamanda atlatacak. Taşlar yerine oturacak. Bütün bu sancıların sonunda yepyeni, çağdaş bir Türkiye doğacak. Ve, Türkiye`nin ``Dördüncü Büyük Değişimi`` gerçekleşecektir``