BIST 9.949
DOLAR 35,16
EURO 36,73
ALTIN 2.977,33
HABER /  EKONOMİ

Türkiye milyonerlerine para kattı

Hazırlanan son varlık raporu, Türkiye'deki milyoner sayısında büyük artış olduğunu gösteriyor.

Abone ol

Merrill Lynch "Dünya Varlık Raporu"na göre, Türkiye'de 2008 yılında 33 bin 700 olan 1 milyon doların üzerinde varlığa sahip kişi sayısı, 2009 yılında yüzde 6,4 artışla 35 bin 900 kişiye yükselirken, bu kişilerin piyasa değeri anlamında varlıkları ikiye katlandı.

Merrill Lynch Varlık Yönetimi Birimi ve küresel danışmanlık hizmetleri şirketi Capgemini tarafından hazırlanan "14. Yıllık Dünya Varlık Raporu"nun sonuçları, Merrill Lynch Avrupa, Orta Doğu, Afrika (EMEA) Varlık Yönetimi Yatırım Başkanı Bill O'Neill tarafından açıklandı.

Buna göre, 1 milyon doların üzerinde yatırılabilir varlığı olanların "varlıklı", 30 milyon doların üzerinde yatırılabilir varlığı olanların ise "ultra varlıklı" olarak tanımlandığı rapor, 2009'da, dünyadaki varlıklı kişilerin, dünya ekonomisindeki zayıflıklara rağmen toparlandıklarını ortaya koydu.

Dünyada 2009 yılında varlıklı kişi nüfusu yüzde 17,1 artışla tekrar 10 milyona ulaştı. Finansal varlıkları da yüzde 18,9 büyüyerek 39 trilyon dolara yükseldi. Ultra varlıklı kişiler de 2009 yılında varlıklarını yüzde 21,5 artırdı.

Bu rakamlar, gelişmekte olan ülkelerdeki varlık toparlanmasının 2008 yılında verilen kayıpları neredeyse telafi ederek son olarak 2007 yılında ulaşılan düzeylere geri dönüldüğünü gösteriyor.

2009 yılında en yüksek varlıklı kişi nüfus artışına sahip her 10 ülkeden 8'i Asya Pasifik bölgesinden oldu. 2008 yılında yüzde 14,1 düşüşle 2,4 milyona inen Asya-Pasifik'teki varlıklı kişi nüfusu 2009 yılında yeniden artarak 3 milyona ulaşırken, ilk kez Avrupa'daki varlıklı kişi nüfusu ile eşitlendi.

Asya-Pasifik'teki varlıklar da yine aynı şekilde yüzde 30,9'luk artışla 9,7 trilyon dolara çıkarak Avrupa'daki varlıklı kişilerin 9,5 trilyon dolarlık varlıklarını da geride bıraktı. 2008 yılında varlıklı kişi nüfusu ve varlıkları açısından büyük kayıplar veren Hong Kong ve Hindistan, Asya-Pasifik'teki büyümenin lokomotifi oldu.

Rapora göre, ileriye bakıldığında, Asya-Pasifik ve Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin (BRIC) bölgelerinin, varlıklı kişilerin büyümesinin dinamosu olacağı görülüyor.

Küresel piyasa değeri 47,9 trilyon dolara ulaştı

ABD, Japonya ve Almanya, dünyanın varlıklı insan nüfusunun yüzde 53,5'ini oluştururken, Çin, ilk 10 ülke sıralamasında 4. sırada, İngiltere 5. sırada, Fransa 6. sırada yer alıyor. Varlıklı kişi nüfusuna göre en üst sıradaki 12 ülke 2008 yılı ile aynı ülkeler olurken, Asya Pasifik ülkeleri diğer bölgelere kıyasla daha yüksek büyüme sergiledi.

Piyasa değerlerindeki canlanma varlıklı kişilerin servetlerinin artmasında en önemli faktör oldu. Küresel piyasa değeri 2009 yılında yaklaşık yüzde 47 artarak 47,9 trilyon dolara ulaştı.

Volalite düzeyleri 2009 yılında önemli ölçüde düşmüş olsa da halen son 10 yılda yaşanan önceki krizlerde ulaşılan düzeylerin üzerinde bulunuyor. 2009'daki daralmanın ardından dünya GSYİH büyümesinin 2010 ve 2011 yıllarında pozitif olacağı tahmin ediliyor.

