BIST 9.916
DOLAR 35,00
EURO 36,71
ALTIN 2.968,74
HABER /  DÜNYA

Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı beyanda bulunacak

Türkiye, 26 Şubat'ta Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'in Filistin topraklarında yaptığı işgal ve uygulamaların hukuki sonuçlarına dair duruşmada beyanda bulunacak.

Abone ol

Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'in Doğu Kudüs dahil işgal altında tuttuğu Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki neticelerine ilişkin verilecek danışma görüşünde sözlü sunumların takvimi belli oldu.

Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 52 devletin yanı sıra Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Afrika Birliği'nin her biri 19-26 Şubat tarihleri arasında otuzar dakika sözlü sunumlarını gerçekleştirecek.

Sözlü beyanlara 19 Şubat TSİ 12:15'te Filistin’in sunumuyla başlanırken son sözlü beyan 26 Şubat tarihinde TSİ 16.00'da Maldivler tarafından yapılarak duruşmalar sona erecek.

İsrail'in işgal altında tuttuğu Filistin'deki uygulamaların hukuki sonuçlarına ilişkin Türkiye'nin sözlü beyanı ise 26 Şubat Pazartesi TSİ 12:00-12:30 arasında yapılacak.

Danışma görüşleri bağlayıcı değil

Uluslararası Adalet Divanı'nın temel görevleri arasında devletler arasında ortaya çıkan hukuki ihtilafları, uluslararası hukuka uygun şekilde çözmek ve kendisine yönlendirilen hukuki konularda danışman görüşü bildirmek bulunuyor.

Uluslararası Adalet Divanı bu meselede Birleşmiş Genel Kurulu'nun talebi üzerine İsrail'in işgal ettiği Filistin'deki politikaları ve uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin bağlayıcı olmayan danışma görüşü verecek.

Halka açık yapılacak duruşmalar canlı yayınlanacak.

Divan önünde bir danışma görüşüne ilk defa bu kadar çok sayıda devletin yazılı ve sözlü beyanda bulunduğu görülürken yazılı beyanda bulunan İsrail'in sözlü duruşmalarda yer almaması dikkati çekti.

İsrail'in soykırım suçlamasıyla yargılandığı davadan farklı

Uluslararası Adalet Divanı'nın 19-26 Şubat tarihleri arasında 52 devlet ve 3 uluslararası kurumun sözlü beyanlarını dinleyeceği danışma görüşü Güney Afrika'nın İsrail aleyhine Soykırım Sözleşmesi'nin ihlali sebebiyle açtığı davadan farklı olarak iki devlet arasında ihtilaflı bir davaya ilişkin olmayıp sadece İsrail'in Filistin'i işgalinin hukuki sorumluluğuna ilişkin Uluslararası Adalet Divanı'nın bağlayıcı olmayan hukuki görüşünü içeriyor.

Birleşmiş Milletler görüş istemişti

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Özel Siyasi ve Dekolonizasyon Komitesi, 30 Aralık 2022 tarihli kararında Uluslararası Adalet Divanı'ndan 1967'deki savaştan bu yana İsrail'in faaliyetleri sonucunda Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkının reddedilmesinin hukuki sonuçları hakkında görüş bildirmesini talep etmişti.

Divana yöneltilen ilk soruda, "İsrail'in Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını sürekli olarak ihlal etmesinden, Kudüs'ün demografik yapısını, karakterini ve statüsünü değiştirmeye yönelik tedbirler de dahil olmak üzere 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Filistin topraklarını uzun süreli işgal, yerleşim ve ilhak etmesinden ve ilgili ayrımcı mevzuat ve tedbirleri kabul etmesinden kaynaklanan hukuki sonuçlar nelerdir?" ifadeleri kullanılmıştı.

İkinci soru ise "İsrail'in yukarıdaki belirtilen politika ve uygulamaları işgalin hukuki statüsünü nasıl etkilemektedir ve bu statünün tüm devletler ve Birleşmiş Milletler için doğurduğu hukuki sonuçlar nelerdir?" şeklinde ifade edilmişti.

İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ettiği bildirilmişti

Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkeler ve uluslararası kurumlar, danışma görüşü verilecek sorular hakkındaki kendi tutumlarını içeren yazılı beyanları Uluslararası Adalet Divanı'na sunmuştu.

Merkezi Hollanda'nın idari başkenti Lahey'de bulunan Uluslararası Adalet Divanı birden fazla devlet arasında çıkan çekişmeli davalara bakmasının yanı sıra Birleşmiş Milletler organları ve diğer özel kurumlarının sorduğu sorular hakkında bağlayıcı olmayan danışma görüşü verebiliyor.

Uluslararası Adalet Divanı, 2004'teki bir danışma görüşünde İsrail'in Filistin'de işgal ettiği topraklarda inşa ettiği duvarın uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildirmişti.