BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,28
ALTIN 2.912,71
HABER /  DÜNYA

Türkiye ve Yunanistan savaşa girebilirdi

17 yıl önce F-16 uçağının uluslararası sularda düşmesini gündeme getiren Avukat Mehmet Emin Keleş, "Uçağın düşürülmesi olayı kamuoyuna yans...

Abone ol

17 yıl önce F-16 uçağının uluslararası sularda düşmesini gündeme getiren Avukat Mehmet Emin Keleş, "Uçağın düşürülmesi olayı kamuoyuna yansıtılmış olsaydı sanıyorum Türkiye ve Yunanistan arasında bir savaşa girerlerdi" dedi.
17 yıl önce pilot Nail Erdoğan’ın hayatını kaybettiği F-16 uçağının uluslararası sularda düşmesi ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından uçağın enkazının çıkarılması olayına ilişkin konuşan ailenin Avukatı Mehmet Emin Keleş; “O tarihte Kardak krizi vardı. Bir ülkenin savaş uçağının düşürülmesi savaş nedenidir. Eğer bu uçağın düşürülmesi olayı kamuoyuna yansıtılmış olsaydı sanıyorum Türkiye ve Yunanistan arasında bir savaşa girilir ve savaş süreci yaşanırdı” dedi.
1996 yılında Balıkesir’de 9. Hava Jet Üssü’ndeki Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan, görevine bağlı olarak F-16 ile rutin eğitim uçuşu yaptığı sırada, Yunan jeti tarafından Ege Denizi’nde uluslararası sularda düşürüldüğü iddiası, Milli Savunma Bakanlığı’nın Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki açıklaması ile yeni bir boyut kazandı. Hem şehit pilot Erdoğan’ın çocukluktan yakın arkadaşı hem de ailenin avukatlığını yapan Mehmet Emin Keleş, Atina Cumhuriyet Başsavcılğı’na suç duyurusunda sorumlular hakkında 650 bin Euro’luk manevi tazminat davası açmak istediklerini belirtti.

“YUNANLI PİLOT ÖZÜR DİLEDİ”
Yunanistan Genel Kurmay yetkilileri tarafından it dalaşı sırasında ‘bir kaza’ olarak tanımlanan olayın dönemin Genel Kurmay yetkilileri tarafından kaza sonucu değil bilinçli olarak vurulduğu yönündeki bilgi ve belgelerin olduğunu hatırlatan Avukat Keleş, şöyle konuştu: “17 yıl aradan sonra tüm yetkililer olayı bir it dalaşı olarak açıkladılar. Oysa delilleri üst üste koyduğumuz zaman Yarbay Osman Çiçek’in Yunan helikopteri tarafından alınıp hastaneye götürüldüğünde yanına giden Yunanlı pilotun kendisinden özür dilediğini ifade ediyor. Niçin özür dilemiş? Eğer it dalaşı sırasında düştüyse. Arkasından şehit pilotumuz ve Yarbay Çiçek’in elbiselerinin yanmış vaziyette olduğu ve verilmiyor. Çünkü bu da bir delil niteliği taşıyor. Uçak 400 metre derinlikte olmasına rağmen enkazı çıkartılmıyor ve şehit pilotun cesedi Uçakta bir kafes içerisinde duruyor. Uçağın çıkartılması da bir delildir.”

‘OLAY SAKLANMIŞ VE İNKAR EDİLMİŞ’
2003 yılında AHİM’E başvurduklarını ancak etkili bir soruşturma yapılmadığını belirten Keleş; şunları söyledi: “Biz 2003 yılında bu konuda AHİM’e gittik. Aradan 7 yıl geçmiş ama Yunanistan etkili bir soruşturma yapmadığı gibi hiçbir şekilde soruşturma yapmadı. Hiçbir soruşturma yapılmayan bir cinayet olgusu bir öldürme olayı var. Bu konuda bir soruşturma yapmayan bir ülkeye gidip orada iç hukuk yollarını tüketmek zaten kaybı. 7 yıllık bir sürede bu olay saklanmış ve inkar edilmiş. 2009 yılında AHİM iç hukuk yollarının tüketilmediği nedeniyle kabul edilemez karar verdi. Tekrar olayı canlandırmak için Yunanistan Cumhuriyet Başsavcılığı’na, şehit pilotumuzun kullandığı uçağı düşüren Yunanlı pilot ve dönemin Hava Kuvvetleri yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bugün dilekçemizi gönderiyoruz dosya yolu ile. Tekrar AHİM sürecini başlatacağız.”

CİNAYETİ KİM İŞLEDİ?
Yunan savaş pilotu Thanos Grivas’ın 8 yıl önce Türk savaş uçakları ile it dalaşı sırasında hayatını kaybettiğini açıklayan Keleş, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Ortada bir ölüm olayı var bir savaş hali yok. Bir uçak düşürülmüş ve pilotumuz ölmüş. Bunun bir sorumlusu olacak. Kim bunun sorumlusu. Eğer it dalaşı değilse uçak düşürüldüyse bu bir cinayeti kim işlemiş? Bilerek isteyerek adam öldürme olayıdır. Hukukta bunun zaman aşımı yoktur. Bunu eğer Yunan Genel Kurmayı emir verip düşürdüyse Yunan yetkilileri de sorumlu. Yunanlı Pliot bunu keyfi olarak yaptıysa onun da sorumluluğu var ki kaldı ki şu söyleniyor: Yunan pilot kardeşinin bu olaydan Türk savaş uçakları ile 8 yıl önce bir it dalaşı sırasında düştüğü ifade ediliyor. Dolayısı ile bunun bilinçli planlı şekilde yapıldığının açık kanıtıdır diye düşünüyoruz.”

GÜL VE MERHUM ÖZAL’IN LİSESİNDEN MEZUN
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın sanat dünyasının ünlü isimlerinin mezun olduğu Kayseri Lisesi’nde eğitim ve öğretim gördüğünü aktaran Keleş, son olarak şöyle bir talepte bulundu: “İki cumhurbaşkanı ve iki başbakan yetiştiren lise olma unvanı kazanan Kayseri Lisesi, iş, sanat ve siyaset dünyasından da bir çok ismi mezun etmiştir. Eski Bakanlar Mehmet Yazar, Saadettin Bilgiç, Korkut Özal, Mehmet Bahattin Yücel, Turhan Feyzioğlu, Naci Kınacıoğlu, Hilmi İşgüzar ile sanatçılar Emel Sayın ve Göksel Arsoy da aynı liseden mezun olmuştur. Söz konusu isimlerin fotoğrafları ile hazırlanan özel panolarda şehit Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın fotoğrafının yer almasını talep ediyorum.”
(İHA)