Avrupa gazetelerinde bugün yayımlanan haber ve yorumlar, yine Türkiye ve yine Iraklı Kürtlerle ilgili.. İşte ayrıntılar..
Abone olAvrupa gazetelerinde bugün yayımlanan haber ve yorumlarda, Irak operasyonu, Iraklı Kürtler, AB-Türkiye ilişkileri ağırlıklı olarak ele alındı. İngiltere'de 3 gazetenin de bu sabah iri puntolarla ön sayfalarında kullandığı manşetin aynı olması dikkat çekti. Guardian, Times ve Daily Telegraph'ın manşetlerinde "Bağdat savaşı başlıyor" ifadesi kullanıldı. Independent, koalisyon güçlerinin verdiği kayıplara karşın Bağdat'a ilerlemeye devam ettiğini bildirirken Financial Times, kilit önemdeki savaşın eşiğine gelindiğini yazdı. Daha iç sayfalarda, savaşı Türkiye açısından değerlendiren haber ve yorumlar bu sabah en çok Financial Times'ta dikkat çekti. "Türkiye'nin Irak kriziyle baş etme mücadelesi" başlığını kullanan Financial Times, "Daha 4 ay önce Amerika ve Avrupa'nın reform gündemine alkışlar yağdırdığı bir hükümet, şimdi hem Washington'la hem de Brüksel'le ilişkileri ayakta tutmak için mücadele veriyor" dedi. Financial Times, önce Kıbrıs ve şimdi de Irak konusunda aldığı kararlarla Erdoğan hükümetinin Atlantik'in her iki yakasında da uluslararası destekten süratle yoksun kaldığı yorumunu yaptı. Fransa gibi savaş karşıtı bir grup Avrupa ülkesinin Türkiye parlamentosundan çıkan tezkere kararını memnuniyetle karşılamasına karşın, Financial Times'ın görüşlerine başvurduğu Alman bir siyasi gözlemci, Irak krizinin Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini soğutacağı yorumunu yaptı. Gazete, "Sorun şu ki; Irak krizi, genişlemiş bir Avrupa Birliği'nin yönü konusunda Avrupa ülkelerini gerçekten düşündürtmeye başladı" dedi. Türk mali piyasalarını da değerlendiren Financial Times, Ankara'nın Kuzey Irak'taki niyetlerine ilişkin belirsizliğin sürdüğü bir ortamda, ekonominin kayıplar verdiğini belirtti. Fakat gazete, Türkiye hükümetinin dün açıkladığı sert ekonomik önlemlerin IMF tarafından memnuniyetle karşılandığını da hatırlattı. "IRAKLI KÜRTLER, SAVAŞIN GİDİŞATINDAN ENDİŞELİ" Kuzey Irak'tan bildiren Financial Times muhabiri, kuzey cephesinin ne zaman ve nasıl açılacağını merakla bekleyen Kürtlerin, savaşın gidişatından tedirginlik duyduğunu aktararak "Amerikan güçlerinin Musul ve Kerkük çevresinde Irak mevzilerini bombalamasına karşın, kara harekatında kimin bu kentlerin üzerine yürüyeceği henüz belli değil. Kürt liderler Amerika'ya, Irak güçleriyle aralarındaki 500 kilometrelik hatta, savunma mevzilerini terk etmeyecekleri güvencesini verdiler. Bu, petrol zengini Kerkük'e Kürtlerin girmesinden kaygılanan Ankara'yı rahatlatıyor. Ama aynı zamanda, Kürt kontrolündeki bölgelerde tehlikeli bir boşluk bırakıyor ve Kürtler kaygılı" dedi. Financial Times'a göre çok sayıda Iraklı Kürt, Washington'a giderek yakınlaştıkları bir sırada, Arap dünyasında ters yönde artan Amerikan karşıtı hissiyatı da kaygıyla izliyor. Gazeteye mülakat veren Kürdistan Yurtseverler Birliği'nden bir yetkili ise, Saddam Hüseyin sonrası Irak'ın Arap Birliği'nden ayrılması gerektiğini savundu. Financial Times'ın yer verdiği bir diğer görüşe göre, Amerika'nın kendilerini yarı yolda bırakacağından çekinen bazı Kürtlerin Saddam Hüseyin'in gazabına yeniden uğramaktan korku duyuyor. "TÜRKİYE'Yİ KİM KAYBETTİ?" Gazetenin yorum yazılarının bulunduğu sayfada ise, "Amerika, Türkiye'yi savaştan önce kaybetmişti" başlığı dikkat çekti. Financial Times'taki yorum yazısına göre 2. Körfez Savaşı'nın ardından tarihçiler kalemlerini oynatırken hayati bir soruya yanıt bulmaya çalışacaklar. Yorumda, "Türkiye'yi kim kaybetti? Irak'ın işgali öncesindeki diplomatik keşmekeşte Ankara'daki siyasi dengelerin yanlış okunuşu en göze batan hatalardan biri olmalı. Türk kamuoyunun savaş karşıtı muhalefeti konusunda