BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

Türkiye nükleer silah peşinde

İran'ın askeri alanda yürüttüğü nükleer projelerden rahatsız olan Türkiye'nin benzer bir çalışma yürüttüğü iddia edildi.

Abone ol

Fransa’nın haftalık haber dergilerinden Le Nouvel Observateur, Türkiye’nin İran’ın askeri nükleer projelerinden endişe duyduğunu ve kendisini bu olasılığa hazırladığını yazdı.

Ortadoğu’daki nükleer yarışı hakkında hazırladığı dosyada Türkiye’ye de geniş yer ayıran dergi, Amerikan düşünce kuruluşu German Marshall Fund’un Ankara temsilcisi Suat Kınıklıoğlu ile Dış Politika Enstitüsü müdürü Seyfi Taşhan’ın görüşlerine yer verdi.

Kınıklıoğlu, dergiye yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer bombaya sahip olması durumunda Türkiye’nin iki ülke arasındaki dengeyi er ya da geç sağlayacağını söyledi. Türkiye’de İncirlik üssünde NATO’ya ait 60 atom bombası bulunduğunu yazan derginin haberinde, Kınıklıoğlu’nun ifadelerini temel alınarak Ankara’nın eskiden olduğu gibi NATO’ya güvenmediği belirtiliyor.

Dergi, Dış Politika Enstitüsü müdürü Seyfi Taşhan’ın da “Türkiye, iki araştırma reaktörü, zengin uranyum madenleri, yüzlerce bilimadamı ve Ortadoğu’nun en gelişmiş teknolojik ve sanayi altyapısına sahip. NATO içinde müttefik olsak da Amerikalılar bugüne kadar nükleer elektrik santrali sahibi olmamızın önünü hep kestiler. Ne zaman yabancı bir firmayla anlaşma noktasına gelinse Washinton projeyi son anda engelledi. Yine deneyeceklerdir. Ama bu sefer eskisi gibi olmayacak” ifadelerine yer verdi.

Dergi, Ankara’nın 80’li yıllarda Pakistan’a “hassas maddeler” sağlayarak nükleer bomba edinmesine yardımcı olduğunu da yazdı. Dergiye göre, Washinton’ın ikazlarına rağmen Ankara ile İslamabad’ın nükleer alanındaki işbirliğinin devam etmesi üzerine, dönemin ABD başkanı Reagan 27 Haziran 1988’de Kenan Evren’i telefonla arayarak misilleme tehdidinde bulundu. Dergi bu bilgiyi, Brooking University Press tarafından 2004’te yayımlanan “The Nuclear Tipping Point” adlı kitaptaki verilere dayandırıyor.

Dergide, Reagan’ın telefonuna rağmen konunun kapanmadığı, Ankara’nın, İslamabad’a yardım karşılığı, araştırmacılarını Pakistan’ın askeri merkezlerine gönderdiği de belirtiliyor. Dergi, 1989 yılında dönemin Pakistan savunma bakanının “Türkiye’yle artık tek vücüt olduk” ifadelerine de yer veriyor.