Türkiye’de ise her yıl 700 anne, gebelik, doğum ve loğusalık nedeniyle hayatını kaybederken, her gün 133 bebek ölüyor.
Abone olDünyada her yıl 585 bin kadın, gebelik ve doğum sırasında ölüyor, 15 milyon kadın ise sakat kalıyor. Her yıl doğan 120 milyon bebekten 10 milyonu 1 yaşına gelmeden hayatını kaybediyor. Kısa doğum aralıkları, bebeklerin yaşam şanslarını yüzde 60-70, çocukların 5 yaşına kadar olan yaşam şansını ise yüzde 50 azaltıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, dünyada her gün 100 milyonun üzerinde cinsel ilişki meydana geliyor. Bunlardan 910 bini gebelikle, 356 bini cinsel yolla bulaşan hastalıkla sonuçlanıyor. Dünyada her yıl 585 bin kadın, gebelik ve doğum sırasında ölüyor, yaklaşık 15 milyon kadın ise fiziksel ve psikolojik olarak sakat kalıyor. Gebeliklerin yarısı planlanıyor Bir günde meydana gelen gebeliklerin yarısı planlanıyor, ancak yüzde 25’i kesinlikle istenmiyor ve bunların 150 bini isteyerek düşüşle sonuçlanıyor. Bu düşüklerin 3’te 1’i sağlıklı olmayan koşullarda yapıldığı için, her gün 500’ü ölümle sonuçlanıyor. Anne ölümlerinin 3’te 1’i güvenli olmayan düşük komplikasyonlarına bağlı olarak gerçekleşiyor. Dünyada yılda 200 milyon kadın gebe kalıyor, bunların 120 milyonu doğum yapıyor. Çocuk sağlığında elde edilen belirgin gelişmelere rağmen, bebeklerin 10 milyonu 1 yaşına gelmeden ölüyor. Kısa doğum aralıkları, bebeklerin yaşam şanslarını yüzde 60-70, çocukların 5 yaşına kadar olan yaşam şansını ise yüzde 50 azaltıyor. Dünya üzerinde 300 milyon çift, istenmeyen gebelikleri önleyebilen aile planlaması hizmetlerine ulaşamıyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar Cinsel yolla bulaşan hastalıkların büyük bölümünü oluşturan genital yol enfeksiyonları, 1940’lı yıllardan bu yana giderek artma gösterirken, her yıl 250 milyondan fazla yeni vaka görülüyor ve bunların en az 1 milyonunu HIV enfeksiyonu oluşturuyor. Ergen nüfusunun, çoğu gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere 1.15 milyara ulaştığı tahmin ediliyor. Birçok ülkede ilk cinsel ilişki yaşı düşerken, evlenme yaşı yükseliyor. Gelişmekte olan ülkelerde, 15-19 yaş arası evlenenlerin oranı yüzde 25’leri buluyor. Erken gebelikler ve çocuk sahibi olmak, anne ölüm riskini ve bu annelerin çocuklarında sakatlık ve ölüm riskini artırıyor, aynı zamanda kadının eğitim, sosyal ve ekonomik durumunun gelişimini engelliyor. Dünyada 60-80 milyon arasında olduğu tahmin edilen kısırlık vakalarının çoğu, cinsel yolla bulaşan hastalıklara ve güvenli olmayan düşüklere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Türkiye'de durum Türkiye’de ise her yıl 700 anne gebelik, doğum ve loğusalık nedeniyle hayatını kaybediyor. Bebek ölüm hızı binde 33, bu da her gün 133 bebeğin ölmesi anlamına geliyor. Türkiye’de yılda 1 milyon 958 kadın gebe kalırken, 1 milyon 480 bin doğum gerçekleşiyor, düşük ve ölü doğumların sayısı 478 bini buluyor. Düşüklerin 283 bin 983’ü isteyerek yapılıyor. Anne adaylarının yüzde 67.5’inin doğum öncesi bakım alıyor. Bölgeler arası farklara bakıldığında bu oran, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 38, Ege Bölgesi’nde ise yüzde 85.5 olarak ölçülüyor. Gebelerin yüzde 19.4’ü, doğumlarını evde kendi kendilerine yapıyor, bu da yaklaşık 300 bin bebeğin evde doğması anlamına geliyor. Türkiye’deki bebek sahibi kadınların yüzde 67’si artık çocuk istemiyor ve her 3 kadından 1’i etkili aile planlaması yöntemi kullanıyor.