Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taksim Gezi Parkı protestolarıyla başlayan olayların ardından borsada çok ciddi bir düşüş olmadığını anlat...
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taksim Gezi Parkı protestolarıyla başlayan olayların ardından borsada çok ciddi bir düşüş olmadığını anlatarak, "Finansman boyutunda da, mali, makro ekonomik göstergelerde de hamdolsun hiçbir gerileme söz konusu değil. Bu da Türkiye’nin sağlam ayaklar üzerinde durduğunu gösteriyor" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu’nun ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin sorusu üzerine Gezi Parkı olayları sırasında zarar gören esnafa müjde veren Arınç, "Şüphesiz bu taleplerini hükümetimiz görüşecek ve karar bağlayacaktır. Zarar gören esnaf için neler yapılabileceği bugün de görüşüldü. Zannediyorum kendilerine müjdeyi en kısa zamanda vereceğiz" diye konuştu.
Bülent Arınç, Taksim Gezi Parkı olaylarının dış bağlantılarıyla ilgili olarak "Hükümetin elinde somut deliller var mı?" şeklindeki soruya da cevap verdi. Arınç, "Somut deliller var, sadece bir tek delil değil ama bir yargı süreci içerisinde de bir siyasi değerlendirme noktasındayız. Bugünden bunları tek tek ifade etmek doğru olmaz ama olayın hem iç hem de dış boyutları üzerinde gerçekten ciddiyetle duruyoruz. Çünkü bu olaylar adeta bir merkezden planlanıyor gibi yayılıp organize bir hareket haline gelmiş. Ama sadece bu değil, Türkiye’de de muhtelif çevrelerin bu konuyu olduğundan daha fazla büyüterek daha çok tahribat sağlanmasına yönelik hazırlıkları var. Bunları bütün kurumlarımızın dikkatle incelediğini ve süratle sonuca ulaşacağını söyleyebilirim. Eğer sonuca ulaştık dediğimiz anda da olayın dış boyutu ya da güvenlik boyutu, istihbarat boyutu sizlerle paylaşılmayabilir. Ama biz kamuoyunu aydınlatacak bir çağrıda bulunabiliriz" dedi.
BORSADAKİ DURUM
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bir gazetecinin sorusu üzerine borsadaki düşüşe de değindi. Bülent Arınç şöyle konuştu:
"Sayın Maliye Bakanı’mız, Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan ve ilgili arkadaşlar bu olaylar sebebiyle mali piyasalarda ne olduğu konusunda Bakanlar Kurulu’na bilgi verdiler. Hamdolsun ki hiçbir olumsuzluk görünmüyor. Rakam rakam hem yabancıların Türkiye’ye getirdiği para hem de borsadaki alım satımlar konusunda hem de borsa endeksi konusunda belki dış dalgalanmalara bakarak yüzde 3’lük, yüzde 5’lik bir borsa düşüşünden söz edilebilir. Ama biz bu borsayı 2003’te 11 binden aldık 91 bine çıkardık. O zaman hiçbir siyasetçi ’ne kadar başarılısınız’ diye sormamıştı. Bu olaylara bağlı olarak ‘kısmen bir düşme yoktur’ dersek bu da yanlış olur. Ama ne kadarlık bir düşmeden söz ediyoruz, toplam endeks içinde yüzde 3’ü bile geçmiyor. Bu da dikkate alınacak bir konu değil. Halen Türkiye’de bulunan para miktarı, halen yatırımcıların getirmek istedikleri konularda dışarıda bazı çevreler Türkiye’nin mali bakımdan zora düşmesini isteseler de muvaffak olamadılar. Finansman boyutu da mali makro ekonomik göstergelerde de hamdolsun hiçbir gerileme söz konusu değil. Bu da Türkiye’nin sağlam ayaklar üzerinde durduğunu gösteriyor."
