NATO Zirvesi'nden birkaç gün önce ABD Başkanı George Bush ile Beyaz Saray'da görüşen Prof. Dr. İtler Turan, Zirveyi değerlendirdi.
Abone olNATO Zirvesi'nden birkaç gün ABD Başkanı George Bush ile Beyaz Saray'da görüşen Prof. Dr. İtler Turan, Zirveyi Deutsche Welle Türkçe Servisi'ne değerlendirdi. Dün sona eren NATO Zirvesi'nden, Afganistan'a 3500 asker daha göndermek dışında somut sonuçlar doğuracak bir karar çıkmadı. Irak'taki güvenlik güçlerinin eğitimi için müttefik ülkeleri teşvik edilmesi yönündeki açıklama dahi, arkasından gelecek soruları yanıtlamadan, ucu açık bir şekilde bırakıldı. Zirvede ortaya çıkan bu manzara, buluşmanın daha çok siyasi bir anlam taşıdığını gösterdi. Özellikle Türkiye'nin, AB'den Kafkaslara kadar olan alandaki dış politikası gözler önündeydi. Siyaset Bilimi Profesörü İlter Turan, NATO Zirvesi'nde siyasi değerlendirmelerin askeri değerlendirmenin önüne geçtiğini, ancak bunun doğal bir süreç olduğunu belirtiyor. Turan şöyle konuşuyor: "NATO zaten bir değişim yaşamakta. NATO'nun daha önce, kurulduğu zaman karşılaştığı tehdit tamamen askeri nitelikteydi ve bu Sovyetler Birliği'nden kaynaklanıyordu. Günümüzün tehditlerine bakıldığında ise terör ön plana çıkıyor. Bu gelişmelerin ışığı altında NATO'nun askeri yöntemlerden çok siyasi yöntemlerle uğraşmasında şaşılacak bir durum yok. Türkiye'nin bu sorunlarla ilgili konumunu bakarsak Türkiye'nin bir anlamda Soğuk Savaş döneminde Almanya'nın bulunduğu konumda olduğunu söyleyebiliriz. NATO açısından bakıldığında ittifakın bir dönüşüm yaşadığını söyleyebiliriz. Bu toplantı sırasında bütün sorunlar üzerinde bir uzlaşmaya varılamamış olması, siyasi değerlendirmeleri askeri değerlendirmelerin önüne geçirmektedir." Irak kararı belirsiz Prof. Dr. Turan, NATO Zirvesi'nden çıkan Irak'la ilgili kararın nasıl işletileceğinin hala belirsiz olduğunun ifade ediyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bazı üye ülkelerin başta Fransa olmak üzere bu konuda çok istekli olmadığı biliniyor. Genel bir gözlemde bulunacak olursak bugün ırak rejmiinin güçlenmesi ve başka ülkelerin desteğine ihtiyaç duymaksızın varlığını sürdürebilmesini sağlamak önemlidir. Bu ABD yanında birçok NATO ülkesini özellikle de Türkiye'yi ilgilendirmektedir." Türkiye-AB ilişkileri Prof. Dr. Turan, zirvede sıklıkla gündeme gelen Türkiye-AB ilişkileri açısından bakıldığında da, bu toplantıyı bir aşama olarak değerlendiriyor: "Birçok Avrupa Birliği üyesi devlet ve hükümet başkanının Türkiye'ye gelmesi önemliydi. Bu ülkelerin başkanları netice itibariyle bir takım imajlarla hareket ediyorlar. Ayrıca bu toplantı sırasında ikili görüşmeler de yapıldı. Ve Türkiye'nin de batı sistemi içindeki yerinin ve öneminin daha iyi anlaşılması için toplantı bir vesile oldu. Bir çerçeve içinde bakıldığı zaman, Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinde bu toplantının yapılmış olması büyük bir aşama olarak görülebilir. Genel olarak Türkiye, Avrupa'nın bir parçası olduğunu anlatmaşa çalıştı. Bunda da zannediyorum bir miktar başarı sağlandı." Kaynak : Deutsche Welle