BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Türkiye, madenin kıymetini bilmedi

Türkiye, yeraltı zenginlikleriyle dünya ülkelerinin çok çok önünde. Fakat dünya bor rezervlerinin yüzde 75’ini elinde bulunduran Türkiye, bunun kıymetini bilmiyor...

Abone ol

Dünya bor rezervlerinin yüzde 75’ini elinde bulunduran; ancak potansiyelini yeterince değerlendiremeyen Türkiye, bu alanda üretimi her geçen yıl artırıyor.

1960’lı yıllarda yabancı şirketlerin yardımıyla yıllık ortalama 50 bin ton ile başlanan bor üretiminde bu rakam 2 milyon tona yaklaştı. Türkiye’deki 5 tesiste toplam 6 binin üzerindeki personel, Türkiye’nin, dünya bor üretimi içindeki payını yükseltmek için geceli gündüzlü çalışıyor. İşçilerin en büyük şikayeti ise ülke için çok kıymetli olan maden hakkında halkın yeterince bilgi sahibi olmaması. Eskişehir’de 21 yıldır maden çıkaran Hidayet Sarıkaya, Kırka Eti Bor İşletmeleri’nde çalıştığını söylemesi üzerine, isim benzerliği sebebiyle “Bisküvi mi üretiyorsunuz?” sorusuna muhatap olduğunu belirtiyor.

Petrolden sonra üzerine en fazla komplo teorisi geliştirilen borun üretildiği en büyük maden ocağı, kapılarını Zaman’a açtı. Türkiye’de halen bor üretiminin yapıldığı 5 maden havzası bulunuyor. En büyükleri olan Eskişehir-Afyon-Kütahya üçgeninde yer alan Kırka dışında Bigadiç, Emet, Kestelek ve Bandırma’da bor madeni çıkartılıyor. Toplam 5 yatağın sahip olduğu maden miktarının 3 milyar tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam, Türkiye’nin bin yıllık bor ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor. Yıllık 1 milyon 650 bin ton bor üretiminin yapıldığı bor ocaklarının başında Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine bağlı Kırka beldesinde bulunan Kırka Eti Bor tesisleri geliyor. 1960’lı yıllarda US Boraks adlı yabancı bir firmanın sadece zengin maden filizlerini çıkartmasıyla başlayan Kırka’daki üretim, bugün en gelişmiş teknolojik araçlarla gerçekleştiriliyor. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Kırka Bor Tesisleri’nde 950’si sürekli olmak üzere toplam bin 500 kişi çalışıyor. 1978 yılına kadar maden, İngilizler tarafından tüneller kazılarak çıkarılıyordu. Şimdiyse 30 ila 50 metre kalınlığındaki toprak ve kaya tabakası kaldırıldıktan sonra büyük iş makineleriyle alınıyor. Çıkan filizler dinamitlerle parçalandıktan sonra kamyonlarla tesislere taşınıyor. Dünyanın en zengin boraks (bor tinkal) yataklarına sahip Kırka bor yataklarında 1 milyar ton cevher olduğu tahmin ediliyor. 24 saat üretimin yapıldığı bu işletmede yılda 800 bin ton maden elde ediliyor. Üretilen borun yaklaşık yüzde 95’lik kısmı aralarında ABD, İngiltere, Almanya, Japonya ve Kore’nin de bulunduğu ülkelere ihraç ediliyor. Geriye kalan kısmı ise yurtiçinde satılıyor. 250 milyon dolar olan bor ihracatının yarısı Kırka Bor Tesisleri’nce gerçekleştiriyor. Tesiste birkaç yıl öncesine kadar 90-100 milyon dolar olan ihracat, 2004’te 125 milyona yükseldi. Bu yılki ihracat hedefi ise 150 milyon dolar.

Kırka Eti Bor İşletmeleri’nde 21 yıldır mekanik ustabaşı olarak çalışan 47 yaşındaki Hidayet Sarıkaya, dünyanın ilgi odağı olan bir maden ocağında çalışmaktan gurur duyuyor. Bor maden ocakları ve tesisleriyle adeta bütünleştiğini belirten Hidayet Sarıkaya, burayı evi gibi gördüğünü söylüyor. Aynı ocakta 20 yıldır çalışan Edip Dönmez de geçmiş yıllarda zor şartlarda gerçekleştirdikleri işleri şimdi teknoloji sayesinde rahat yaptıklarını anlatıyor. Tesise yakın bir köyde oturan Edip Dönmez, işe bağlılığını, “Zor ama işimi çok seviyorum. Bir gün boş kalsam canım sıkılıyor. Burası ile bütünleştik.” sözleriyle dile getiriyor.

Yatak-yorganımızı maden ocağına serdik

Kırka Eti Bor Maden İşletmeleri, Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nde (KİT) farklı bir profil çizen ender kurumların başında geliyor. Daha çok özel sektör mantığı ile çalışan fabrikanın iç işleyişinde bürokratik engeller yok denecek kadar az. İşletmenin müdürü Hami Tarhan, işletmedeki başarıyı geçmişten gelen oturmuş bir kurum anlayışı ve çalışanların özverili olmasına bağlıyor. “Yatağımızı serdik, burada yatıp kalkıyoruz.” diyen Tarhan, adeta dünya ile bağlarını kopardıklarını ve bütün dikkatlerin işe verdiklerini belirtiyor. Tarhan, başarıda uyumun önemine işaret ederek, “Burada çalışanların hemen hepsi mühendisinden çaycısına kadar madenci kökenli. Her birisinin en az 15-20 yıllık bir geçmişi var bu işte. Aramızda çok güzel bir uyum ve dayanışma var.” diyor. İşletme müdür yardımcısı İbrahim Kayandan da, önceleri yeterince değerlendirilemeyen bor konusunda son yıllarda atılan adımları heyecan verici buluyor.

Haber : Hamza Erdoğan
Kaynak :
www.zaman.com.tr