"ÇARŞI GRUBU BU OLAYLARDAN TAMAMEN ÇEKİLMEKTEDİR"
Bülent Arınç, Çarşı taraftar grubunun sözcüsü Bülent Ergenç’in Taksim Gezi Parkı’nda bıçaklanmasını ve ardından da "Taksim’de alkol yasaklansın" çağrısını da değerlendirdi. Ergenç için "Kendisi Çarşı grubu içinde varlığı bilinen, takdir edilen bir insan. Maalesef kendisi, ‘Burada içki içilmesin’ dediği için bıçaklanmıştır. Hamdolsun ki hayati tehlikesini atlattı ve taburcu oldu" diyen Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Söyledikleri Türkiye’ye ibret olmalıdır. Gezi Parkı’nda yaşananların asıl kimler tarafından provoke edildiğini, asıl kimlerin kötü amaçlara uymak için bir şekilde iyi insanları kullandığını göstermektedir. Bu arkadaşımızın duyarlılığına teşekkür ediyorum. Bir Beşiktaşlı olarak bana ulaşan haberlere göre Beşiktaş Çarşı grubu bu olaylardan tamamen çekilmektedir. Şüphesiz Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarlarının da işin geldiği bu boyutu gördükten sonra ‘Biz de bu işte yokuz’ diyeceklerini veya tahmin ediyorum. Taraftar gruplarının kendi kulüpleri kadar Türkiye’yi çok sevdiklerini, Türkiye’de bir olumsuzluk istemediklerine inanıyorum. İnsanların gerçek yüzlerini görmek bakımından bu olayın fevkalade önemli olduğunu ve bunu yapanları kınadığımı ifade etmek istiyorum."
"HÜSEYİN AYGÜN’ÜN TWEETLERİ SORGULANMALIDIR"
Bülent Arınç, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Twitter’daki mesajlarıyla ilgili bir soru üzerine, “Bu görevlerinin ifası sırasında emniyet müdürümüzün, valinin ihmali olmuşsa mülkiye müfettişlerimiz tarafından incelenmektedir. Sayın Vali’nin bugüne kadar yapmış olduğu görev itibariyle her şeyiyle başarılı olduğuna inanıyorum. Ama her olayı ayrı değerlendirmek gerekir" diye konuştu.
Sözü CHP milletvekillerinin attıkları tweetlere getiren Bülent Arnıç, "Bence iyi niyetli olarak bu tweetleri atan mülki amirleri sorgulamak yerine mesela CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Adana’da bir başkomiserimiz şehit edildiğinde, ’Reyhanlı’nın intikamı alındı’ şeklindeki tweetini sorgulamak lazım. Bu milletvekili, bundan önceki tweetleri, sözleri ve konuşmalarında da halkı tahrik eden, olaylara yön veren, daha çok kan akıtılmasını isteyen ve bundan memnun olan bir karakter içerisindedir" diye konuştu.
CHP Milletvekili Levent Gök’e de yüklenen Arınç konuşmasında şunları kaydetti:
"Mesela CHP Milletvekili Levent Gök’ün milletimizin evlatları olan polislere karşı ne kadar ağır hakaretler ettiğini, annelerine küfredecek kadar alçaldığını görmemiz lazım. Yine bir CHP Milletvekili Alaattin Yüksel’in, Başbakanımıza hakaret eden üç beş tane adamın slogan atmalarını görüp Başbakan’a ağız dolusu hakaretler edenlere para ikramında bulunduğunu ön plana çıkarmamız lazım. Bu nasıl bir siyasetçidir? Bunlar nasıl milletvekili olmuşlardır? Bunlar ne kadar büyük bir kötülüğü milletimize yapmaktadırlar? Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapılanlardan haberi yok mudur? ’Yapmayın’ diyecek kadar gücü kendisinde bulamamakta mıdır? Bütün bunlar belki bir gün videolarıyla, belki fotoğraflarıyla zaman içerisinde halkımızın bilgisine sunulacak ve yargı sürecinde de bu kanunsuzlukları yapanların aleyhinde bir delil olarak elbette kullanılacaktır."
(İHA)