Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Türkiye'ye gelişini değerlendiren BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin çok büyük bir dünyaya açılacağını savundu.
Abone olBTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Türkiye ziyaretinin anlamı konusunda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Rusya kaybettiğini arıyor Putin'in Türkiye'ye şu aşamada gelmesinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti için çok ciddi bir çıkar kapısı olarak görülmesi lazım geldiğini belirten BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Rusya'nın, hakim unsur olduğu Sovyetler Birliği imparatorluğunu elinden çıkartırken, ABD'nin daha önce Rusya'nın tasarruf ettiği bölgeleri, Gürcistan, Ukrayna örneğinde olduğu gibi tasarruf alanı haline getirmesinin, Afganistan harekâtı ile başlayan BOP'un Rusya'yı ciddi bir telaşa düşürdüğünü, buna bir de Avrupa'nın bloklaşıyor olması eklenince, kısaca dünya yeniden bloklaşmaya doğru seyredince Rusya'nın kaybettiğini arama peşine düştüğünü söyledi. Türkiye ve Rusya ortak tehdit altında Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Bir tehdit geliyor. Etrafı sarılmış. Rusya'nın etrafı sarıldı da Türkiye'nin sarılmadı mı? Gürcistan ABD'nin tasarrufuna geçti. Rusya için ne kadar tehdit ise Türkiye için de aynıdır. Aşağıda Kıbrıs, öte tarafta Irak; bizim de kuşatılmışlık halimiz var. Bir noktada Türkiye'nin kaderi ile Rusya'nın kaderi sanki böyle at başı gidiyor. Her ikisinin de etrafı kuşatılmış, her ikisi de aynı devletin iradesi ile kuşatılmış. Her ikisine de şu anda ABD'nin görüntüsü dosttur. Kalkıp da Rusya'ya ilan-ı harp etmiş değil, Türkiye'ye de ilan-ı harp etmiş değil. Ama öyle bir vadiye sürükleniş var ki eninde sonunda vuruşma kaçınılmaz oluyor. Ya siz kendi coğrafyanızdan vazgeçecek, bağımsızlığınıza 'hayır' diyeceksiniz, veyahut da üzerinize gelene isyan edeceksiniz." Önümüze büyük fırsat çıktı Rusya'yı en fazla telaşlandıran konunun Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) olduğunu söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin önüne çok ciddi bir kapı açıldığını tekrarlayarak değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "Zannım o ki sayın Putin, bir Avrasya Projesi ile Türkiye'nin önüne gelecek. Avrasya'da şu kadar Türk cumhuriyeti var. Türkiye hiç bir meşakkate katlanmadan, eğer anlaşabilirlerse, ittifak edebileceği bir dünyanın her türlü imkânlarına sahip olacak. Bir taraftan kendisini kuşatan iradenin tasallutundan kurtulacak, diğer taraftan önüne çok ciddi bir dünya açılacak. O dünyada tasarruf etme imkanına kavuşacak. Belki de Türkiye bu dünyada çok ciddi bir güç olarak da bir anda parlayabilir. Putin, 'Biz öyle bir atom bombası icad ettik ki bu bomba kıyamete kadar kimse tarafından yapılamayacak' demişti. Rusya, bir taraftan da kendini kuşatan iradeye 'kafamı bozma, bir bomba ile işini bitiririm' diyor. Yapar da. Kanaat-ı şahsiyem, ABD bunu bir ihtar olarak değil ciddi bir tehdit olarak değerlendirir ve bölgede dünya böyle bir savaşı görmez. Bu savaş, Afganistan'daki, Irak'taki savaşa benzemez. 'Saddam'ın kıyamet topu var' deniliyordu. Bunların hepsi palavra idi. Ama Rusya için bunu diyemeyiz. Atom başlıklı füzelerinden alın şu anda ifade ettiği bomba türüne kadar her türlü imkânı var. Zaten ABD'nin de bugüne kadar bu bölgede hesaba aldığı ordu, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Kızılordu'dur. Bunlardan çekiniyor. 'Eğer Türkiye'yi kendi tarafıma ram edersem hem AB'yi kontrol ederim ve hem de onun sayesinde, girme imkânımın olmadığı Ortadoğu'ya girerim. Ondan sonra da ona bir pas geçerim' diye bir hesap içerisinde. İşte tam bu noktada iken önümüze Rusya'dan böyle bir nimet çıktı. Eliyle, ayaklarıyla beraber geldi." ABD de boş durmayacak Putin'in bu hareketinden ABD'nin çok ciddi şekilde rahatsız olacağına, olmamasının mümkün olmayacağına, yeni alternatifler, yeni projeler geliştirme peşinde koşacağına dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Baş, "Belki de Türkiye'ye çok daha farklı bir kaftan biçecek" diyerek, Türkiye'nin etrafının tam kuşatılmasına rağmen, siyasi iradenin akıl sahibi olması durumunda, bu ortamda bile, Türkiye'nin çok ciddi çıkarlarla buluşabileceği gerçeğine işaret etti. Bıçak kemiğe dayandı Rusya'nın bu çıkışını Afganistan çıkarması yapıldığı zamanlarda beklediğini, Afganistan çıkarması her ne kadar İslam dünyasına karşı gibi görünüyorsa da asıl Rusya ve Çin'i tehdit eden unsur olarak da görülmesi lazım geldiğini, gerçek bu olmasına rağmen o günlerde Çin'in de, Rusya'nın da bu çıkarmaya ciddi bir tepki koymadığını geniş bir şekilde düşünmek zorunda kaldığını, buna bir mânâ veremediğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Ama şu andaki hareketten anlıyoruz ki o gün de bunlar kendi içlerinde bu tepkiyi koydular ama nasıl ortaya çıkacakları konusunda cesaret gösteremedikleri için bu şekilde bir tavır almış olacaklar. İkincisi, Rusya'nın devamlı surette bir Çeçen meselesi olmuştur. Çeçenistan konusunda da kanaat-i şahsiyem o ki ABD Rusya'ya bir kemik atmıştır, o da buna mukabil sus payı olarak bugüne kadar durmuştur. Ama olayların gelişmesi bıçağın kemiğe dayandığını, artık susmalarının da mümkün olmadığı bir noktaya geldiğini açık ve net olarak gösteriyor. Sayın Putin'in Türkiye'ye geliş maksadı işte bu bıçağın kemiğe dayandığının ifadesidir. Yeni bir arayış içerisine girdiklerinin resmen deklare edilmesidir, beyanıdır."