Varlıklı kişiler piyasalara temkinli geri dönüş yaptı

Rapora göre, varlıklı kişiler getiriler yönünden tedbirli bir yaklaşımla 2009 yılında piyasalara temkinli geri dönüş yaptı. Varlıklı kişiler, yüzde 29'dan yüzde 31'e çıkardıkları sabit getirili enstrümanlara ayırdıkları varlık paylarının da kanıtladığı gibi öngörülebilir getirileri ve nakit akışını tercih etti. Yine hisse senedi portföy payları da dünya hisse senetleri piyasalarının toparlanması paralelinde yüzde 25'ten yüzde 29'a çıkarken nakit pozisyonları küçük bir düşüş gösterdi.

Latin Amerika ve Japonya'daki varlıklı kişiler bu konuda en muhafazakar davranışı sergilerken bu bölgelerdeki varlıklı kişilerin bileşik portföylerinin yüzde 52'si artan hisse senetleri fiyatlarına rağmen ya nakit/mevduat ya da sabit getirili varlıklardan oluştu.

Varlıklı kişilerin maddi varlıkları tercih etmesi ve gayrimenkul fiyatlarındaki düşüşle birlikte bazı kelepir fırsatları değerlendirmek istemeleri nedeniyle 2009 yılında konut tipi emlak yatırımları cazibesini kısmen geri kazandı. Tüm gayrimenkul varlıkları arasında, dünya genelinde fiyatların toparlanması paralelinde konut tipi emlak yatırımlarının payı yüzde 45'ten yüzde 48'e çıktı. Ancak sektördeki kiraların düşmesi, zayıf talep ve artan arz nedeniyle ticari gayrimenkul portföyleri bir miktar küçülerek yüzde 28'den yüzde 27'ye geriledi.

Varlıkların coğrafi dağılımında kaymalar oldu

Varlıklı kişilerin 2009 yılındaki varlıklarının coğrafi dağılımında yine kaymalar oldu. Genelde Latin Amerika dışında hemen tüm bölgelerdeki varlıklı kişiler 2009 yılında kendi bölgelerindeki piyasaların dışında tuttukları portföy paylarını göreceli olarak artırdı.

2011 yılında varlıklı kişilerin kendi bölgelerindeki yatırımlarını daha da azaltması ve büyümenin en güçlü olacağı tahmin edilen bölgelere yönelmeleri bekleniyor. Kuzey Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş ekonomilerdeki varlıklı kişilerin daha fazla getiri arayışıyla Asya-Pasifik bölgesine yönlendirdikleri yatırım paylarını artırması beklenirken, Avrupa'daki varlıklı kişilerin de daha çok portföylerinin istikrarını dengelemek açısından Kuzey Amerika'ya ayırdıkları portföy paylarını artıracağı düşünülüyor.

2011 itibariyle Kuzey Amerika ve Avrupa'daki varlıklı kişilerin kendi memleketlerine olan yatırımlarını yüzde 8'den daha fazla oranda düşürmeleri bekleniyor.
2011 itibariyle varlıklı kişilerin risk iştahlarını ve piyasa güvenini yeniden kazanmaları ile birlikte varlıklı kişi hisse senedi yatırımlarının 6 puan yükselmesi bekleniyor.

Türkiye'deki varlıklı kişi sayısı yüzde 6,4 arttı

Rapora göre, 2009 yılında Türkiye'deki varlıklı kişi sayısı 2008 yılına göre yüzde 6,4 artarak 33 bin 700 den 35 bin 900'e yükseldi. Bill O'Neill, bu kişilerin özellikle piyasa değeri anlamında varlıklarının ikiye katlandığını, burada piyasa değerinin 2009 yılında yüzde 97,8 yükselmesinin ve Merkez Bankası faiz oranlarının ciddi oranda azalmasının etkisi bulunduğunu belirtti.

O'Neill, borsa endeksinin hala yükselmesini, gayrimenkul sektöründe biraz daha fiyatların istikrara kavuşmasını, bir miktar daralma ve gerilemeden sonra
toparlanma beklediklerini, Türkiye'deki ticari gayrimenkul sektörünün 2009 yılında Orta ve Batı Avrupa'ya göre çok daha iyi performans gösterdiğini
kaydetti.

Merkez Bankası faiz oranlarının yüzde 6,5 seviyelerine kadar gerilediğini, Avrupa'daki finansal krizin ışığında Türkiye'deki faiz oranları bu seviyelerde beklenenden daha uzun süre kalacak diye düşündüklerini belirten O'Neill, "Hükümetin açıkladığı orta vadeli kalkınma planı sürdürülebilir bir program olarak görülüyor. Özellikle kamu maliyesiyle ilgili iyi rakamlara ihtiyacımız var. Oradan gelecek iyi veriler ve devletin uyguladığı finansal mali canlanma programları Türkiye'nin ekonomisinde önemli rol oynamaya devam edecek" dedi.

