BIST 9.728
DOLAR 35,22
EURO 36,81
ALTIN 2.980,10
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Türkiye tahliye edilen siviller için devrede

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Halep'ten tahliye edilen sivillerin kış aylarını geçirebilecekleri bir barınma merkezi için devrede olduklarını söyledi.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İdlip'te çadır kent kurulacağı yönündeki iddialara cevap verdi. Kurulacak barınma merkezlerinin Türkiye'nin güvenliğini korumaya yönelik olduğunu söyleyen Kaynak, Suriye'de soykırım yapıldığını ifade etti. Kaynak, Halep'ten tahliye edilen siviller için de Türkiye'nin seferber olduğunu kaydetti.

Kaynak, Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'nda yetkililerden brifing aldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "İdlib'e çadır kent kurulacağı yönünde birtakım söylemler olduğu" yönündeki sorusu üzerine Kaynak, şunları söyledi:

"Biz, 'İdlib'e çadır falan kuracağız' demedik. Bizim için önemli olan yeni kuracağımız kampın, yani geçici barınma merkezinin oraya gelecek insanlar için güvenli bir yerde olması, ülkemiz için de güvenli bir yerde olması. Yani ülke güvenliğini sağlamamız gerekecek. Bunu da ilave etmeliyim. Zaten hasta da olsa, yaralı da olsa güvenlik güçlerimiz, mülki idare amirliğimiz, valiliğimiz o ülkemiz sınırlarına gelecek kişilerin ülkemize zarar verecek unsurlardan olmamasına gayret edecektir.

"YAŞANANLARA DUYARSIZ KALAMAYIZ"

Biz bu tarafına bakıyoruz. Diyoruz ki biz buna duyarsız kalamayız, hemen sınırımızın bitişiğinde, bizim akrabalarımız var, bizim tarihi ilişkilerimiz, kültürel bağlarımız olan insanlar var. Bu insanları asla insafsızlığa, vicdansızlığa terk etmeyiz. Biz fedakarlık yapmaya, gayret etmeye hazırız. Ama orada vekaletler savaşı dediğimiz hadise böyle bir şey. Herkes başka siyasi çıkarı için maalesef bu insanların kurban olmasına göz yumuyor demeyeceğim daha ağırını söyleyeceğim maalesef bu insanların kurban olmasına vesile oluyorlar, sebep oluyorlar. Bu insanlık adına utanç verici bir şey. Bakın hepimiz, biliriz filmlerini izleriz. İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilerin yaptığı tatbikatlar bile belki bundan hafif kalır. Böyle bir vahşeti dünya yazmamıştır. Hastanedeki hastaların tepelerine, okullara, masum insanların üzerine bomba atıldığını dünya tarihi yazmamıştır. Orada bir soykırım gerçekleştirilmektedir, orada Halep gibi medeniyet timsali kültür, tarih şehri bir şehir yok edilmiştir. Biz olayın bu tarafına bakıyoruz. Orada çok çeşitli aktörler, çok çeşitli sebeplerle dünyanın çok uzak coğrafyalarından gelmişler, çok çeşitli politikalarını icra ettirmek için maalesef o insanların kurban olmasına vesile oluyorlar, sebep oluyorlar. Bu bir insanlık dramıdır, bizim açımızdan bu bir vicdan meselesidir. Biz, vicdanımızın gerektirdiği şekilde hareket ediyoruz. Bütün sivil toplum kuruluşlarımızla, kamu kurumlarımızla bu şekilde bakıyoruz hadiseye.

"BARINMA MERKEZİ İNŞA EDECEĞİZ"

Bunlar tek taraflı bizim söyleyebileceğimiz hadise değil. Kızılay Başkanımız Kerem Kınık yeni oradan geldi. Ancak 20 otobüsle tahliyeye izin veriliyor. 20 otobüs yaklaşık bin kişi taşıyor. Bu 20 otobüs hemen Halep'e en güvenli yere boşaltıp geri dönüyor. Buna izin verenlerin kararı önemli, bir yandan tahliye edilecekleri yer önemli. Biz çok kısa sürede Türkiye bunu daha önce de yaptı, 2011 ve 2012'de yaptı. Bizim imkan ve kabiliyetlerimiz, devletimizin gücü, bu tamamı için barıma merkezi inşa etmeye, kısa sürede inşa etmeye yeter. Zaten valimizle birlikte bu çalışmaları koordine etmek için geldik. Bütün kurumlarımız, bütün imkanlarını bu iş için kullanıyorlar. Çok kısa sürede inşallah onları kışı en azından rahat geçirebilecekleri şartlara kavuştururuz diye umut ediyoruz."