hem yeni iktidara gelen AK Parti hükümetinin hem de silahlı kuvvetlerin Amerikalıları uyarmasına karşın, bu uyarılara kulak asmayan ve Türkiye'deki değişimi iyi tahlil edemeyen Washington yönetimi, iki ülke arasında ilişkilerin girdiği darboğazın asıl sorumlusu. Günümüz Türkiyesi çok daha demokratik, askerlerin siyasete daha az hakim olduğu ve daha önce hiç olmadığı kadar kentlileşmiş bir ülke. Hatta bir bakıma, Washington'un Ortadoğu'nun geri kalanından talep ettiklerinin tam bir yansıması bu" denildi. Asker konuşlandırma tezkeresine Türkiye parlamentosundan gelen "hayır" yanıtının Amerikalıların son 10 yılda Türk halkının geçirdiği psikolojik değişimi kavrayamamasıyla alakalı olduğunu ifade eden yorum yazısı, "Türkiye'nin demokratikleşmesinin bir işareti olarak gördüğü son gelişmeleri ya Avrupa Birliği kavrayabiliyor mu?" diye sordu ve şöyle devam etti: "Avrupa Birliği, Türkiye'yi tam üye olarak isteyip istemediği konusunda tam bir karmaşa yaşıyor. Fakat bu yönde taleplerinin ne olduğunu ortaya koydu ki en önemli koşul, Türkiye'nin istikrarlı bir demokrasiye sahip olması. İstikrarlı mı değil mi bunu zaman gösterecek ama son haftalardaki gelişmeler, George W. Bush'u rahatsız etse de, Türkiye'de demokrasinin güçlü biçimde yeşerdiğini kesinlikle doğruladı." "KÜRT PEŞMERGELERİN GİDEREK SABIRSIZLIĞI ARTIYOR" Kuzey Irak'ta Kerkük çevresindeki bombardımanı haber veren Guardian, ancak bunun bir kara harekatının habercisi gibi görünmediğini ve Kürt peşmergelerin sabırsızlığının giderek arttığını bildirdi. Gazeteye göre, "Çoluk çocuk çadırlarda yaşıyoruz, hava soğuk, Amerikalılar ellerini çabuk tutsun" diye konuşan Iraklı bir Kürt savaşçı, Guardian muhabirine, "Herkes güneydeki savaş başladıktan sonra kuzey cephesindeki Iraklı askerlerin kendiliklerinden teslim olacağını bekliyordu. Ama bu gerçekleşmedi" şeklindeki gözlemini aktardı. Times, bir yandan Türk ordusunun Irak sınırındaki askeri yığınağı artarken, Kuzey Irak'a konuşlanan Amerikalı piyadelerin de sayısının arttığını yazarak, "Amerikan ordusunun Kuzey Irak'taki insani yardım operasyonlarının sorumluluğunu üstlendiğini açıklaması, Türkiye'nin bölgeyi işgal gerekçelerinden en azından birini, kendi sınırlarına doğru bir mülteci akınına önlem alma talebini ortadan kaldırmış oluyor. Aslında, Türkiye sınırına doğru çok az sayıda mülteci hareket etti. Bu da, Amerika'nın bölgedeki askeri varlığıyla büyük çapta Türkiye'nin herhangi bir saldırganlığa karşı caydırıcı bir rol üstlenmeyi amaçladığına işaret ediyor" dedi. Berlin hükümetinin Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi durumunda AWACS mürettebatını geri çekme tehdidine muhalefet partilerinden gelen eleştirilere karşın, bu sabahki Berliner Zeitung Başbakan Schröder'e bu konuda destek verdi. Muhalefet partileri, böyle bir girişimin NATO'yu sıkıntıya sokacağını söylemişlerdi. Berliner Zeitung, Almanya'nın Irak savaşına karşıt tutumuyla AWACS uçaklarına ilişkin son açıklamasının birbiriyle tutarlı olduğunu yazdı. Frankfurter Rundschau ise, Schröder hükümetinin konumunu "belirsiz ama anlaşılabilir" diye niteledi. Bir başka Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung, Avrupalı ve Amerikalı müttefiklerinden birbiriyle çelişkili talepler alan Türkiye'nin "zor bir konumda" olduğunu yazdı. Gazete, Türk askerlerinin Kuzey Irak'a girme ihtimalinin hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Avrupa Birliği'nin ortaklaşa karşı çıkmasına rağmen, şu an gelinen durumun "Ankara'da parlamentonun Amerikan askerlerinin Türkiye'de konuşlanmasına ilişkin tezkereyi reddettiği günlerden çok farklı bir hal aldığını" belirtti. Frankfurter Allgemeine Zeitung, "Türkiye'nin farklı beklentiler ve çelişkili çıkar ağında bir denge kurmasının kolay olmayacağı" yorumunu yaptı.