Lübnan'ın Beyrut kentinde yaşanan patlamanın ardından bölgeye giden Türk heyetinde yer alan Türkiye- Lübnan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, patlamanın yaşandığı bölgedeki gözlemlerini anlattı. Nazım Maviş, 2008 yılında Türkiye'nin Lübnan'da temellerini attığı ancak açılmayan yanık ve travmatoloji tedavi hastanesinin ise açılacağını söyledi.
Abone olLübnan'ın başkenti Beyrut'ta 4 Ağustos tarihinde limandaki bir depoda bulunan amonyum nitratın alev alması sonucu şiddetli patlama meydana geldi. Patlamanın ardından felaketin yaşandığı bölgeye giden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yer aldığı Türk heyeti incelemelerde bulundu. Heyet içerisinde yer alan Türkiye- Lübnan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, bölgedeki gözlemlerini anlattı.
'Ölü ve yaralı sayısı artabilir'
Yaşanan felaketin hissedilenden çok daha büyük olduğu söyleyen Nazım Maviş, "Patlamanın büyüklüğünü meydana geldiği limanda ve çevresinde yaptığımız incelemelerle çok daha somut bir şekilde gördük. Gittiğimiz gün itibarıyla 7 bin civarında yaralı, 170 civarında hayatını kaybeden Lübnanlı vatandaş olduğu söylendi. Ancak bizim orada gördüğümüz tablo gerek yaralı, gerek ölen vatandaş sayısının daha da artacağı yönünde. Çünkü patlamanın olduğu sırada bölgede ne kadar insanın olduğu, yanma ve denize düşme neticesinde ulaşılamayan insanların sayısının çok daha fazla olduğu dile getiriliyor" dedi.
'125 KİLOMETRE İLERİDEKİ EVLERİN CAMLARI KIRILMIŞ'
Türk ekiplerinin patlamanın olduğu depo alanında arama kurtarma çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Maviş, "Bizim gittiğimiz ana kadar henüz herhangi bir kimseye ulaşılamamıştı. Patlama noktasından 125 kilometre uzaklıktaki binaların bile camlarının kırıldığı ifade edildi. Meclis Başkanı Nebih Berri'nin ifadelerine göre, dünyada meydana gelebilecek 2-3 felaketten birisini yaşadıklarını söyledi. Biz de orada Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay başkanlığında, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu ile beraber Lübnan Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Meclis Başkanı'na hem halkımızın, hem devletimizin hem de Cumhurbaşkanımızın taziye dileklerini ilettik" diye konuştu.
'Türk vatandaşların hasarları karşılanacak'
O bölgede yaşayan Türk vatandaşlarının da olduğunu söyleyen Maviş, "Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak kendi vatandaşlarımızın da ihtiyaçları ve acılarıyla ortak olmak için büyükelçiliğimizin hazırladığı bir ortamda onlarla buluştuk. Oradayken ülkemizle gurur duyduk. Oradaki Türk vatandaşlarımızın her biri, 'biz kendimizi burada yalnız hissetmedik. İlk andan beri devletimiz yanımızda oldu' dediler. Cumhurbaşkanı yardımcımız, büyükelçimize orada yaralanan, iş yeri veya evi hasar gören Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hasarlarının ve kayıplarının bir an önce karşılanması talimatı verdi" dedi.
'Türk ve Türkmen kökenlilere vatandaşlık'
Türk ve Türkmen kökenli vatandaşların yaşadığı mahalleye ziyarette bulunduklarını aktaran Türkiye- Lübnan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş, şöyle dedi:
"Miting havasında bir ziyaret oldu. Bizim Lübnan ile bağımız çok köklü. Dolayısıyla başka ülke liderlerinin ziyaret edişi gibi değil Türkiye Cumhuriyeti temsilcilerinin ziyareti. Lübnan ve Türkiye bayraklarını birlikte salladılar. Recep Tayyip Erdoğan'ın lehine atılan sloganları ve o ortamı görünce çok duygulandım. Orada Cumhurbaşkanı Yardımcımız ve Dışişleri Bakanımız orada insanlara hitap etti. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almak isteyen Türk ve Türkmen kökenli herkese vatandaşlık verileceği müjdesini verdi. Oradaki tablo Türkiye ve Lübnan haklarının arasındaki o büyük kalbi beraberliği görmek açısından çok önemliydi."
'Bakanımız bu talebe olumlu karşılık verdi'
Lübnan'da şu an en büyük ihtiyacın tıbbi malzeme ve ilaç olduğunu vurgulayan Maviş, "Mardin ve Hatay'da Lübnan kökenli vatandaşlarımız var. Dolayısıyla zaten bu akrabalık bağları nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını talep ediyorlar. Kalabalık içerisinde elinde 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı istiyoruz' yazan döviz taşıyanlar vardı. Var olan bir talepti ve bakanımız bu talebe olumlu karşılık verdi. Biz bu ihtiyaçlar için her türlü yardımı yapacağımızı ve hava ambulanslarıyla tedavi için Türkiye'ye yaralıları getirebileceğimizi söyledik. İkinci temel ihtiyaçları ise cam. Ülkenin cam stoku ve üretimi şu an ihtiyacı karşılamıyor. Gıda ve özellikle yıkılan limanın tekrar inşa edilmesi konusunda destekte bulanacağız" diye konuştu.
'Gümrükleme ve depolama için depolama için Mersin ve İskenderun limanı'
Beyrut Limanı'nın bütün Lübnan'ın kalbi olduğunu belirten Maviş, "Zaten ekonomisi zor durumda olan bir ülke için Beyrut Limanı'nın yok olması, Lübnan'ın kalbinin artık çalışamaz hale gelmesi anlamı taşıyor. Biz bu nedenle Lübnan heyetine, Lübnanlılar istedikleri taktirde depolama ve gümrükleme için Mersin ve İskenderun limanlarını kullanabileceklerini ifade ettik. Depolanan ve gümrüklenen mallar küçük gemilerle Lübnan'a nakledilebilecek şekilde bir öneriyi kendilerine sunduk. Lübnanlı yetkililer ve kabine üyeleri bu teklifimizi çok olumlu karşıladı" dedi.
Hastane açılacak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu 2008 yılında, dönemin Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile birlikte Sayda bölgesinde temelleri atılan bir hastane olduğunu da hatırlatan Maviş, "Bu 100 yataklı yanık ve travmatoloji tedavi hastanesi bugün için çok önem arz ediyor. 2011 yılında hizmete girecek şekilde inşaatı ve yapım aşaması tamamlanmış ancak Lübnan'ın kendi problemleri nedeniyle hala işletmeye açamamışlar. Biz kendilerine yurt dışı yardımlarımızı koordine eden TİKA'nın Lübnan'a gelerek bu hastanenin işletmesi konusunda tüm gereksinimler Türkiye Cumhuriyeti'nin karşılayacağını ilettik. Ekiplerimizin de bugün itibarıyla bu konuyla ilgili olarak Lübnan'a ulaştığını düşünüyorum" diye konuştu.