Varlıklı kişilerin düzenleyici kurumlara güveni düzelmiş değil

Rapora göre, sarsılan tüketici güveni yatırımcı davranışını değiştiriyor. Varlıklı kişilerin güveni sarsılmış durumda. Varlıklı kişilerin müşteri olarak danışmanlarına ve firmalarına karşı güvenleri yeniden artmaya başlamış olsa da düzenleyici kurumlara ve finansal piyasalara karşı duydukları güven henüz tamamıyla düzelmiş değil.

Varlıklı kişilerin yüzde 59'u danışmanlarına ve yüzde 54'ü de firmalarına duydukları güveni son bir yılda yeniden kazandıklarını belirtirken, yüzde 71'i piyasaları izlemek ve yatırımcıları korumakla yükümlü düzenleyici kurumlara olan güvenlerini henüz yeniden kazanmış değiller.

Varlıklı kişiler tutku yatırımlarına geri döndüler

Varlıklı kişiler, kriz sonrasında finansal piyasalara temkinli bir şekilde tekrar girerken aynı anda tutku yatırımlarına da geri döndüler. Lüks koleksiyonlar varlıklı kişiler için birinci derecedeki tutku yatırımları oldu.

Küresel çapta varlıklı kişilerin tutku yatırımlarının yüzde 30'una ulaşan payıyla lüks otomobiller, yatlar ve jetler gibi lüks koleksiyon ürünleri, 2009 yılında varlıklı kişilerin tutku yatırımlarının en büyük bölümünü oluşturmaya devam etti.

2009 yılında, Kuzey Amerika'daki varlıklı kişiler yüzde 31 ile tutku yatırımları içindeki en büyük payı lüks koleksiyon ürünlerine ayırdılar. Gerek Avrupadakiler ve gerekse de Latin Amerikadakiler de bunu yüzde 30 ile ikinci sırada takip etti.

2009 yılında küresel yat satışları yüzde 45'lik bir düşüşle baş aşağı giderken ABD'deki satışlarda, 2010 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30'a yakın bir artış olduğunun belirtilmesi lüks koleksiyon ürünlerine olan talepte yeniden bir artış olduğunu gösteriyor.

Mücevherat, kıymetli taşlar ve saatler özellikle Orta Doğu'daki varlıklı kişileri cezbediyor. Mücevherat, kıymetli taşlar ve saatler, yüzde 23 ile tutku yatırımları arasında ikinci büyük pay oranına sahip olmaya devam etti.

Genelde Sanat Eserlerinin, Varlıklı Kişilerin tutku yatırımları arasında aldığı pay, 2008 yılındaki yüzde 25'ten 2009 yılında yüzde 22'ye indi. Ancak 2010 yılında Sanat Eserlerine gösterilen ilginin tekrar artmaya başladığı açık. Varlıklı kişiler arasındaki, sanat eserlerini temelde finansal bir yatırım aracı olarak gören "yatırımcı-koleksiyoncu" kesimi için sanat eserleri, değerinin artması potansiyeli nedeniyle portföylerinde bulunması en muhtemel olan yatırımlar arasında yer aldı.

Şaraplar, antikalar ve nümizmatik sikkeler gibi diğer koleksiyonlar grubunda yer alan tutku yatırımları uzun vadeli yatırım değerleri ve değer artma
potansiyelleri açısından sanat eserlerinden sonra ikinci sırada yer alan yatırımlar oldu.

Varlıklı kişiler başta sağlıklı yaşam ve seyahat olmak üzere yaşam tarzı harcamalarına geri döndü.

Hayır ve gönül işlerinde ciddi artış olduğunu ifade eden O'Neill, "Pek çok varlıklı kişi 'niye bu hayır işlerine katılıyorsunuz?' diye sorulduğunda
'sosyal sorumluluk duyuyorum' diyor. Bunların vergisel avantajları da var" dedi.

Soruları da yanıtlayan Bill O'Neill, Tüm dünyadaki varlıklı kişilerin dünya nüfusunun yüzde 1'ini, ultra varlıklıların da bu yüzde 1'in yüzde 1'ini
oluşturduğunu belirtti.

Yunanistan'da varlıklı kişi sayısında ciddi daralma olduğuna ve bunun devam edeceğine işaret eden O'Neill, başka bir soruya karşılık da varlıklı
kişilerin varlıklarındaki artışın genel ekonomik toparlanmaya da yansıyacağını söyledi.

O'Neill, ekonomik olarak daralmasına rağmen hala Türkiye ekonomisinin güçlü tablo sergilediğini belirtti.